Gündemi meşgul eden Cumhurbaşkanlığı seçim tartışmalarının, depreme hazırlık gibi yaşamsal sorunların önüne geçtiğini vurgulayan Demirci, hem merkezi hükümete hem de yerel yönetimlere sert eleştiriler yöneltti.

Heyelan Bölgesine Vekil Ziyareti Heyelan Bölgesine Vekil Ziyareti

Henüz tarihi dahi belli olmayan bir seçimin tartışmalarının sürdürülmesini eleştiren Demirci, "Kazananı belli olmayan kayıkçı kavgalarından bıktık usandık. Bugün başta büyük kentlerimiz olmak üzere depreme hazırlıksız şehirlerden, hükümet kadar bu kentleri yöneten belediyeler de sorumludur. Ve tabii ki bu belediye başkanlarının seçildiği partiler de sorumludur. Hiç kimse sorumlusu ben değilim diyerek sağa sola bakmasın. Sorumlu hepinizsiniz" ifadelerini kullandı.

Açıklamasında ülkenin gerçek sorunlarına dikkat çeken Demirci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamayı hatırlatarak, gençlerin evlenmemesi ve yalnız yaşamayı tercih etmesiyle ilgili sözlerine atıfta bulundu. Erdoğan’ın “Anadolu’daki nüfus azalıyor, bu bir beka meselesidir. Aile kurumu tehdit altındadır. Gençler artık evlenmiyor, çocuk yapmıyor. Gençler artık 1+1 evlerde yaşıyor, çünkü yalnız kalmayı tercih ediyorlar” sözlerini değerlendiren Demirci, “Evet, Sayın Cumhurbaşkanı doğru söylüyor ama lafın yarısını söylüyor! Gençler lüks olsun diye mi 1+1 evlerde yaşıyor sanıyorsunuz? Hayır! Çünkü 3+1 evin yanına yaklaşamıyorlar da ondan” dedi.

Gençlerin evlilikten kaçınmasının temel nedeninin ekonomik zorluklar olduğunu ifade eden Demirci, İstanbul, Ankara, Bursa gibi şehirlerde kiraların asgari ücretin iki katına ulaştığını belirtti. Üniversite mezunu gençlerin işsizliğin pençesinde olduğunu, iş bulanların ise asgari ücrete mahkûm edildiğini söyleyen Demirci, ev kurmanın, aile geçindirmenin hatta işe gidip gelmenin bile büyük bir maliyet kalemi haline geldiğini söyledi. Gençlerin artık evlenmekten korkar hale geldiğini belirten Demirci, “Çünkü mutluluk ve huzur kapısı olan evlilik artık maalesef borç ve geçim yükünün kapısı olmuş durumda. Bunun sorumlusu kim Sayın Cumhurbaşkanı? Yirmi üç yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?” diyerek iktidara yüklendi.

Cihan Demirci ayrıca süresiz nafaka uygulamasına da sert sözlerle karşı çıktı. Bir yıl süren evlilik sonrası ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalan bireylerin mağdur edildiğini savunan Demirci, bunun adaletsiz bir uygulama olduğunu dile getirdi. “Bu, boşanmış çiftleri ömür boyu süren bir kavganın içine itmek değil midir?” diyen Demirci, Yeniden Refah Partisi olarak Türk Medeni Kanunu’nda yer alan süresiz nafaka hükmünün kaldırılması için TBMM’ye kanun teklifi sunduklarını hatırlattı. Nafaka yükümlüsü bireylerin sürekli artırımlarla tehdit edildiğini ve bu sistemin psikolojik, ekonomik çöküşe yol açtığını savunan Demirci, gençlerin sadece geçim derdi değil, hukuki belirsizlikler yüzünden de evlilikten uzak durduğunu vurguladı.

Açıklamasının son bölümünde tarım politikalarına değinen Demirci, çiftçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Türkiye’nin dört bir yanında yaşanan zirai don felaketinin ardından hükümetin sessiz kaldığını belirten Demirci, çiftçiye verilen desteğin yetersiz olduğunu söyledi. Bütçenin ilk üç ayında çiftçiye sadece 43,6 milyar lira destek verilirken, aynı dönemde faize aktarılan tutarın 463,9 milyar lira olduğunu belirten Demirci, “Çiftçiye 1 veriyorsanız, faize 11 veriyorsunuz! Bu hangi vicdana, hangi milli menfaate sığar?” diyerek iktidarın önceliklerini sorguladı.

Tarım sigortası desteğinin yok denecek kadar az olduğunu, mazot ve gübre desteklerinin göstermelik kaldığını ifade eden Demirci, çiftçinin üretimden kopmak üzere olduğunu söyledi. İthal mercimek, nohut ve fasulyeye bel bağlanarak tarımın sürdürülemeyeceğini dile getiren Demirci, “Tarım bir milli güvenlik meselesidir. Toprağı olmayanın vatanı olmaz!” sözleriyle hükümete çağrıda bulundu. İktidara gelmeleri halinde çiftçiye verilen desteği artıracaklarını, tarım sigortasını yaygınlaştıracaklarını, gübre ve mazotta KDV’yi kaldıracaklarını belirtti.

Cihan Demirci açıklamasının sonunda, bu üç ana sorunun – gençlerin aile kuramaması, süresiz nafaka uygulaması ve çiftçilerin çaresizliği – aslında üretimden uzak, adaletsiz ve vizyonsuz bir yönetim anlayışının sonucu olduğunu belirterek, çözümün Yeniden Refah Partisi'nde olduğunu söyledi. “Bu sistem değişmeden hiçbir şey değişmez. Bu sistemin alternatifi de bellidir: Yeniden Refah!” diyen Demirci, ahlaklı yönetim, üretime dayalı kalkınma ve adaletli bir sosyal yapı vaat ettiklerini belirtti. “Bu millet, yeniden ahlaklı yönetimi, üretime dayalı kalkınmayı, adaletli sosyal yapıyı özlüyor. Bu millet Yeniden Refah istiyor!” diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK