Bölgedeki madencilik faaliyetlerinin yeni projelerle hız kazandığı Bazgiret köyünde, Erkan Madencilik adlı şirketin herhangi bir izin veya ÇED başvurusu olmadan proje sahasına gelerek yol ve altyapı incelemesi yapmak istemesi tartışmalara yol açtı. Köylüler, muhtara haber verilmeden gizlice köye giren şirket temsilcilerini fark edince tepki gösterdi. Köylülerle şirket çalışanları arasında çıkan tartışmada, çalışanların köylülere, “İstediğimiz zaman geliriz, ölçüm de yaparız” şeklinde bağırdığı belirtildi. Tepkiler karşısında köylüler, jandarmayı arayarak duruma müdahale edilmesini sağladı ve şirket sahipleri ile çalışanları köyden uzaklaştırıldı.
Öte yandan Koza Altın İşletmeleri A.Ş., Artvin’in Dereiçi, Çukur ve Bazgiret köylerinde toplam dört yeni maden sahası için ÇED olumlu raporu almıştı. Bu gelişmeler, yerel halk ve çevre örgütleri tarafından endişeyle takip ediliyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, “Bölgemizde madencilik faaliyetlerinin hız kazanması, hem doğal yaşam hem de köylerimizin güvenliği açısından ciddi kaygılar yaratıyor. ÇED raporu olmayan, izin alınmamış sahalarda yapılan ölçüm ve çalışmaların hukuksuz olduğunu düşünüyoruz. Köylülerimizin gösterdiği tepki, hem kendi haklarını hem de yaşadıkları çevreyi koruma bilincinin bir göstergesidir. Bu tür girişimlerin önüne geçilmesi ve bölgedeki madencilik faaliyetlerinin şeffaf, yasal ve çevresel etkilere duyarlı bir şekilde yürütülmesi için yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Artvin’in ormanları, dereleri ve yaylaları yalnızca bölge halkının değil, ülkemizin de doğal mirasıdır. Her bir maden faaliyeti, ekosistemde geri dönüşü zor etkiler yaratabilir. Toprağın, su kaynaklarının ve biyoçeşitliliğin korunması adına, halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması şarttır. Biz Yeşil Artvin Derneği olarak, halkın yanında durmaya ve hukuki süreçleri takip etmeye devam edeceğiz.
Ayrıca madencilik şirketlerinin köylülerle iletişim kurma biçimlerini de eleştiriyoruz. Her türlü ölçüm ve çalışma, yerel halkın onayı alınmadan ve şeffaf şekilde yapılmalıdır. Köylülerin tepkisine karşı geliştirilen anlayışsız tavır, toplum ile şirket arasındaki güveni zedelemektedir. Biz, Artvin’in doğal yaşamını ve köylerimizin huzurunu korumak için tüm yetkilileri ve ilgili kurumları sorumluluk almaya çağırıyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir Artvin bırakmak için hem hukuki hem de çevresel mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz”
Yerel halk, çevre örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, madencilik faaliyetlerinin artan hızı karşısında uyanık kalmaya ve köylerinin güvenliği için tepkilerini göstermeye devam edeceklerini duyurdu.
