Gündeme gelen alternatif modeller arasında, lise eğitiminde ilk 3 yılın zorunlu, son yılın üniversiteye hazırlık süreci olarak yapılandırıldığı "3+1 modeli" ile ilk 2 yılın ardından diploma verilmesini ve isteyen öğrenciler için 2 yıl daha akademik veya mesleki eğitim sunulmasını öngören "2+2 modeli" öne çıkıyor.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, yaptığı açıklamada zorunlu eğitimin bireylerin temel haklara erişimini sağlayan ve toplumsal eşitliği destekleyen temel kamusal hizmetlerden biri olduğunu ancak eğitim sistemlerinin toplumların ihtiyaçları ve dönüşen koşulları doğrultusunda sürekli gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Sendikanın bu anlayışla, 12 yıllık zorunlu eğitim yapısını, sahadan ve politika belgelerinden elde edilen veriler ışığında yeniden değerlendirmeye yönelik kapsamlı bir araştırma başlattıklarını aktaran Yavuz, TBMM tutanakları, Milli Eğitim Bakanlığı politika metinleri, uluslararası karşılaştırmalı raporlar ve STK analizleri gibi birçok kaynağı inceleyerek mevcut sistemin güçlü ve sorunlu yönlerini analiz ettiklerini kaydetti.
Yavuz, "Elde edilen bulgular, eğitimin niteliğini artırmak, kaynakları daha etkin kullanmak ve öğrencilerin ilgi-yeteneklerine uygun kariyer yolları sunmak amacıyla zorunlu eğitimin yapısının yeniden ele alınması gerektiğini ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
Öğretmen, yönetici ve diğer paydaşlarla kapsamlı bir saha araştırma ve anket çalışması yapacaklarını ifade eden Yavuz, şu ifadeleri kullandı:
"Nihai hedefimiz, katılımcı, veriye dayalı ve çözüm odaklı bir model önerisi geliştirmek ve karar alıcılara somut katkılar sunmaktır. Son aşamada ise bu veriler doğrultusunda kamuoyuyla ve karar vericilerle paylaşılmak üzere yeni bir model önerisi geliştirilecektir. Model önerisi için şu anda gündemimizde, lisenin son yıllarının isteğe bağlı hale getirildiği bireyselleştirilmiş ve modüler bir ortaöğretim yapısının kurulması, okul öncesi eğitimin zorunlu ve ücretsiz hale getirilmesi, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) ile dijital okuryazarlık gibi alanlara dayalı esnek müfredat modelleri geliştirilmesi, mesleki yönlendirme sistemlerinin güçlendirilmesi ve haftalık çevrim içi eğitim günleri ile dijital öğrenme becerilerinin artırılması yer almaktadır."
"Yıl bazlı yapılandırma, çok boyutlu veri analizlerine dayanmalı"
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi ve Enstitü Sosyal'in araştırmacılarından Doç. Dr. Turgay Öntaş da uluslararası karşılaştırmaların ülkelerdeki öğrencilerin eğitim kademelerinde geçirdiği sürelerde ve kademe geçişlerinde farklı modeller uygulayabildiğini gösterdiğini bildirdi.
Eğitim süresinin yıl bazında nasıl yapılandırılacağına dair kararların ülkenin özgül sosyal, ekonomik ve kültürel bağlamı dikkate alınarak verilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Öntaş, "Türkiye özelinde eğitim politikalarına gerçekleştirilen uygulamaların zamansal çerçevelemelerine dikkat edildiğinde geçmişte zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması ve daha sonra 4+4+4 modeliyle kademeli hale getirilmesi süreci pek çok değişkenden etkilenmiştir. Mevcut sistemin 12'nci yılında yürütülen tartışmalar bu düzenlemenin etkilerini değerlendirmek ve yeni yapıların inşası eğitim sistemlerinin daha da demokratikleşmesi açısından önemli bir fırsat sunmaktadır." ifadelerini kullandı.
Ortaöğretimde daha esnek modellere geçilmesi yönünde ortak bir beklenti oluştuğunu aktaran Doç. Dr. Öntaş, temel hedefin öğrencilerin okulda geçirdikleri sürenin yaşamla daha güçlü bağlar kurmasını sağlayan hem akademik gelişimlerini destekleyen hem de mesleki ve toplumsal yaşama entegrasyonlarını kolaylaştıran bir sistemin oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Doç. Dr. Turgay Öntaş, şu açıklamalarda bulundu:
"Yıl bazlı yapılandırmanın çok boyutlu veri analizleri temelinde belirlenmesi önem arz etmektedir. Ancak bu esnekliğin pedagojik, toplumsal, politik ve ekonomik göstergeler doğrultusunda optimal düzeyde uygulanabileceği bir sistemin tartışılması gerekmektedir. Lisede 2+2 modelinin ortaöğretimin ilk iki yılını zorunlu ve temel akademik yeterlilikleri kazandıran bir yapı olarak kurgulanabilirken sonraki iki yılı öğrencilerin yükseköğretime hazırlık ya da iş gücü piyasasına geçiş süreçlerine göre esnek biçimde tasarlaması mümkündür. Söz konusu modelin etkili biçimde uygulanabilmesi, öğrencileri farklılaşan hedeflere göre yönlendirebilen güçlü bir kariyer rehberliği sisteminin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Son olarak tartışılan 2+2 modelinin işlevsel ve sürdürülebilir olabilmesi yükseköğretime geçiş sisteminin yeni yapıyla birlikte kurgulanmasına bağlıdır. Özellikle akademik odaklı ikinci iki yılı tamamlayan öğrencilerin bir üst öğrenim kademesine geçişte karşılaşacakları fırsat alanları, modelin cazibesini ve sistem üzerindeki dönüştürücü etkisini doğrudan belirleyecektir."
"12. sınıf, üniversite sınavına hazırlık yılı olarak yapılandırılabilir"
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İsmail Hakkı Mirici de Türkiye'nin eğitim sistemini geliştirme çabalarında, OECD ülkelerindeki başarılı örneklerden ve bilimsel araştırmaların bulgularından yararlanılmasının önemli olduğunu bildirdi.
Türkiye'de lise düzeyinde mesleki ve teknik eğitime daha fazla önem verilmesi, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun alanlarda uzmanlaşmalarının sağlanarak işgücü piyasasına daha iyi hazırlanmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Mirici, "Ancak bu eğitimin de zorunlu eğitimin bir parçası olarak sunulması önemlidir. Meslek liselerinden meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş projesi daha planlı bir biçimde gerçekleştirilmeli, meslek yüksekokullarından da üniversitelere sınavsız geçiş hakkı verilmelidir. Böylece, meslek liseleri toplumun her kesimindeki gençler için cazibeli hale gelecektir." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin geleceği için öğrencilerin iyi eğitim almasının kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mirici, "Lise eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılması yerine, mevcut zorunlu eğitim sisteminin kalitesini artırmaya ve tüm öğrencilere eşit fırsatlar sunmaya odaklanmak daha sürdürülebilir ve faydalı bir yaklaşım olacaktır. 4 yıllık zorunlu lise eğitimine alternatif bir yenilik planlamak istenirse, liselerdeki 4. yıl seçmeli olabilir, yani 3+1 modeli ile lisede ilk 3 yıl zorunlu hale getirilip, 12. sınıf ise üniversite sınavına hazırlık yılı olarak yapılandırılabilir."
"Bir karar almamız gerekirse alırız"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldığı bir programda konuya ilişkin şu açıklamalarda bulunmuştu:
"Önerilen modeller arasında 4 artı 4 artı üçüncü 4 ile ilgili 2 yıl olsun, 3 yıl olsun, yani mesleki eğitime yönlendirilsin çocuklar gibi tartışmalar var. Biz, bakanlık olarak bütün bu tartışmaları titizlikle takip ediyoruz. Bunların içerisinden süzülecek, üzerinde uzlaşılmış konular olursa, bunları alıp siyasi mekanizmalarla, Sayın Cumhurbaşkanımızla Kabinede istişare ederiz ve ondan sonra bir karar almamız gerekirse alırız. Şu an alınmış bir kararımız yok."