Sporcu hastalığı olarak bilinen menisküs rahatsızlıkları, travmalara ve yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Fizyoterapist Berkant Ketenci, menisküs yırtığı hakkında önemli bilgiler verdi.
Uyluk kemiğinin, kaval kemiği ile eklem yaparken biri içte biri dışta olacak şekilde iki eklem yüzeyi ile eklem yaptığını ve bu iki kemiğin eklem yüzeylerinin birbirine sürtünüp aşınmasını önlemek amacıyla korunması görevini iç ve dış menisküslerin üstlendiğini ifade eden Fizyoterapist Berkant Ketenci “Şekli itibariyle ‘C’ olarak tarifleyebileceğimiz menisküslerimiz fibröz bağ doku elemanlarının ağırlıkta olduğu bir yumuşak dokudur ve uyluk kemiği-kaval kemiği arasında ki yükü eşit dağıtma konusunda da oldukça önemlidir çünkü menisküsler bu iki eklem arasında konumlanmış birer yastık gibi davranarak üstten gelen yükün sürekli iki kemiğin temas ettiği aynı yere binmesini engeller ve bu sayede yük eklemin diğer yüzeylerine dağılır ki sürekli aynı yerin aşınmasına engel olunmuş olsun” dedi.
Fiziksel temasın fazla olduğu spor aktivitelerinde, atlama-sıçramanın fazla olduğu spor aktivitelerinde ve kayak gibi dönme kuvvetinin fazla olduğu aktivitelerde sıklıkla menisküs hasarının görüldüğünü söyleyen Fizyoterapist Berkant Ketenci“Travmanın fazla olduğu bazı durumlarda menisküs yaralanmasına ek olarak çapraz bağ ve yan bağlarda da yaralanma görülmektedir. Yaralanma mekanizması genellikle yerde sabit olan ayağın dönme kuvvetine maruz kalması şeklinde olsa da direkt travma, ileri yaşa bağlı kireçlenme, romatolojik problemlere ikincil gelişme gibi durumlar da söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
Menisküs hasarı durumunda dizde ağrı, şişlik, kızarıklık, bacağı bükme ve doğrultma esnasında hareket kısıtlılığı gibi semptomların görüldüğüne dikkat çeken Fizyoterapist Berkant Ketenci“Yaralanma anında ise diz içerisinde patlama benzeri bir his ve ses duyulabilmektedir. Teşhis aşamasında fiziki muayeneyi takiben röntgen ve MR gibi tetkik yöntemlerine başvurulmaktadır. Bu gibi şikayetler varlığında mutlaka uzman bir hekime muayene olduktan sonra hiç vakit kaybetmeden fizyoterapist eşliğinde kişiye özgü planlanmış manuel terapi teknikleri ve egzersizler uygulanmalıdır.
Ameliyat gerektirmeyen menisküs yırtıklarında ekleme binen yükü azaltıp travmanın büyümemesine engel olmak amacıyla kuvvetlendirme egzersizleri yapmak oldukça önemlidir. Ayrıca ağrıyı azaltmaya ve hareket kısıtlılığını gidermeye yönelik manuel terapi uygulamaları oldukça önemlidir. Ameliyat gerektiren vakalarda ise ameliyat sonrası hastanın günlük yaşam aktivitelerine ve sporcu ise spora dönüşünü hızlandırmak için fizik tedavi görmesi oldukça önemlidir.
Detaylı bilgi için ofisimi ziyaret edebilirsiniz, sağlıklı günler dilerim” ifadeleri ile açıklamasını sonlandırdı.
Ayşe ÖZDER