Cankurtaran mevkiinde geçtiğimiz yıl yaşanan ve Reşit Kibar’ın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan silahlı saldırıya ilişkin dava, 18 Nisan Cuma günü Artvin Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlıyor. Sanık Muhammet Ustabaş’ın “kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanacağı duruşma öncesinde Cankurtaran Yaşam Savunması, tüm Artvin halkını davayı takip etmeye çağırdı.

Cankurtaran Yaşam Savunması adına açıklama yapan Kamil Ustabaş, davanın yalnızca Cankurtaran’daki bir cinayet dosyasından ibaret olmadığını vurguladı. Ustabaş, “Bu dava, sadece Reşit Kibar’ın değil, bu topraklarda yaşamı, doğayı, ormanı savunmak için mücadele eden herkesin davasıdır. Artık sadece bir kişinin değil, bir halkın sesi yükseliyor bu mahkemede. Biz, yaşamı savunmanın suç değil görev olduğuna inanan insanlarız. Ve bu inancımızı, mahkeme salonlarına da taşıyacağız” dedi.

Ustabaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Reşit, bizim kardeşimizdi, yoldaşımızdı. Onunla birlikte ormanda ağaçların gölgesinde, derenin kenarında, taşın üstünde oturduk. Aynı çayı içtik, aynı türküyü söyledik. O ağaçlar kesilmesin diye birlikte ses verdik. Ve o ses, silah sesine kurban edildi. Ama Reşit’in susturulmak istenen sesi, şimdi binlerce insanın ağzında yankılanıyor. Bu sesi hiçbir kurşun susturamaz.

Bu dava, bir dönüm noktası. Yalnızca Reşit için değil, bu coğrafyada ‘doğaya rağmen gelişme’ diyerek yaşam alanlarımızı yok eden anlayışa karşı verilen mücadelenin de kırılma noktasıdır. Eğer bugün bu cinayet cezasız kalırsa, yarın başka ormanlarda başka Reşitlerin canı tehlikeye girecek.”

18 Nisan’daki duruşmanın önemine dikkat çeken Ustabaş, dayanışmanın bu süreçte belirleyici olduğunu vurguladı. Ustabaş, “Bugüne dek hep birlikte yürüdük. Basın açıklamalarında, mahkeme önlerinde, ormanda, köy meydanında… Şimdi bir kez daha birlikte olma zamanı. Reşit için, adalet için, vicdanımız için mahkeme salonunda olacağız. Cankurtaran’da başlayan bu mücadele yalnızca bir doğa mücadelesi değil, aynı zamanda bir vicdan mücadelesidir. Hep birlikte o salonda olalım. Yalnızca Artvin değil, Türkiye bu davanın takipçisi olmalı.

Cankurtaran’da yaşananlar göz göre göre geldi. Defalarca uyardık. Defalarca dile getirdik. Ama yetkililer sustu. Ormanlarımızı katledenler destek bulurken, biz yargılandık. Direnişi örgütleyen arkadaşlarımız hedef alındı. Halkevleri Temsilcisi Dursun Ali Koyuncu, olaydan sağ kurtulmasına rağmen tutuklandı. Ama biz biliyoruz ki bu saldırı planlıydı, sistematikti. Ve artık herkesin gözünün önünde bu gerçeği anlatma vaktidir.”

Yeni Sahipleriyle Yeniden Faaliyette Yeni Sahipleriyle Yeniden Faaliyette

3 Eylül 2024’te Borçka’nın Cankurtaran mevkiinde yaşanan olayda, “Konaklamalı Mesire Alanı Projesi” kapsamında ağaç kesimine karşı çıkan köylülere ateş açılmış, Reşit Kibar hayatını kaybetmiş, iki kişi yaralanmıştı. Olayın ardından, sanık Muhammet Ustabaş tutuklanmış, olayda kullanılan ruhsatlı silahın sahibi Fikret Merttürk ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Yapılan incelemeler, olayın yalnızca bireysel bir çatışma değil, Artvin’de giderek büyüyen çevresel gerilimlerin bir yansıması olduğunu ortaya koymuştu. Saldırgan Ustabaş’ın, projeyi yürüten ve AKP’ye yakınlığıyla bilinen Merttürk ailesiyle bağlantılı olduğu öne sürülürken, kamuoyunda tepki çığ gibi büyümüş, bölgedeki ağaç kesimi durdurulmuştu.

Cankurtaran Yaşam Savunması’nın çağrısı net: Adalet sağlanana kadar mücadele sürecek. Kamil Ustabaş’ın sözlerini şu ifadelerle bitirdi:

 “Reşit’in ardından yas tuttuk ama yasımızı isyana dönüştürdük. Şimdi o isyanı hukukun karşısında duruşa çeviriyoruz. 18 Nisan günü Artvin Adliyesi’nde yalnızca bir sanık değil, bir zihniyet yargılanacak. Ve bizler o gün orada, yaşamdan yana olan herkesin o salonda olmasını istiyoruz.”

Editör: ALİ ERAY ÇELİK