Artvin’in en köklü geleneklerinden biri olan Kafkasör Kültür, Turizm ve Sanat Festivali, bu yıl 44. kez düzenleniyor. 2-3-4-5-6 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilen festival, kente yine renk kattı. Kortej yürüyüşüyle başlayan etkinliklerde, festivalin ikinci gününde boğa güreşlerinin başlamasıyla birlikte Kafkasör Yaylası’ndaki hareketlilik iyice arttı.
Yıllardır süregelen boğa güreşi geleneği, hem yöre halkı hem de Artvin dışından gelen ziyaretçiler için önemli bir buluşma noktası olmaya devam ediyor. Boğalar, sahipleriyle birlikte yaylada kurulan çadırlarda özenle hazırlanıyor; her biri, büyük bir emeğin ve bağlılığın ürünü olarak arenaya çıkıyor.Festivalde boğasıyla yer alan genç boğa sahibi Tunahan Bilgin, bu kültürle çocuk yaşta tanıştığını ve bağının her geçen yıl daha da güçlendiğini anlatıyor. 25 yaşında inşaat mühendisi olan Bilgin, yaklaşık 10-11 yıldır aktif olarak boğacılıkla ilgilendiğini belirterek şunları söylüyor:
“Çocukluğum boğa güreşlerini izleyerek geçti, sonra biz de boğa aldık, bakmaya başladık. Haftalardır festivalin heyecanını yaşıyoruz. Her şeyi önceden planlıyoruz: çadırlarımızı kuruyor, hazırlıklarımızı yapıyoruz. Boğaların şampiyon olması için ayrı bir heyecan duyuyoruz. Onlarla kurduğumuz bağ tarif edilemez. Bu, sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir kültür aktarımı. Babamızdan, amcamızdan öğrendik. Kimine göre anlamsız gelebilir ama bu heyecan bambaşka, yaşamak gerek.”
Kafkasör Yaylası’nda çadır kurarak festival coşkusuna ortak olan gençler de etkinliğe büyük ilgi gösteriyor. Festival izleyicilerinden Sude Pişkin, çocukluğundan bu yana her yıl Kafkasör’e geldiğini ifade ederek “Arkadaşlarımızla birlikte çadır kurduk, çok güzel vakit geçiriyoruz. Sabahları birlikte güreşleri izliyoruz, akşamları ateş yakıp eğleniyoruz. Artvin’de bu tür etkinliklerin mutlaka devam etmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Festivalin ekonomik boyutu da dikkat çekici. Kafkasör, sadece bir kültürel etkinlik değil, aynı zamanda kent ekonomisine de ciddi katkı sunuyor. Yıllardır Artvin’de esnaflık yapan Tükez Özkan, festivalin hem ticaret hem de sosyal hayat açısından çok önemli olduğunu belirtiyor. “20 yıldır bu işi yapıyorum. Döner denince akla ilk Artvin gelir. Dönerlerimizi doğal hayvanlardan yapıyoruz, dışarıdan ithal ürün kullanmıyoruz. Kafkasör, Artvin’in eğlenebileceği tek yer. Her yıl festival için büyük bir heyecanla hazırlanıyoruz. Yerli ve yabancı turistler dönerimizi çok beğeniyor. Bu 4-5 günlük süreçte stres atıyoruz” diyen Özkan, festivalin şehre getirdiği canlılığa dikkat çekiyor.
Genç esnaflardan Kaan Celasin de Kafkasör’ün önemine vurgu yapıyor. Küçüklüğünden beri dönercilerin yanında çalıştığını ve artık kendi işletmesini açtığını dile getiren Celasin, festivalin yoğunluğundan memnun olduğunu belirtiyor:
“Yaklaşık iki haftadır buradayız, Pazar günü son gün. Bu yıl katılım gerçekten çok yoğun, adım atacak yer yok. Cumartesi ve Pazar daha da kalabalık olmasını bekliyoruz. Muğla ve Aydın gibi şehirlerden misafirlerimiz geldi. Boğa denince akla gelen ilk yerlerden biri Kafkasör’dür. Burası adeta şampiyonlar ligi.”
Kafkasör Festivali, her yaştan insanı doğayla ve kültürel değerlerle buluştururken, Artvin’in kimliğini oluşturan en güçlü geleneklerden biri olarak yaşamaya devam ediyor. Boğa güreşlerinin yanı sıra konserler, yöresel ürün stantları ve sosyal etkinliklerle dolu festival, hem yerli halk hem de ziyaretçiler için unutulmaz bir deneyim sunuyor.