Artvin İl Genel Meclisi’nde 11 Nisan Cuma günü gerçekleştirilen İl Encümeni ve İhtisas Komisyonları seçimleri, beraberinde ciddi bir şaibe tartışmasını da getirdi. Mecliste 11 üyeyle temsil edilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), yapılan kapalı oylamada 12 oy alırken; 9 üyeli Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yalnızca 8 oyda kaldı. Bu tablo, AK Parti’den CHP’ye bir oy kaydığı iddialarını gündeme taşırken, seçimde kullanılan oy sayısının resmi kayıtlarla örtüşmemesi şeffaflık konusunu da tartışmaya açtı.

Gazeteci Ali Eray Çelik’in Gündem Artvin internet sitesinde yayımlanan haberinde yer alan fotoğraflara göre, oylamaya 19 üyenin katıldığı açıkça görülüyor. Buna karşın, resmi sonuçlara göre 20 oy kullanıldığı belirtiliyor. Yani, mecliste fiziken 19 kişi varken, bir şekilde fazladan bir oy sandığa girmiş durumda. Bu kritik çelişki, “gizli” olması gereken oylamanın güvenilirliğini ve geçerliliğini ciddi şekilde sorgulatıyor. Fotoğraflarda yer almayan kişi ise, oylamaya katıldığı iddia edilen Ahmet Sinan Öztürk’tür.

“Tarım ve Çay İçin Hep Birlikte” “Tarım ve Çay İçin Hep Birlikte”

Konu hakkında görüşüne başvurulan CHP Şavşat İl Genel Meclis Üyesi Yaşar Gülel, AK Parti’li Ahmet Sinan Öztürk’ün oylamaya katıldığını, ancak annesinin sağlık sorunları nedeniyle meclis toplantısından erken ayrıldığını belirtti. 

Oylamaya katılıp katılmadığı tartışma konusu olan Ahmet Sinan Öztürk ise sürecin merkezindeki isimlerden biri. Önce, toplantıya hiç katılmadığını ve annesinin sağlık sorunları nedeniyle Erzurum’da olduğunu beyan eden Öztürk, yaklaşık iki saat sonra bu açıklamasını değiştirerek oylamaya katıldığını ve ardından Erzurum’a gitmek için toplantıdan erken ayrıldığını söyledi. Bu tutarsızlık, kamuoyunda güven zedelenmesine yol açarken, Öztürk’ün oyu CHP’ye mi gitti sorusunu da daha da güçlendirdi.

Mecliste yaşanan bu çelişkili durum, “20. oy kime ait?” sorusunu da beraberinde getiriyor. Öztürk, oylamaya katılmadığını itiraf ettikten sonra, gerçekten oylamaya katılmayıp yerine oy kullanan kişi kimdi? Eğer bir başka kişi oy kullandıysa, bu kişi CHP üyesi miydi? Yoksa AK Parti üyesi, oyunu CHP’ye mi verdi? Bu sorulara dair net bir cevap verilmeden, oylamanın güvenilirliği büyük bir soru işareti olarak kalıyor.

İl Genel Meclisi Başkanı Hakan Makar da, Öztürk’ün oylamaya katıldığını, fotoğraf çekildiği esnada telefon görüşmesi yapıyor olabileceğini veya başka bir sebeple dışarıda bulunabileceğini söyledi. Makar ayrıca, Öztürk’ün oylamanın ardından Erzurum’a gitmek için toplantıdan erken ayrılmış olabileceğini de belirtti.

Oylamada yaşanan bu çelişkiyi netleştirmek amacıyla toplantıya dair yoklama kağıdı talep edildi. Ancak yetkililer bu kağıdı paylaşamayacaklarını belirtti. Ayrıca, yoklama listesinde imzaların eksik olduğu yönünde bir bilgi de paylaşıldı. Bu gelişme, mecliste tutanakların şeffaflığına ilişkin soru işaretlerini artırdı.

Artvin İl Genel Meclisi’nde yaşanan bu çelişkili tablo, sadece partiler arası oy kaymalarıyla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda seçilmiş temsilcilerin hesap verilebilirliğini ve kamuya karşı sorumluluğunu da gündeme getiriyor.

20. oy kime ait olduğu, gerçekten Ahmet Sinan Öztürk’ün mi CHP’ye oy verdiği, yoksa Öztürk’ün yerine başka birinin mi oy kullandığı soruları hâlâ yanıt bekliyor. Daha da önemlisi: Eğer oylamaya katılmayan birinin yerine oy kullanıldıysa, bu hukuki bir suç mudur?
Mecliste kullanılan oy sayısı ile toplantıya fiilen katılan üye sayısı arasında oluşan fark, kamuoyunda “AK Parti’den CHP’ye geçen oy kime ait?” sorusunu tekrar gündeme getirdi. Öte yandan, İl Genel Meclisi’nde yapılan kapalı oylamaların ne denli şeffaf ve güvenli olduğu da tartışma konusu haline geldi.

Ayrıca bu durum, “Oylamada kullanılan 20. oy kime aitti? “Ahmet Sinan Öztürk gerçekten oylamaya katıldı mı?” Katılmadıysa onun yerine kim oy kullandı?” ve “CHP’ye geçen oy ondan mı kaynaklı?” gibi soruları gündeme getirdi.

Bu olay, kapalı oylamaların gerçekten ne kadar “kapalı” olduğunu ve meclis içindeki demokratik işleyişin ne denli güvenli olduğunu sorgulama gerekliliğini doğuruyor. Kamu adına görev yapan meclis üyeleri ve meclis yönetimi, bu şaibenin üzerine gitmek ve kamuoyunu tatmin edecek şekilde açıklığa kavuşturmak zorunda.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK