Borçka 1-2-3 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen Kolektif Vegan Festivali’ne ev sahipliği yapıyor. Tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak düzenlenen ve herhangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı olmayan festival, zengin içeriğiyle dikkat çekiyor. Festivalde atölyelerden panellere, sahne sanatlarından konserlere birçok etkinlik yer alıyor.

Festival, Borçka Belediyesi önünde yapılan basın açıklamasıyla başladı. Açıklamanın ardından İlker Kılıçer ile Rüya Dede’nin gösterisi Artvinlilerle buluştu. Gün boyu çeşitli etkinliklerle devam edecek festival, doğa, hayvan ve insan odaklı mesajlarıyla bölge halkı ve katılımcılarını bekliyor.

Basın açıklamasını Nihal Memiş Dizdar ve Merve Tufan birlikte okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün burada bir araya gelmemizin hayati ve tarihi bir önemi var: hayati önemi var çünkü milyarlarca hayvanın yaşam hakkı, özgürlüğü gasp edilirken bizler buna engel olma sorumluluğunu taşıyoruz. Hayati önemi var çünkü hayvanlara uyguladığımız hapsetme, öldürme pratikleri, başka şiddet biçimlerini de besliyor, normalleştiriyor. Hayati önemi var çünkü gezegenimiz bir avuç sermayedarın, iktidar sahibinin ellerinde yok oluşa sürükleniyor; ormanlar yani yaşamın temeli, hayvanların evi talan ediliyor, toprak, nehirler, denizler tamamen kar hırsıyla peşkeş çekiliyor, dehşet bir ekokırıma tanıklık ediyoruz, insan eliyle yok oluşa sürükleniyoruz. Hayati bir önemi var çünkü hayvanları temel besin kaynağı olarak pazarlayan, onları meta statüsüne hapsedenler, hayvanlara işkence etmekle kalmıyor, halk sağlığını da tehlikeye atıyor.

Whatsapp Görsel 2025 08 01 Saat 13.19.12 8Ab6A898

“Bitkisel Beslenme Sağlıklı mı, Sürdürülebilir mi?”
“Bitkisel Beslenme Sağlıklı mı, Sürdürülebilir mi?”
İçeriği Görüntüle

Bugün bir araya gelmemizin tarihi bir önemi var çünkü, hayvanların her saniye gasp edilen haklarını iade etmek ve toplumsal yaralarımızı sarmak için herkesi acil müdahalede bulunarak, sorumluluk almaya çağırıyoruz. Hayvanlar için, insanlar için, yeryüzü için dayanışacak, birlikte ayağa kalkacak, ve bu iradeyi yükselteceğiz. Öncelikle gösterdiğiniz misafirperverlikten dolayı teşekkür ediyoruz. Bizi tanımadan bize alan açtınız, dayanışma gösterdiniz. Umuyoruz ki, 3 gün sürecek festivalimiz boyunca bizi daha iyi tanıyacaksınız, biz de kurduğumuz dostluklarla, güvenli bağlarla Borçka hafızasına güzel anılar ekleyebileceğiz. Bizler kimiz, neden buradayız? Ülkenin en batısından, doğusundan, güneyinden, kuzeyinden geldik… Başka ülkelerden kilometrelerce yol kat ederek geldik; farklı dinlerden, dillerden, etnik kökenlerden, farklı kültürlerden, kimliklerden geldik… Fakat tek bir amaçta buluştuk; hiç kimsenin sömürülmediği adil bir dünya için topyekün mücadele! Bizler ne fonlanan bir topluluk, ne de herhangi bir çıkar peşinde kişileriz. Bizler “Hiçbir hayat diğerinden daha değersiz değildir” şiarıyla tüm türler için eşit, adil bir dünya istiyoruz. Peki bu festivali neden ülkenin batısında, metropollerde değil de Artvin-Borçka’da yapmayı tercih ettik? Çünkü Borçka’nın eşsiz doğası bize rehber olacak. Çünkü hayvanlarla kurduğumuz ilişkiyi yeniden düşüneceğimiz yer, doğanın kalbi. Doğada yaşayan hayvanları ve tutsak ettiklerimizi aynı anda göreceğiz. Bu tanıklık bize özgürleşmenin, zihnimizi, bedenimizi, dilimizi özgürleştirmenin yollarını açacak. Topyekün özgürlük için kafeslerin kırılması önce zihinlerden başlar” dedi.

Tufan, açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Hayvanları birer özne olarak gördüğümüzde artık ne yediğimizi değil “kimi” yediğimizi konuşuyor olacağız; tabağımızdaki sömürüyle sınırlı kalmayan, tüm hayatımıza yerleşmiş, normalleştirilmiş işkence pratiklerini konuşacağız. Bu işkenceyi görünmez kılan kapitalist temsilleri, eğitim sistemini, kültür ve sanatı konuşacağız. Bizi, içine doğduğumuz bu toplumda hangi suçlara, neden ortak ettiklerini konuşacağız. Bu ortaklıkların ve türcü sermayenin yalanlarının kimlerin çıkarlarına hizmet ettiğini de ifşa edeceğiz. Halkı ilaç şirketlerine, hastanelere mahkum bırakan, sermayenin sözcüsü hekimler varsa, bilimsel olanın, hakikatin ve yaşamın tarafında yer alan vegan hekimler de var ve burada bizimle Borçka’dalar. Hayvanları sömürmeden, insanları ayrıştırmadan, topyekün özgürleşmenin yollarını arayacağız. Veganlığın bir beslenme biçimi değil, adil bir dünya için asgari sorumluluğumuz olduğunu konuşacağız. Festival boyunca, 7’sinden 70’ine herkesle bağ kurmak, veganlıkla ilgili tüm sorularını yanıtlamak istiyoruz; hayvan sömürüsünün sona ermesi için bizi bu suça ortak eden içine doğduğumuz toplumsal koşulları da sorgulayarak ortak bir irade yükseltmek istiyoruz. Biliyoruz; hayvancılıkla geçimini sağlayanlar var, biliyoruz; bu insan merkezci düzen hayvanları sömürmeden yaşamak için bizlere çok fazla seçenek sunmuyor. Fakat şu sorular çok önemli: birini sömürmeye, ezmeye devam ederek nasıl adaletten bahsedebiliriz? Kendimiz bazı suçların failiyken, başka birinin özgürlüğünü elinden alırken nasıl özgürlüğü savunabiliriz? Patronun işçiye, erkeğin kadına, çocuğa, lubunyaya uyguladığı şiddete, sömürüye karşıyken hayvanlara yaşattığımız cehennemi görmezden mi geleceğiz? Tüm bu tahakküm biçimlerine karşı topyekün isyanı büyütme zamanı gelmedi mi? Öyleyse haydi şimdi şu an başlatalım bu isyanı ve haykıralım. İnsanlar da dahil tüm hayvanların özgür olduğu, sömürülmediği bir dünya için yapabileceğimiz çok şey var. Tür ayırt etmeksizin hayvan haklarını savunmak veganlık demek, ve etik bir yaşam ancak vegan olmakla mümkün; bu gerçeği her coğrafyada konuşabilmek, adil bir dünyayı arzulayan herkesle bu ortak zeminde tanış olmak ve mücadeleyi büyütmek için bir araya geldik. İlkini Rize Fındıklı’da gerçekleştirdiğimiz festivalimizde, hayvan hakları adına kazanımlarımız oldu; festivalden vegan olarak ayrılan dostlarımızla, fikir tohumlarını attığımız her yerden hak mücadelemiz büyüyerek güçleniyor. Bu yıl da bu festivalde buluşan herkesi, daha adil bir dünya için devrimi kendinden başlatarak vegan olmaya ve topyekün mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz.”

Festival, 3 gün boyunca sürecek atölye çalışmaları, paneller, film gösterimleri, konserler ve doğa yürüyüşleri ile devam edecek. Vegan yaşam tarzını etik, ekolojik ve politik yönleriyle ele alan etkinlikler Borçka'nın doğasında şekilleniyor. Katılımcılar, vegan yaşamın sadece bir beslenme biçimi olmadığını sömürüsüz bir dünya için bir duruş, bir mücadele biçimi olduğunu vurguladı.

Whatsapp Görsel 2025 08 01 Saat 13.16.38 74E2069AWhatsapp Görsel 2025 08 01 Saat 13.16.38 96Ef2Fe7Whatsapp Görsel 2025 08 01 Saat 13.16.38 7025A4A3

Muhabir: Ümran KARA