Almalı, açıklamasında İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik sürdürdüğü kuşatma, açlık politikası ve insani yardım engellemelerine dikkat çekerek, bunun uluslararası hukuk açısından açık bir savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliği taşıdığını vurguladı. 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana binlerce sivilin yaşamını yitirdiğini, kadın ve çocukların hedef alındığını ifade eden Almalı, Gazze’de temel yaşamsal ihtiyaçlara erişimin tamamen engellendiğini söyledi.
Barolar tarafından kaleme alınan ve bugün eş zamanlı olarak tüm Türkiye’de okunan açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin savaş zamanlarında çocuklara yönelik ağır ihlallerden biri olarak kabul ettiği “çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesi”nin, İsrail tarafından Gazze’de yoğun şekilde uygulandığı belirtildi. BM'nin ilgili ajanslarının da bölgedeki durumu "felaketin beşinci aşaması" olarak tanımladığına dikkat çekilen metinde, açlığa bağlı kitlesel ölümlerin her an başlayabileceği uyarısı yapıldı.
Artvin Barosu Başkanı Handan Demiral Almalı, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Gazze halkı yalnız değildir. Bu insanlık suçuna karşı sessiz kalmamak, mesleğimizin ve insanlık onurumuzun bir gereğidir. Bugün burada 81 ilin baroları olarak hep birlikte bu vahşete karşı sesimizi yükseltiyoruz. Çocukların açlıktan öldüğü bir dünyada hiçbir hukuki sistem, hiçbir devlet meşru olamaz.”
Açıklamanın devamında Birleşmiş Milletler’in ve özellikle UNICEF’in, uluslararası sorumluluğunu yerine getirmekte yetersiz kaldığına dikkat çekilirken, dünya kamuoyunun, siyasi aktörlerin ve uluslararası toplumun Gazze’de yaşanan bu insanlık dramına karşı sorumluluk üstlenmesi çağrısında bulunuldu. Artvin Barosu’nun da imzacısı olduğu bu ortak metin, yalnızca hukuki bir dayanışmanın değil, aynı zamanda vicdani bir duruşun ifadesi olarak kayda geçti.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İsrail Devleti, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de gerçekleştirdiği şiddetli saldırılar sonucu, aralarında kadın ve çocukların olduğu on binlerce sivilin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliamına; Gazze’de bulunan insanların su, yemek ve insani yardım malzemelerine erişimini engellemek sureti ile devam etmektedir.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin savaş zamanlarında çocuklara yönelik 6 ağır ihlalden biri olarak belirlediği “çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesi” şeklindeki ihlali, İsrail Devleti Gazze’de yoğun ve ağır bir şekilde uygulamaktadır.
İsrail Devleti, Gazze Şeridine insani yardım malzemesi götürmeye çalışan binlerce tırı ablukaya alarak girişlerini engellemekte, içeri alınan BM yardım tırlarından yardım almaya giden Gazze’li sivilleri katletmekte ve su kaynaklarını hedef almaktadır.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA); Gazze halkının çoğunun, açlık endeksinde en şiddetli aşama olan beşinci aşamaya girdiğini ve her an toplu ölümlerin başlayabileceğini bildirmiştir.
Birleşmiş Milletler (BM), geçtiğimiz yıldan itibaren, “çatışma bölgelerinde çocuklara zarar veren ülke ve örgütlerin” yer aldığı kara listeye, İsrail ordu ve güvenlik güçlerini dahil etmiştir. BM’nin savaş bölgelerindeki çocuklara yönelik ihlalleri derlediği 2024 yılına ilişkin raporunda İsrail ordu ve güvenlik güçleri, Filistinli çocuklara karşı gerçekleştirdiği 7 bin 188 ihlalle listenin başında yer almıştır.
BM’nin, Gazzeli ve Filistinli çocuklar başta olmak üzere sivillerin korunması ve çatışma bölgelerine insani yardımın ulaştırılması konusundaki sorumluluğunu yerine getirmekte başarısız olduğu, gelinen noktada açıkça görülmektedir.
Biz aşağıda imzası olan barolar olarak;
BM ve bağlı organı UNICEF’i görevlerini gereği gibi yerine getirmeye, uluslararası toplumu ve siyasi aktörleri dünyanın gözü önünde devam eden felaket engellemeye yönelik sorumluluk almaya davet ediyoruz.”