ARTVİN

“Deniz İçin Dereleri Koruyalım” projesinde sona gelindi

Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, Havza Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tüfekçioğlu, “Doğaya uygun önlemler ve ortak yenilikçi izleme ve kontrol teknikleri ile daha temiz bir Karadeniz için çöplerin ve erozyonun azaltılması” projesinde erozyon ve çevre kirliliğine yönelik önemli çıktılar elde edildiğini duyurdu.

Abone Ol

Arhavi Kapistre deresi havzasında "Deniz için dereleri koruyalım (Protect-Stream-4-Sea)!” ana hedefi ile 20 Temmuz 2020 tarihinde başlayan ve 1 yıl uzatılarak 19 Temmuz 2023 tarihinde sonuçlandırılması planlanan "Doğaya uygun önlemler ve ortak yenilikçi izleme ve kontrol teknikleri ile daha temiz bir Karadeniz için çöplerin ve erozyonun azaltılması (BSB963)" isimli AB projesinin arazi ve laboratuvar çalışmaları tamamlanmış olduğunu, ofis ve raporlama faaliyetleri de kısa süre içerisinde sonuçlandırılacağını ifade eden Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, Havza Yönetimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tüfekçioğlu, “Proje bütçesi, EU INTERREG IV'ün "Karadeniz Havzası Ortak İşbirliği Programı" tarafından karşılanan projenin toplam bütçesi 907.135,00 € olup, bu miktarın 834.543,41 €’su Avrupa Birliği tarafından sağlanmıştır. Artvin Çoruh Üniversitesi’nin bütçesi ise 207.866,00 €'dur. Bu miktarın 16.650,00 €'su eş finansman desteği olarak Üniversite tarafından karşılanmaktadır.

Projenin ana ortağı International Hellenic University−Technologiko Ekpedeftiko Idryma Anatolikis Makedonias kai Thrakis (Yunanistan)'dır. Projenin diğer ortakları ise; Buzau-Ialomita Water Administration (Romanya), Young Foresters Union NGO (Ermenistan), Eco-TIRAS International Association of River Keepers (Moldovya) ve Artvin Çoruh Üniversitesi (Türkiye)'dir. Karadeniz Havzası'nda hep birlikte müreffeh bir yaşam sürebilmek için Karadeniz'e kıyısı olan tüm ülkelerin "sürdürülebilir su yönetimi ve çevre kirliliğinin azaltılması" gibi ortak eylemleri benimsemesi gerekmektedir. Bu anlamda, Karadeniz etrafındaki 5 ülkenin bu program kapsamındaki işbirliği ve her ülkede uygulamaya dönük faaliyetlerin yer alması, bu projenin en güçlü yönlerinden biridir” diyerek projenin son durumu hakkında bilgi vermeye devam etti.

"Protect-Streams-4-Sea"nin ana amacının; çevrenin korunması ve Karadeniz'deki kirliliğin azaltılması ve bağlamda alınması gerekli önlemlerin tespiti ve doğaya uygunluğu olduğuna dikkat çeken Tüfekçioğlu, “Amaca ulaşmak için Karadeniz'e dökülen dereler ve alt-havzalardaki çöp ve diğer kirletici unsurlara odaklanılmıştır. Bu bağlamda AÇÜ olarak bizler şu ana kadar birçok saha ve ofis faaliyetleri gerçekleştirerek bu amaçlara ulaşmaya çalıştık. Çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz önemli veri setlerinden biriside toprak ve su kaynaklarımızın kirlenmesinde büyük rol oynayan çöp ve atıklar oluşturmaktadır” diyerek bu bağlamda çalışma havzasında 1 yıl boyunca plastik, metal ve cam gibi her türlü atık belirli bir noktada sayılarak tespit edildiğini söyledi ve şu ifadeleri ekledi:

“Toplamda 1565 adet olarak en fazla plastik, sonrasında 234 adet ile cam ve 192 adet ile metal atık tespit edilmiştir. Diğer atıklarda değerlendirildiğinde havzada toplamda 2040 adet atık tespit edilmiştir. Plastik atıklar yüzde 68 ile en yüksek oranda kirlilik unsuru olarak tüm canlılar için risk teşkil etmektedir. Nitekim plastiklerin doğaya karışımı ve yok oluşu en az 400 ile en fazla 800 yıl gibi uzun bir zaman alırken camdan yapılan atık ürünlerin ise 1 milyon yıl gibi çok uzun bir süre almaktadır. Bundan dolayıdır ki cam ve plastik gibi bazı ürünleri tekrar kullanabilmek, mümkünse ürün tüketimini azaltarak atık üretimini azaltmak ve son olarak mutlaka atığı geri dönüşüme sokabilmek gerekir. Maalesef üzülerek söylemek istiyorum ki, bu konuda şehrimiz de yeterince farkındalık oluşturulmamıştır.

Bu bağlamda ilgili kurumlarım ya da STK’lara daha çok görev düşmektedir. Bazı geri dönüşüme teşvik edici ya da cezalandırıcı kararların alınması şarttır. Attık ürün toplama yer ve sayıların artırılması bu noktada önemli rol oynayarak geri dönüşüme teşvik edecektir. Park ve bahçelerde atık ürünlerin terk edilmesi veya araba camından fırlatılan plastikler bu çağda cezasız kalmamalıdır! Farkındalık eğitimlerinin artırılması diğer önemli bir husustur.  Yapılan çalışmalar deniz kirliliğinin yüzde 80 insan kaynaklı ve kara kökenliği olduğunu tespit etmiştir. Buda göstermektedir ki su ve toprak kaynaklarımızı temiz tutmak, korumak ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak tamamen biz elimizde. Unutmayalım, bizler doğanın mirasçısı değil, yalnızca onun misafiriyiz ki onu gelecek nesillere emanet edelim!

Proje sahasından alının toprak verilerinden de önemli çıktılar elde edilmiştir. Çaylık alanlarında ciddi anlamda toprak asitleşme problemi mevcuttur. 0-15 cm toprak derinliğinde asitlik ölçüsü olan toprak pH’sı 3.5 düzeyine düşmüştür. Bu alanlardaki toprakların 1960 yılındaki pH değerleri 5.5 civarındadır. Kireçleme çaylık alanlarda muhakkak bir önlem olarak düşünülmelidir.

    

Projenin farkındalık oluşturma faaliyetleri kapsamında kamuoyu bilinçlendirmesine yönelik 3 farkındalık eğitimi ve proje üye ülkelerinin de katılım sağladığı 1 çalıştay gerçekleştirilmiştir. Bütün bu aktivitelerle yöredeki su ve toprak kaynaklarına yönelik önemli çevresel sorunlar hakkında bilgi verilmiş, projenin önemli çıktılarından birçoğu aktarılmıştır. Yine şu ana kadar paydaşlarla projede beş adet komşuluk ağı toplantısı gerçekleştirilmiş ve faaliyetler hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca, akademik bağlamda proje verileri 5 farklı ulusal sempozyum da dinleyicilerle buluşturulmuştur.

Karadeniz Havzası 2014-2020 Ortak Operasyonel Programı, Avrupa Komşuluk Aracı aracılığıyla Avrupa Birliği ve katılımcı ülkeler: Ermenistan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldova Cumhuriyeti, Romanya, Türkiye ve Ukrayna tarafından ortak finanse edilmektedir.

Bu yayın/sunu Avrupa Birliği'nin mali desteğiyle hazırlanmıştır. Bu yayının içeriği tamamen yazarların sorumluluğundadır ve hiçbir şekilde Avrupa Birliği'nin görüşlerini yansıtmamaktadır.”

Ayşe ÖZDER