Karadeniz’in saklı cennetlerinden biri olarak gösterilen Borçka Karagöl Tabiat Parkı, Türkiye’nin tek biyosfer rezerv alanı olan Camili yolunda yer alıyor. 368 hektarlık alana sahip olan tabiat parkı, çevresindeki ormanlar, vadiler ve zengin ekosistemiyle sadece bölgenin değil, ülkenin de en gözde doğa alanlarından biri.
Karagöl, 1800’lü yıllarda Klaskur köyü yakınlarında yaşanan büyük bir heyelan sonucunda oluşmuş doğal bir göldür. Yoğun orman örtüsüyle çevrili olan göl, yılın her dönemi farklı bir güzelliğe bürünse de özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yeşilin binbir tonunu barındıran görüntüsüyle büyüleyici bir manzara sunuyor.
Bölgeye sadece Türkiye’den değil, yurt dışından da yoğun ilgi var. Almanya’da yaşayan Borçkalı Mensure Kara, bölgenin yurt dışındaki Türkler tarafından da ilgiyle takip edildiğini söyledi:“Borçkalıyım aslında ama yurt dışında yaşıyorum. Karagöl’e gezmeye geldim. Doğasını çok beğeniyorum. Almanya’dan gelenler de düşünüyor buraya gelmeyi. Sadece burası için değil, Karadeniz’i çok beğeniyorlar.”
Yine Almanya’da yaşayan, aslen Borçkalı olan Selim Kara ise memleketine her geldiğinde Karagöl’ü mutlaka ziyaret ettiğini belirtti: “Mümkün olduğu zamanlarda biz de buralara geliyoruz. Karagöl çok güzel, herkese de tavsiye ederim. Memleketimiz güzeldir. Her sene buraya geldiğimizde mutlaka uğrarız. Yolları güzel, düzeltmişler. Son senelerde çalışmalar oldu. Küçüklüğümde geldiğimde yollar biraz daha farklıydı ama şimdi yollar gayet şahane, güzel. Dışarıdan gelen vatandaşlar da var, plakalardan anlıyoruz. Doğası mükemmel. Herkese, yeşili seven bütün vatandaşlara tavsiye ederim. Artvin çok güzeldir. Herkese tavsiye ederim.”
“Bozulmamış Haliyle Göz Kamaştırıyor”
Konya’dan gelen öğretmen Uğur Şimşek, Borçka Karagöl’e ilk kez geldiğini ve doğanın bozulmamış olmasından çok etkilendiklerini dile getirdi: “Biz buraya tanıdığımız bir arkadaşın vasıtasıyla geldik. Borçka Karagöl gerçekten meşhurmuş. Çok harika bir yer, çok beğendik. Doğa ile iç içe. Bozulmamış buralar. Villadır, oteldir gibi yapıların olmaması da çok güzel. İnsanlar için çok güzel bir dinlenme yeri. Tavsiye ediyorum, insanların mutlaka gelip görmeleri lazım. İnşallah bozulmaz, bu şekilde kalır. Yollarda biraz insan cesaret istiyor çünkü o yollardan geçmek biraz sıkıntılı ama iyi yani, o kadar da kötü değil. Biraz dikkatli gelmek gerekiyor. Doğayı çok sevdik, insanlar da çok güzel. İnşallah da böyle kalır. Bir dahaki gelişimizde ailemizle geleceğiz. Bu bizim için bir keşifti.”
Eskişehir’den gelen İsmail Yörük, Karagöl’ün doğal yapısının korunmuş olmasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Rizeli bir arkadaşımla geldik. Onun tavsiyesi üzerine geldik. Muhteşem bir yer. Ondan öncesinde bölgeyi gezmiştik ama Artvin’e gelmemiştim. Karagöl’e ilk defa geliyorum. İnşallah bozulmaz bu bölge. Uzungöl, Ayder... Şimdi oraları tekrar gezdiğimizde çok fazla insan yoğunluğu ve yapı görüyoruz maalesef. Doğası çok güzel ama yapılaşma bu güzel doğayı mahvetmiş. Ama burası bakir kalır inşallah. Milli parklar buraya sahip çıkar, arzumuz ve isteğimiz bu. Çok güzel bir yer. Yurt dışı maceramız oldu, orada gördüğümüz yerlerle burayı benzetiyoruz. Burayı video çeksek, “İsviçre’de bir göl” desek, kimse fark etmez. Çok güzel memleketimiz var. İnşallah herkes burayı gelip görür, keşfeder.
Ama yollarımız maalesef iyi değil. Yolların biraz daha geniş olması lazım. Virajların olması normal ama arabalar geçerken birbirine müsaade edecek şekilde olmalı. İnşallah yolların da bir çaresi bulunursa ve doğayı da bozmazsak, bizden sonraki kuşaklara da buraları bırakabiliriz.”
Başkent Ankara’dan gelen Dilan Dedeoğlu, Karagöl’ü görüp merak ettiğini belirterek doğayla kurduğu bağı şu sözlerle anlattı: “Fotoğraflarda zaten çok güzel görünüyordu ama gerçekte çok daha etkileyici. Göle ulaştığınızda sizi karşılayan manzara gerçekten nefes kesiyor. Sessizlik, yeşillik, suyun duruluğu… Doğanın içinde olmak ruhuma çok iyi geldi.
İnsan burada huzur buluyor. Keşke herkes doğanın değerini bilse. Burayı kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Umarım bozulmadan kalır. Böyle yerler artık çok az kaldı.”
Karadeniz turlarında profesyonel rehberlik yapan Kürşat Yanar, her hafta düzenli olarak Karagöl’e misafir getirdiklerini söyledi. Misafirlerin tamamının Karagöl’den memnun ayrıldığını belirten Yanar, bölgeye dair gözlemlerini şöyle aktardı:“Her hafta buraya tur organizasyonu yapıyorum. Çok beğeniyoruz çünkü bizim için Artvin çok güzel. Mençuna Şelalesi yapıyoruz, artı Karagöl. Bütün güzellikleri misafirlerimize aktarmak istiyoruz. Profesyonel bir şekilde çalışıyoruz. Her hafta buradayız. Gelen misafirlerimizin yüzde yüzü buralara bayılıyor. Şimdi başka yerlere gidiyoruz ya da Batum'dan geldiğimiz zaman diyorlar ki, ‘Biz burada niye sadece bir saat, bir buçuk saat kalıyoruz? Keşke üç saat kalsak.’ Biz de program gereği böyle olduğunu söylüyoruz ama Karagöl bizim için vazgeçilmez. Misafirlerimize aktarırken hiçbir zaman mahcup olmuyoruz. İnsanlar çok güzel, Borçka’nın insanı da tabiatla iç içe olduğu için her konuda yardımcı oluyor. 20 haftaya yakın Karadeniz’de çalıştım. 20 haftanın tamamında misafir memnuniyeti sağlandı.
Ama düzelmesi gereken şeyler de var. Özellikle yollar. Yolların kenarları biraz daha düzenlenebilir. Minibüsçü arkadaşlarla konuşuyorum, bazı keskin virajlara ayna konulması gibi önlemler alınabilir. Karadenizli sayılıyorum artık. Hataylıyım ama Trabzon, Artvin, Hopa, Borçka... Hepsini bilirim. Kesinlikle burayı herkese ama herkese öneriyorum.”
Borçka Karagöl Tabiat Parkı, zengin florası, doğal yapısı, sessizliği ve büyüleyici manzarasıyla Karadeniz’in nadir korunmuş doğa alanlarından biri. Hem yerli hem yabancı turistler için doğayla bütünleşme fırsatı sunan Karagöl’ün korunması, ulaşımının iyileştirilmesi ve doğal yapısının bozulmaması ise en büyük ortak dilek olarak öne çıktı.
