Sol Parti Ardahan İl Başkanlığı tarafından Dursun Akçam Kültür Merkezi’nde “Göç ve Çözüm Yolları” başlıklı bir çalıştay düzenlendi. Moderatörlüğünü Sol Parti Ardahan İl Başkanı Ertan Kargöz’ün yaptığı etkinlikte, göç olgusu farklı yönleriyle ele alındı. Çalıştaya Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Alper Taş, Dursun Akçam Vakfı Başkanı Alper Akçam, Ardahan Belediye Başkan Vekili Yılmaz Çiftçi, İstanbul Ardahan Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Ziraat Mühendisi Seçil Ruşen, yazar Engin Kasap ve CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel konuşmacı olarak katıldı.
CHP’li Meclis Üyesi Yaşar Gülel, Artvin’in kırsal ilçelerindeki durumu Ardahan’la karşılaştırarak başladığı konuşmasında, göçün yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik bir boyutunun da olduğunu vurguladı. Gülel, “Gençler artık yalnızca iş için değil, sosyal yaşam eksikliği, kendilerini ifade edememek ve gelecek görememek gibi nedenlerle göç ediyor. Bu yalnızca büyükşehirlere yönelen bir arayış değil; aynı zamanda bir umutsuzluk göstergesi. Doğduğu topraklarda tutunamayan bir gençlik var. Bu sorunu sadece istihdamla değil, yaşam kalitesiyle birlikte ele almalıyız” dedi.
Sol Parti MYK Üyesi Alper Taş ise yaptığı konuşmada, göçün temelinde yatan yapısal nedenlere dikkat çekti. Taş, göçün arkasında ucuz emek gücüne dayalı bir ekonomi politikası olduğunu ifade ederek, kamu eliyle demokratik bir planlama yapılmadıkça kalıcı bir çözüm üretilemeyeceğini belirtti. “Herkesin her yerde aynı şeyi üretmesinin anlamı yok. Coğrafi koşullara göre üretim planlaması yapılmalı. İstanbul şişmiş durumda, artık nefes alamıyoruz. Yaşam kalitesi dibe vurmuş ve büyük bir deprem bekleniyor. Göçü tartışırken, köylülüğün çözülmesi ve sanayileşmenin etkilerini de göz önünde bulundurmalıyız. Bugün göç artık bir kentleşme sorununa dönüştü” diyen Taş, insanların memleketlerinde yaşayabilecekleri koşulların sağlanması gerektiğini söyledi.
Taş, konuşmasının devamında mevcut rejimi de eleştirerek, “Bugünkü esas tehdit siyasal İslamcı rejimdir. Tek adam yönetimi ülkeyi nefes alınamaz bir hale getirdi. Bu nedenle sosyal demokratlar, radikal demokratlar, sosyalistler ve yurtseverler olarak güncel tehlikeye karşı birleşik bir mücadele yürütmeliyiz. Bu noktada CHP ve Sol Parti’nin siyasal İslamcı rejime karşı müttefik ilişkiler kurması mümkündür. Ancak düzen karşıtı bir ittifak tasarlandığında, bizim kapitalizm ötesi bir dünya hayalimiz olduğu için CHP ile tam bir birliktelik mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Taş, demokratik planlama olmadan göç sorununun çözülemeyeceğini vurgulayarak, CHP’den kamucu bir çözüm paketi ve parasız eğitim-sağlık hizmetlerini savunmasını beklediklerini de dile getirdi.
Ardahan Belediye Başkan Vekili Yılmaz Çiftçi, göçün en temel nedenlerinin ekonomi, eğitim ve sağlık hizmetlerindeki yetersizlik olduğunu belirtti. Ardahan’ın yıllardır kalkınmada geri bırakıldığını ifade eden Çiftçi, “Ardahan’ı hep mazlum ve gariban kalmış bir memleket olarak görüyorum. Çünkü geçmişteki siyasi iktidarlar, bizi hep taşeron olarak kullandılar. Ardahan’ı, yakın illerimiz olan Kars ve Erzurum’un gölgesinde bıraktılar. Eğer bir yatırım yapılacaksa burada değil, dışarıda gerçekleşiyor. Buraya sadece işlem için gelip, parasını alıp gidiyorlar. Yatırımlar kalıcı değil” dedi.
Dursun Akçam Vakfı Başkanı Alper Akçam da göçün tarihsel boyutuna değindi. Akçam, çocukluğunda Ardahan köylerinde yaşayan insanların kışın İstanbul’a çalışmaya gittiklerini, yazın ise köylerine döndüklerini anlattı. “Babam Dursun Akçam, köylülere derdi ki: ‘Siz binaları yapıyorsunuz ama oralarda yaşamıyorsunuz. Yaşama hakkınız yok; başkaları yaşıyor.’ Zamanla bu değişti. Ardahan köylüleri Ankara’da, İstanbul’da ev yapmaya başladı. Önceleri Kürt inşaat işçileri çalışırken, sonraları Suriyeliler ve Orta Asya'dan gelen işçiler yerlerini aldı. Bu süreçte Ardahan’daki köyler de boşalmaya başladı” diye konuştu.
İstanbul Ardahan Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Seçil Ruşen ise göç meselesine gençler açısından bakarak, son dönemde tersine göç yaşandığını ancak bunun yeterli olmadığını dile getirdi. Ruşen, “Ardahan’a tersine göç edenlerin sayısı 5 bin 391 kişi. Ancak bunlar çoğunlukla orta yaşlı ya da emekli vatandaşlar. Biz özellikle gençlerin göç etmemesini istiyoruz. Ekonomik yetersizlikler göçün temel nedeni. Tarım gelirleri gençler için yeterli değil. Kırsal yaşamın zorlukları, modern tarım imkanlarının eksikliği, sağlık hizmetlerine erişimdeki güçlükler göçü artırıyor. Tarım dışı sektörlerin gelişmemesi de bu göçü tetikliyor” dedi.