Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Artvin’de önceki dönemlerde il başkanlığı yapmış altı isim, ülkenin içinde bulunduğu sosyal, ekonomik ve siyasal sorunlara dikkat çekmek amacıyla ortak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, hem iktidarın politikaları hem de CHP’ye yönelik baskılar sert ifadelerle eleştirilirken, demokrasi ve halk iradesine sahip çıkılacağı mesajı verildi.
Ali Uğur Çağal, Ahmet Varan, Selim Bilgin, Ali Yücel Kurt, Ahmet Biber ve Orhan Atan imzasıyla yapılan açıklamada, geçmiş dönemlerde parti yöneticiliği yapan bu isimler, hiçbir zaman siyaseti kişisel çıkar için yapmadıklarını, halk yararını esas aldıklarını belirtti. Açıklamayı okuyan CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan, “Bizleri ne genel başkanlarımız atamış ne de istifa istenince istifa eden il başkanlarından olduk” ifadesiyle, partideki atama ve istifa tartışmalarına da göndermede bulunuldu.
Ülkede yasama, yürütme ve yargının tek merkezde toplandığı, demokrasi ve uzlaşıdan uzaklaşıldığı belirtilen açıklamada, devlet kurumlarında liyakatin yerini yandaşlığın aldığına dikkat çekildi. Ekonomik krize de değinilen metinde, işsizlik, hayat pahalılığı ve enflasyon nedeniyle halkın ezildiği, emekçilerin ise her geçen gün daha fazla geçim sıkıntısı yaşadığı belirtildi.
Açıklamada, 31 Mart yerel seçim sonuçlarının iktidar tarafından hazmedilemediği ve muhalefet belediyelerine yönelik baskılarla halkın iradesine müdahale edilmek istendiği ifade edildi. CHP’li belediyelere kayyum atanması ihtimaline açıkça karşı çıkılan metinde, “Millet iradesinin her şeyin üzerinde olduğuna inanıyoruz” denilerek bu tür uygulamaların hukuk dışı olduğu vurgulandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı süreçleri ve CHP’li belediye çalışanlarına sabah baskınlarıyla yapılan operasyonlara tepki gösterilen açıklamada, bu sürecin antidemokratik olduğu ve asla kabul edilmeyeceği ifade edildi. Gazetecilerden sendikacılara, sanatçılardan siyasetçilere kadar çok sayıda ismin susturulmaya çalışıldığı belirtilerek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de bu baskı ortamında hedef haline getirildiği savunuldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e destek verilen açıklamada, partinin emperyalizme karşı kurulduğu ve teslim alınamayacağı vurgulandı. “Cumhuriyet Halk Partisi’ni kimse teslim alamaz, kayyum kapsamında göremez” ifadeleriyle net bir tutum ortaya konulurken, açıklama birlik, mücadele ve dayanışma çağrısıyla sona erdi: “Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!”
Atan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Bizler, SODEP, SHP ve CHP Artvin İl Başkanlığı yapmış kişiler olarak, ülkemizin ve halkımızın yaşamakta olduğu ekonomik, sosyal ve siyasal süreçler ve gelişmeler konusunda bu açıklamayı, sorumlu yurttaşlık gereği yapıyoruz.
Görev yaptığımız dönemlerde siyasal hırsı halk yararına yapmayı amaç edinmiş; bu bilinçle de siyaset yapmaya gayret etmiş bulunmaktayız.
Bazı parti başkanları gibi siyaseti bir zenginleşme aracı olarak, kendi çıkarlarımız için yaparlardan hiçbir zaman olmadık.
Bizlerin mal varlığında artış değil, azalma olmuştur. Bu yüzdendir ki, bizler ne genel başkanlarımız tarafından atanan ne de istifa istenince istifa eden il başkanlarından olduk.
Örgütümüze layık gördüğü sürece il başkanlığı görevimizi, ilimiz ve ülkemiz menfaatleri doğrultusunda, partimizin program ve tüzüğüne bağlı kalarak yerine getirdik.
Yaşadığımız politik atmosfer içinde, ne yazık ki yürütme, yargı ve yasama faaliyetlerinin tek bir merkezde toplandığını görmekteyiz.
Tek merkezli, “tek adamcı” politikaların ülkemizi hızla demokrasi ve uzlaşıdan uzaklaştırdığı; yurttaşların anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkının hiçe sayıldığına; adeta gasp edildiğine hepimiz tanıklık etmekteyiz.
Devlet kurumlarında liyakatten uzak, kayırmacı ve yandaş uygulamalara ağırlık görülmektedir.
Ülkemiz ekonomik açıdan da ağır koşullar altındadır. İşsizlik, hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon halkımızı canından bezdirmiştir.
Enflasyon baskılayan ücretler nedeniyle çalışanlar büyük bir geçim sıkıntısı içindedir. Köylü, esnaf daraldı, hatta terek altı olmuştur.
İktidar, 31 Mart yerel seçimlerinden ders çıkaracağı yerde, yenilgiyi hazmedemeyip tekrar iktidar kapsamı aralanmak için her türlü antidemokratik yola başvurmaktadır.
Bizler, demokrasiyi savunan insanlar olarak, millet iradesinin her şeyin üzerinde olduğuna inanıyoruz.
Yerel seçimlerin ardından muhalefet partilerinin kazanmış olduğu belediyelere kayyum atanmasını bir hukuk tanımazlık olarak değerlendiriyoruz.
Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun haksız ve hukuksuz şekilde tutuklanması ile CHP’li belediye başkanlarına ve çalışanlarına yönelik sabah baskınlarıyla yürütülen gözaltı ve tutuklama süreçlerini asla kabul etmiyoruz.
Bu haksızlık ve hukuksuzluk karşısında, gidişattan memnun olmayan dile getiren; demokratik yollardan itirazlarını seslendiren gazeteciler, sendikacılar, sanatçılar, siyasetçiler, gençler ve sivil toplum örgütü temsilcileri tutuklanmaktadır.
Bu uygulamalar, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yaklaşan, aydınlanmacı ve halkçı birikiminin yok sayılmasıdır.
Toplumsal memnuniyetsizliğin dile getirildiği bu süreçte, Cumhuriyet değerlerinin savunulmasına Cumhuriyet Halk Partisi hedef alınmakta ve susturulmak istenmektedir.
Buradan açıkça ilan ediyoruz: Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in yanındayız, mücadelesini destekliyoruz.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferleriyiz. Cumhuriyet Halk Partisi, emperyalizme karşı yedi düvele karşı tek yürek olup halkıyla birlikte mücadele eden ve Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanettidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni kimse teslim alamaz, kayyum kapsamında göremez.
Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber, ya hiçbirimiz! Birleşe birleşe kazanacağız!
Barış içinde, kardeşçe yaşamayı; eşit, özgür bir Türkiye’yi hep birlikte yeniden inşa edeceğiz.
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Yaşasın laik, demokratik, sosyal hukuk devleti. Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti.”