Müftü Harmancı, Hicri takvime göre 1 Muharrem 1447 tarihine ulaşmanın manevi huzurunu yaşadıklarını belirterek bu önemli günün sadece yeni bir yılın başlangıcı olmadığını aynı zamanda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Mekke'den Medine'ye hicretini de hatırlattığını vurguladı.

Zamanın değerine dikkat çeken Harmancı, "Takvimlerden bir yılın daha eksilmesi, bizlere zamanın kıymetini ve anlamını yeniden hatırlatıyor. Her anı ilahi bir emanet olan zamanı en güzel şekilde değerlendirmek, geçmişten ders alarak geleceği inşa etmek hepimizin sorumluluğudur," dedi.

Kafkasör’e Ulaşımda Seferler Netleşti
Kafkasör’e Ulaşımda Seferler Netleşti
İçeriği Görüntüle

Hicretin İslam tarihinde büyük bir dönüm noktası olduğunu belirten Müftü Harmancı, şu ifadelere yer verdi; “Takvimlerden bir yılın daha eksilmesi, aslında bizlere zamanın değerini ve anlamını yeniden idrak etme fırsatı sunuyor. Her anı ilahi bir emanet olan zamanı en güzel şekilde değerlendirmek, geçmişten ders çıkararak geleceği inşa etmek, Rabbimizin bizlere bahşettiği en kıymetli nimetlerdendir. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de zamana ve belli vakitlere yemin edilmesi, bu eşsiz nimetin önemini açıkça ortaya koymaktadır. Hicret, Resulullah Efendimiz (s.a.s.) ve beraberindeki Müslümanların, inandıkları değerleri yaşama ve yaşatma uğruna gösterdikleri büyük bir fedakârlığın, sarsılmaz bir imanın ve kararlı bir duruşun adıdır. Bu kutlu yolculuk, dünyevi zorluklardan bir kaçış değil, bilakis zulmün ve haksızlığın karşısında adaleti, merhameti ve hakkaniyeti ayakta tutma mücadelesidir. Peygamberimizin rehberliğinde, İslam'ın güzel ahlak ilkelerini kuşanarak, tevhit inancı ekseninde yeni bir medeniyet kurma gayretidir.
Hicret aynı zamanda kardeşlik, dayanışma, paylaşma, fedakârlık, vefa ve sadakat gibi yüce erdemlerin en güzel örneklerini barındırır. Muhacir ve Ensar'ın sergilediği o eşsiz birliktelik, Medine'yi güven, huzur ve esenlik şehri haline getirerek, insan onurunun ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı eşsiz bir medeniyetin temelini atmıştır. Şüphesiz ki hicreti bu derin anlamıyla doğru okumak ve anlamak, günümüz dünyasındaki her türlü olumsuzluk ve sıkıntıyla mücadelede bizlere azim ve kararlılık aşılayacak, daha güzel bir geleceğe giden yolda bizlere yeni ufuklar açacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin ve tüm İslam aleminin Hicri 1447. yılını en kalbi duygularımla tebrik ediyor, yeni hicri senenin ülkemiz, milletimiz, İslam alemi ve tüm insanlık için barış, huzur, bereket ve hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”

Muhabir: Ayşe ÖZDER