Artvin’in en köklü geleneklerinden biri olan Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali, 44’üncü yılında da coşkuyla kutlandı. 2-3-4-5-6 Temmuz tarihleri arasında Kafkasör Yaylası’nda gerçekleştirilen festivalde, boğa güreşleri dört gün boyunca binlerce izleyiciyi ağırlarken, boğaların yanı sıra bu kültürün sesi olan sunucu Şakir Kara da arenadaki yerini aldı. Festivalin vazgeçilmez isimlerinden biri haline gelen Kara, sadece boğa güreşlerini anlatmakla kalmadı, Artvin için bu geleneğin taşıdığı anlamı da kelimelere döktü.
Yıllardır boğa güreşi organizasyonlarında sunuculuk yapan ve Artvinli’nin bu alandaki tutkusuna birebir tanıklık eden Şakir Kara, Kafkasör’ün sadece bir festival değil, aynı zamanda memleket hasretini dindiren bir buluşma vesilesi olduğunu dile getirdi. Kara, “Artvin’in soyadı Kafkasör’dür” diyerek bu kültürel mirasın şehirle özdeşleştiğini vurguladı. Yıl boyunca dünyanın farklı noktalarında yaşayan Artvinlilerin festival için plan yaptığını belirten Kara, “Kafkasör onlar için bir bahane ve yıl içerisinde planlarını festivale göre yapıyorlar. O havayla, bu enerjiyle bir yılını tamamlıyor Artvinli. Çünkü güreşler öyle bir şey ki, bir yıl da bunun hikâyesi anlatılıyor güreşleri izleyen insanlar tarafından” ifadelerini kullandı.
Boğa güreşlerinin yalnızca bir spor ya da gösteri olmadığını, Artvin halkı için geçmişle bugünü buluşturan bir kültür bağı olduğunu söyleyen Kara, “Biz burada sadece boğaları güreştirmiyoruz, kültürümüze sahip çıkıyoruz. Artvin’in tüm güzelliklerini Türkiye’ye tanıtmaya çalışıyoruz” dedi. Küçük bir il olmasına rağmen Artvin’in eğitim ve turizm kenti olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini belirten Kara, bu yolda verilen desteğin çok kıymetli olduğunu söyledi.
Festivalin gerçekleştiği boğa güreşi arenasının yapılmasına öncülük eden İsmet Acar’a da özel bir teşekkür gönderen Kara, “Bir parantez açmak lazım ki İsmet Acar diye bir abimiz var. Bu gece arenayı kazandırdılar. Artvin halkına hediye ettiler” sözleriyle minnettarlığını dile getirdi.
Dört gün boyunca süren boğa güreşlerinin canlı yayınlarla izleyiciye ulaştırıldığını da vurgulayan Kara, aktarıcılığın da en az organizasyon kadar önemli olduğunu belirtti. “Önemli olan bir şeyi yapmak kadar onu da aktarmak çok önemli” diyerek hem sahadaki emeğin hem de medyadaki yansımaların festivale değer kattığını ifade etti.
Artvin’in doğasıyla, insanıyla ve gelenekleriyle örülü Kafkasör Festivali, bir kez daha yalnızca bir etkinlik değil; bir hafıza, bir kavuşma ve kültürel direnç noktası olduğunu gösterdi. Şakir Kara’nın sesinden yankılanan her cümle ise, bu hafızanın kaydını tutan bir çağrı gibiydi: Kafkasör yaşadıkça Artvin de yaşamaya devam edecek.
