Borçka ilçesi Çifteköprü Köyü Cankurtaran bölgesinde yapılması planlanan Konaklamalı Mesire Alanı Projesi ile ilgili geçen hafta yaşanan silahlı kavga olayı, bölgede gerginliğin artmasına neden oldu. Olay, köylüler ile proje yüklenici firma yetkilileri arasında çıktı. Gelişmeler sonucu ikinci bir tutuklama gerçekleşti.
3 Eylül 2024'te, Çifteköprü Köyü sakinleri iş makinelerinin proje alanına getirilmesini protesto etmek için toplandı. Başlangıçta barışçıl olan bu protesto, kısa sürede şiddetli bir tartışmaya dönüştü. Protesto sırasında yüklenici firma yetkililerinden Muhammet Ustabaş, protestocu köylülere karşı silah kullandı. Açılan ateş sonucu köylülerden Gökhan Koyuncu, Reşit Kibar ve Ersan Koyuncu yaralandı. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralılar hızla Hopa Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ne yazık ki, Reşit Kibar hastanede ameliyata alındıktan sonra hayatını kaybetti.
Bu acı olayın ardından, silahlı saldırıyı gerçekleştiren Muhammet Ustabaş tutuklanırken, firmanın diğer yetkililerinden Fikret Merttürk adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak olayın yankıları burada sona ermedi. Hem köylüler hem de çevreci gruplar, olayın daha derin bir sosyal ve çevresel krizin habercisi olduğuna inanarak tepkilerini artırmaya devam ediyorlar.
Yaşanan şiddet olayının hemen ardından, köy halkının önde gelen isimlerinden ve Halkevleri yöneticisi Dursun Ali Koyuncu da, olayla bağlantılı olarak gözaltına alındı. Kendisine yöneltilen suçlamalar arasında “Kamu görevlisine hakaret” ve “Kamu görevlisine mukavemet” yer alıyor. 7 Eylül tarihinde tutuklanan Koyuncu, o günden bu yana cezaevinde bulunuyor. Onun bu tutuklanması, sadece köylüler arasında değil, bölgedeki çevre mücadelesinin simgesi olan Yeşil Artvin Derneği tarafından da büyük bir tepkiyle karşılandı.
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, Dursun Ali Koyuncu’nun tutuklanmasının adaletsiz olduğunu vurgulayan güçlü bir açıklama yaptı. Karahan, Koyuncu’nun yıllardır Artvin'deki çevre ve hak mücadelelerinde aktif bir rol aldığını belirterek, onun serbest bırakılması için çağrıda bulundu. Karahan’ın mesajı, sadece Koyuncu’ya değil, aynı zamanda çevre mücadelesi veren herkese yönelik bir destek beyanı olarak yankılandı:
“Sevgili Dursun Ali Koyuncu, soyguncular, çeteler, dolandırıcılar, doğayı talan edenler, vergi kaçıranlar, hatta vergi borçları affedilenler ellerini kollarını sallayarak gezerken, senin gibi bütün ömrünü yaşam ve hak mücadelesine adamış bir insanın tutukluluğu hepimizin içini acıtmaktadır. Biliyoruz ki bunu asla hak etmiyorsun. Sen, istisnasız her etkinlikte, her savunuculukta yanı başımızdaydın. Gerçekleri tüm çıplaklığıyla haykıranlara kulak verileceği zamanlar gelecektir. Bizler daima seninleyiz. En kısa zamanda, herkesten çok hak ettiğin özgürlüğüne kavuşacaksın.”
Bu güçlü destek mesajı, bölgede çevre koruma mücadelesi yürütenler için moral kaynağı olurken, aynı zamanda adalet arayışının da bir sembolü haline geldi.