Artvin Barosu, son günlerde kamuoyunda geniş yankı uyandıran Leman dergisinde yayımlanan karikatür ve Sivas Katliamı'nın yıl dönümünde bazı kesimlerce dile getirilen şeriat çağrılarına ilişkin bir açıklama yaprı. Baro Başkanı Av. Handan Demiral Almalı açıklamada, hem ifade özgürlüğü sınırlarının aşılmasına hem de toplumsal barışı tehdit eden provokatif girişimlere dikkat çekti.
Baro açıklamasında, 30 Haziran Çarşamba günü Leman dergisinde yayımlanan karikatürün İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in provokatif biçimde resmedildiği izlenimi uyandırdığı yönünde olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği vurgulandı. İnançlara saygının evrensel bir insan hakkı olduğuna dikkat çeken Almalı, bu tarz yayınların kutsal değerlere açık bir hakaret teşkil ettiğini belirtti.
Amalı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İfade özgürlüğü kisvesi altında kutsallara hakaret edilmesi asla kabul edilemez. Nitekim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de içtihatlarında, ifade özgürlüğünün başkalarının dini inançlarına hakareti kapsamayacağını açıkça belirtmiştir.”
Baro Başkanı Almalı, karikatür yayınını milyonlarca insanın dini değerlerini hedef alan ve toplumsal barış ile inançlara saygıyı tehdit eden bir girişim olarak tanımladı. Bu tür provokasyonlara karşı hukukun derhal devreye girmesi ve gerekli yasal adımların atılması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan açıklamada, son günlerde bazı soruşturmalar kapsamında yürütülen uygulamalara da eleştiri getirildi. Suçun niteliği ne olursa olsun, soruşturma mercilerinin hukuki sınırlar çerçevesinde hareket etmesi gerektiği belirtildi. Ters kelepçe, zorla baş eğdirme ve bu görüntülerin kamuoyuyla paylaşılması gibi uygulamaların, Anayasa ile güvence altına alınan kötü muamele yasağını açıkça ihlal ettiği kaydedildi. Bu tür uygulamaların hiçbir koşulda meşru görülemeyeceği ifade edildi.
Artvin Barosu, açıklamasında 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta yaşanan Madımak Katliamı’na da yer verdi. Almalı, 33 aydın ve sanatçının yakılarak katledildiği bu kara günü insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç olarak tanımlarken, “Madımak’ta can alan nefretin; farklı düşünceleri, inançları ve ifadeleri düşmanlaştıran zihniyetin toplumda ne kadar ağır bir yaraya neden olduğu hatırlanmalıdır” dedi.
Baro, Sivas Katliamı'nın yıl dönümünde bazı çevrelerce kamuya açık alanlarda yapılan açık şeriat çağrılarının ve laik hukuk devletini hedef alan söylemlerin anayasal düzene açık bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve demokratik bir hukuk devleti olduğu hatırlatılarak, Anayasa’nın bu konuda açık ve net hükümler içerdiği ifade edildi.
Almalı açıklamada şu ifadelerle sona erdi:
“Benzer nefret iklimlerinin yeniden filizlenmesine karşı, herkesin daha özenli ve duyarlı bir dil kullanmasını diliyor; toplumsal barış ve huzurun bozulmaması için her zaman insan haklarından yana olduğumuzu, birliğimizi bozmaya yönelik provokasyonların karşısında hukuk çerçevesinde duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.”
Hatırlanacağı üzere, Leman dergisinde yayımlanan karikatür sonrası ülke genelinde birçok çevreden tepki gelmiş; bazı kentlerde protesto gösterileri düzenlenmişti. Aynı tarihlerde, Sivas Katliamı’nın 32. yıl dönümü nedeniyle yapılan anmalarda ise bazı grupların açık şeriat çağrıları yaptığı yönündeki görüntüler kamuoyuna yansımıştı. Yaşanan bu gelişmeler üzerine çeşitli barolar ve insan hakları kuruluşları hukukun üstünlüğüne ve toplumsal barışa sahip çıkan açıklamalar yayımlamaya devam ediyor.