Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının üzerinden geçen 12 günde, denetleme yetkisini elinde bulunduran Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere hiçbir yetkili sorumluluk almadı ve tek bir bakanlık yetkilisi hakkında soruşturma açılmadı.
Zeytinci, sürecin aydınlatılmamasına yönelik tepkisini dile getirerek, “21 Ocak’ta Kartalkaya Kayak Merkezi'nde aileleriyle tatil yapmak için geldikleri dinlence yerinde aramızdan kopartılan, alınmayan güvenlik önlemleri ve denetim eksikleri nedeniyle yaşamını yitiren 78 yurttaşımızı sevgiyle anıyor, ailelerine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Bugün burada sadece Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın felaketinde yitirdiğimiz 78 yurttaşımızı anmak için değil, aynı zamanda bu katliam düzenine karşı öfkemizi haykırmak için toplandık” ifadelerini kullandı.
Zeytinci, konuşmasında ülkede yaşanan felaketlerin ve ölümlerin ardından sürekli aynı söylemlerle karşılaştıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede her felaketin, her ölümün ardından aynı yalanları duyuyoruz: 'Doğal afet', 'kader', 'fıtrat'... Hayır! Biz bu yalanlara kanmıyoruz, kanmayacağız! Çünkü biliyoruz ki ne Kartalkaya'da kül olan 78 canımız, ne her gün iş cinayetlerinde yitirdiğimiz emekçilerimiz, ne de depremlerde, sellerde hayatını kaybeden yurttaşlarımız bir tesadüf sonucu ölmedi! Bu düpedüz bir cinayet düzenidir! Bu, sermayenin kârı için insan hayatını hiçe sayanların kurduğu bir soygun düzenidir!”
Açıklamasında sorumluları net bir şekilde işaret eden Zeytinci, “Ormanları, kıyıları, dereleri, madenleri yağmalayanlar; işçiyi, emekçiyi sömürü düzenine mahkûm edenler; bilimi ve planlamayı reddedenler; liyakati değil yandaşlarını kayıranlar bu katliamların sorumlusudur! Kartalkaya’da 78 yurttaşımızı yangına teslim eden de budur! İş cinayetlerinde her gün ortalama dört emekçiyi mezara gönderen de! Deprem bölgelerinde yıllardır süren ihmalleri görmezden gelip, enkaz altında binlerce insanın can vermesine neden olan da bu düzendir! Bunlar, insan hayatını maliyet olarak görenlerin eseridir” dedi.
Zeytinci, açıklamasının devamında SOL Parti olarak mücadelelerinin süreceğini ve bu düzenin sahiplerinden hesap soracaklarını vurgulayarak “Biz, SOL Parti olarak, bu düzenin sahiplerine sesleniyoruz: Yalanlarınızın, ihmalinizin, halkı ölüme mahkûm eden çürümüşlüğünüzün hesabını vereceksiniz! Yaşadığımız hiçbir acıyı unutmayacağız, unutturmayacağız! Çünkü biz bu ülkenin işçileri, emekçileri, gençleri, kadınları, aydınlık yüzlü yurttaşları olarak geleceğimizi sizin rantçı düzeninize terk etmeyeceğiz” dedi.
Zeytinci, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bulunduğumuz her meydanda, sesimizi ulaştırdığımız her yerde inatla haykırmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin insanlarını açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkûm edenler bilsin ki biz buradayız! İş cinayetlerinde, yangınlarda, depremlerde ölen her yurttaşımızın hesabını sormak için buradayız! Halkın, doğanın, emeğin hakkını savunmak için buradayız! Ve buradayız, çünkü bu düzeni değiştireceğiz! Daha fazla can kaybetmemek için, daha fazla işçinin iş cinayetlerine kurban gitmemesi için, doğanın sermaye tarafından talan edilmemesi için örgütleneceğiz, mücadeleyi büyüteceğiz, bu karanlık düzenin karşısında aydınlığı ilmek ilmek öreceğiz! Kartalkaya’da hayatını kaybeden yurttaşlarımızın anısı önünde bir kez daha söz veriyoruz: Bu düzeni yıkacağız! Halkın, emekçinin, doğanın hak ettiği bir ülkeyi kuracağız!
20 yılı aşkın bir süredir bu ülkeyi yöneten AKP iktidarı, izleri asla silinmeyecek acılar ve felaketler bıraktı. Birkaç gün sonra 6 Şubat depreminin yıldönümü. Binlerce insanımızı da orada kaybettik. Üzerinden 2 sene geçti, hiçbir sorumlu yargılanmadı. Ölen öldüğüyle kaldı. Bolu’da, Soma’da, Amasra’da, ülkenin dört bir yanında insanlarımızı göz göre göre katlettiler. Bunun sorumlusu kim? Sadece 3-5 kuruş fazla kazanacak diye insan hayatını çöpe atanlar mı? Evet, onlar sorumludur ve yargılanmalıdır. Ama asıl sorumlu, bu çürümüş düzenin sahipleridir. Bizler, bu düzenin değişmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü başka bir Türkiye mümkün!"