Eğitim Sen Artvin Şubesi, Türkiye genelinde KESK'e bağlı sendikaların eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği eylemler kapsamında basın açıklaması yaptı. Açıklamada, iktidarın ekonomi politikaları, TÜİK'in açıkladığı enflasyon verileri ve kamu emekçilerine dayatılan düşük zam oranları sert bir dille eleştirildi.
Basın metnini Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş okudu. Gümüş, TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını vurgularken, “Sizin rakamlarınız yalan ama bizim yoksulluğumuz gerçek” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Gümüş, iktidarın ve yandaş kurumların kamu emekçilerine uyguladığı politikaların emeği değersizleştirdiğini ifade ederek, “Her geçen gün daha fazla itildiğimiz yoksulluk ve sefalet girdabına teslim olmayacağız” dedi.
Eylemde yapılan açıklamada, TÜİK’in açıkladığı Haziran ayı enflasyonunun yüzde 1,37, yıllık enflasyonun ise yüzde 35,05 olarak duyurulduğu hatırlatıldı. Altı aylık enflasyonun ise yüzde 16,67 olarak açıklandığını belirten Gümüş, bu rakamların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine dikkat çekti. ENAG’ın Haziran ayı enflasyonunu yüzde 3,05, altı aylık enflasyonu yüzde 25 ve yıllık enflasyonu yüzde 68,68 olarak açıkladığını belirten Gümüş, kamuoyuna “Sizce hangi rakamlar daha gerçekçi” sorusunu yöneltti.
Kamu emekçilerine ve emeklilere yapılan maaş artışlarının enflasyon karşısında adeta bir aldatmaca olduğunu belirten Gümüş, SGK ve BAĞ-KUR emeklilerinin maaşlarının sadece yüzde 16,67 oranında artırıldığını, kamu emekçilerine ise enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammıyla birlikte sadece yüzde 15,57 oranında bir artış yapıldığını söyledi. Bu oranların yaşanan hayat pahalılığı karşısında gerçek bir sefalet zammı olduğunu belirtti.
Vergi yükünün de kamu emekçilerinin sırtına yüklendiğini ifade eden Gümüş, “Ocak’tan itibaren vergi ve harçlara %44, KDV’de %81, ÖTV’de %51, Gelir Vergisi kesintilerinde ise %79 artış yapıldı. Buna karşın maaşlarımız sefalet düzeyinde sabit bırakıldı” dedi. Geçmişle kıyaslamalarda bulunan Gümüş, 2005 yılında ortalama bir kamu emekçisi maaşıyla 25 adet çeyrek altın alınabilirken, günümüzde bu sayının yalnızca 7’ye düştüğünü ifade etti.
Kira ve eğitim harcamalarındaki yüksek artışlara da dikkat çeken Gümüş, bugün açıklanan TÜİK verilerine göre genel yıllık enflasyonun yüzde 35,05 olmasına rağmen eğitimde yüzde 73,33, kira ve konutta ise yüzde 65,54’lük artış yaşandığını vurguladı. Ortalama kira bedelinin Türkiye genelinde 22 bin TL’ye, büyükşehirlerde ise 27 bin TL’yi aştığını belirten Gümüş, kira artışlarının kamu çalışanlarının maaş artışlarını katladığını ifade etti.
Açıklamada ayrıca doğalgaza yapılan yüzde 25’lik zammın, TÜİK verilerine yansıtılmayarak enflasyon oranlarının düşük gösterilmeye çalışıldığına işaret edildi. Gıda fiyatlarındaki artışa da değinen Gümüş, halkın temel gıda ürünlerine dahi erişmekte zorlandığını, buna rağmen TÜİK’in gıda enflasyonunda aylık yüzde 0,27 düşüş olduğunu açıkladığını belirterek bu verileri gerçek dışı olarak nitelendirdi.
TÜİK'in 12 aylık ortalama enflasyonu yüzde 43,23 olarak açıklamasının özellikle kiracılar için ciddi sonuçlar doğuracağını belirten Gümüş, 45 bin TL maaş alan bir kamu emekçisinin kira artışını karşılamak için maaş zammına ek olarak cebinden 2 bin 720 TL daha çıkarması gerektiğini söyledi.
Açıklamanın sonunda hükümetin ekonomik politikalarına ve toplu sözleşme sistemine sert eleştiriler yöneltildi. “Yıllardır kamu emekçilerini oyalayan, gerçek bir toplu pazarlıkla ilgisi olmayan bu sistem sona ermeli” diyen Gümüş, “İktidardan icazet almadan adım atmayan, emeğin haklarını savunamayan yapılarla bu düzen değişemez” ifadelerini kullandı.
Eğitim Sen ve KESK’in mücadelesinin kararlılıkla süreceği vurgulanan açıklamada, tüm kamu emekçileri; insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam, güvenli gelecek, demokratik çalışma yaşamı ve gerçek bir toplu pazarlık sistemi için birleşmeye ve birlikte mücadele etmeye davet edildi. Gümüş, “Hepimizi sefalette eşitlemeyi hedefleyenlere artık yeter demenin vakti çoktan gelmiştir. Gelin bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı omuz omuza verelim” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.