Artvin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Şeref Öngüner, yaz tatiline giren öğrencilerle ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Çocukların üretim ve meslek kültürüyle erken yaşta tanışmasının hem bireysel hem de toplumsal gelişim açısından önemli olduğunu vurgulayan Öngüner, ailelere seslenerek çocuklarını esnaf yanına çırak olarak yönlendirmeleri çağrısında bulundu.
Açıklamasında Ahilik kültürünün bin yıllık mirasına dikkat çeken Öngüner, “Esnaf ve sanatkârlık geleneğimiz, sadece üretim ve hizmet değil; aynı zamanda ahlak, saygı ve meslek terbiyesinin kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır” dedi.
Velilere çağrısını sürdüren Öngüner, “Bir çocuğun erken yaşta meslekle tanışması, hem bireysel gelişimi hem de toplumsal fayda açısından büyük önem taşımaktadır. Odalarımıza kayıtlı, güvenilir ve deneyimli esnaflarımızın yanında çırak olarak yer alacak gençlerimiz, yalnızca bir meslek öğrenmekle kalmayacak; aynı zamanda iş ahlakı, sorumluluk ve disiplin gibi hayatın her alanında gerekli olan değerleri de kazanacaktır” ifadelerini kullandı.
Çıraklık sisteminin yalnızca fiziksel bir iş öğrenme süreci olmadığını, aynı zamanda hayat bilgisi, sorumluluk ve sosyal değerler kazandıran bir eğitim modeli olduğunu dile getiren Öngüner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocuklarınızı aile bireyleri olarak, onların yetenek ve ilgilerine uygun bir esnafımızın yanına çırak olarak vermenizi; tamir, bakım, garsonluk, aşçılık, taşıma, şoförlük, muavinlik gibi tüm sektörlerde meslek edinmeleri için yönlendirme yapmanızı tavsiye ediyoruz. Ayrıca hiçbir şey olmazsa, esnaf ve sanatkarlarımızın kendi çocuklarını kendi işyerlerinde eğitmesi en büyük temennimizdir.”
Öngüner, açıklamasında Türkiye’nin geleceği açısından da çıraklık sisteminin yeniden güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. “Bu bizim bin yıllık Ahilik kültürümüzdür. Bu kültür; dayanışmayı, adaleti, emeğe saygıyı ve insanı merkeze alan bir üretim ahlakını temsil eder. Bugün bu değerlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var” dedi.
Yaz tatili boyunca çocukların yalnızca tatil yapmalarının değil, aynı zamanda kendilerini geliştirebilecekleri bir ortamda bulunmalarının önemini vurgulayan Öngüner, “Elbette çocuklarımız dinlenecek, tatillerini yapacaklar. Ancak aynı zamanda boş vakitlerini değerlendirerek becerilerini geliştirme, üretim kültürünü tanıma ve mesleki bilgi edinme imkânı da bulabilirler. Bu onların geleceklerini şekillendirecek büyük bir adım olabilir” diye konuştu.
Ailelere yaptığı çağrının bir gönüllülük temelli olduğunu belirten Öngüner, son olarak şu sözlerle açıklamasını tamamladı:
“Her çocuk doktor, mühendis, avukat olacak diye bir kural yok. Her çocuğun potansiyeli farklıdır. Marangozlukta usta olan bir çocuk, ileride kendi işinin patronu olabilir. Lütfen çocuklarımızı sadece beyaz yakalı işlerle sınırlandırmayalım. El becerisi güçlü, iletişimi kuvvetli, pratik zekâya sahip evlatlarımızı mesleğe yönlendirmek, ülkemizin üretim kapasitesini de artıracaktır. Esnaflarımızın kapıları çocuklarımıza sonuna kadar açık. Gelin hep birlikte hem evlatlarımızın geleceğini, hem de ülkemizin üretim gücünü güçlendirelim.”