Ulutaş, Allah’ın insanı en güzel şekilde yaratarak ona akıl gibi üstün yetenekler bahşettiğini belirterek insanın yeryüzünde Allah’ın iradesini temsil etme görevine sahip olduğunu söyledi.
Uzman Vaiz Rukiye Gürler Ulutaş, İslam dininin aileyi sadece bireylerin huzur içinde yaşaması için bir ortam olarak değil, aynı zamanda neslin devamı ve kişilerin dini açıdan korunması adına da önemli bir kurum olarak kabul ettiğini dile getirdi. Ulutaş, Kur’an-ı Kerim’deki "Allah sizlere kendinizden eşler, eşlerinizden de oğullar ve torunlar var eder." ayetine dikkat çekti. Aile bireyleri arasında sevgi, saygı ve yardımlaşma bilinciyle huzurlu bir yaşamın inşa edilebileceğini ifade etti.
Aile kurumunun toplumsal yapı üzerinde büyük bir etkisi olduğunu belirten Uzman Vaiz, “Mutlu ve huzurlu toplum, huzurlu aileden; huzurlu aile ise imanlı ve ahlâklı bireylerden oluşur. Aile, huzur ve mutluluğun devamını sağlayan en önemli kurumdur” dedi. Ailenin, sağlıklı nesiller yetiştiren ve toplumun ahlaki değerlerini koruyan bir yapı olduğunu vurgulayan Ulutaş, aileye yönelik toplumsal tehditlere karşı duyarlı olunması gerektiğini söyledi.
Ulutaş, şu sözleri dile getirdi; “Dinimize göre aile; anne, baba ve varsa çocuklar ve aile büyüklerinden oluşan kutsal bir yuvadır. Birbirlerine sevgi ve saygı bağlarıyla bağlı olan; aynı inanç, aynı düşünce ve aynı duyguları paylaşan; kendilerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getiren bireylerden oluşan aileler, huzurlu olurlar. Kur’an-ı Kerim’de “Allah sizlere kendinizden eşler, eşlerinizden de oğullar ve torunlar var eder.” Buyrularak buna dikkat çekilmiştir. İslâm dini aileye büyük önem vermiştir. Çünkü aile hem kişinin huzur bulduğu bir ortam, hem neslin devamı için bir vesile, hem de kişiyi dince günah sayılan çeşitli kötülüklerden koruyan bir kurumdur. Kur’an-ı Kerim’de “Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden  eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet var etmesi Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen insanlar için dersler vardır.” buyrularak huzur ve mutluluğun kaynağına işaret edilmiştir. Ailenin, düzenli, huzurlu ve mutlu olması, aile bireylerinin birbirlerine karşı sevgi, saygı, yardımlaşma ve dayanışma bilinci içinde olmalarına bağlanmıştır. 

Artvin’de Halk Oyunları Coşkusu Artvin’de Halk Oyunları Coşkusu

Mutlu ve huzurlu toplum, huzurlu aileden, huzurlu aile ise imanlı ve ahlâklı kişilerden oluşur. Aile, huzur ve mutluluğun devamını sağlayan en önemli kurumdur.  Güzel ahlakın kaynağı olan Kur’an ve sünnete göre aile kesinlikle dikkat edilmesi gereken, her bir üyesiyle bir fonksiyon icra eden, toplumu ayakta tutan kurumdur. İslam dini, aileyi Kur’an ve sünnetin telkinleriyle bireyler arasında dini bir bağ kurmuş ve yüksek bir temele oturtmuştur. Kur’an-ı Kerim incelediğinde onun aileye ne kadar önem verdiğinin, toplumda sosyal kaynaşmanın oluşması için aileye yüklediği vazifenin önemi vurgulandığı görülmektedir. Aileler birleşerek toplumları meydana getirir. Bu çekirdek topluluk her çeşit faziletin kaynağıdır. Sağlıklı nesiller bu yuvada yetişir. Çocuk, yaratılışla ilgili gelişmesini de ahlâk ve terbiyesini de önce aileden alır. İnsan sevgisinin kaynağı da ailedir. Bir milletin sahip olduğu bütün özellikleri bir ailede görmek mümkündür. Bir toplulukta aile ne kadar sağlam temellere oturur ise o aileden meydana gelen toplum, o nisbetle sağlam yapıya sahip olmuş olur.  Aile, toplum ile birey arasındaki bağı sağlama görevini üstlenen ve toplumun devamını sağlayan sosyal bir kurumdur. Ailenin işlevleri, biçimi veya özellikleri zaman içinde değişime uğrasa da; aile, tüm toplumlarda tarih boyunca var olmuştur. Toplumun  ilk ve doğal çekirdeği olan aile hem bireyin bedensel, entelektüel ve ahlaki gelişiminin doğal koşullarını sağlar hem de toplumun temel yapı taşlarını oluşturur. Çocuğun yetiştirilmesi, eğitilmesi ve toplumun sağlıklı bir üyesi haline getirebilmesi için en uygun ortam ailedir. Toplumlar milli ve manevi değerlerini aile aracılığı ile yeni kuşaklara aktarırlar. Güçlü toplumlar ve milletler, aile yapısı güçlü olan toplumlardır.  Bir toplum çökertilmek istendiği zaman o toplumun aile yapısı hedef alınmaktadır. Bundan dolayı aileyi korumak üzere farklı kültürlerde çeşitli önlemler alınmış, dinler ve hukuk sistemleri de aileyi korumak için düzenlemeler yapmış, yaptırımlar koymuştur. Ancak bununla birlikte son yıllarda değişik sapkın akımlar ailenin varlığını tehdit eder duruma gelmiştir. Bu nedenle bu konuda teyakkuz halinde olunmalı, Kur’an ve Sünnet rehberliğinde toplumun temel taşı olan ailenin korunması amacıyla gereken her türlü tedbir alınmalıdır. Aksi taktirde son sığınak kale olan ailenin yok olmasıyla toplumun değer yargılarını kaybederek çökmesi kaçınılmaz hale gelecektir. Netice olarak İslam dini fıtratın bir gereği olan evlenmeyi, sağlıklı nesiller yetiştirmeye vesile olan aile müessesesinin kurulmasını gerekli ve önemli bulmuş ve karşılıklı sevgi ve saygı esasına dayanan, hak ve sorumluluklarının bilincinde olan mutlu bir aile yuvasının oluşturulmasını hedeflemiştir.  Bu vesileyle içinde nice faziletleri barındıran Ramazan ayının, alemi İslam, ülkemiz, milletimiz ve hasseten ailelerimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan diliyorum. Ramazan’ı şerifiniz mübarek olsun.”

Editör: Editör Masası