Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı odaların kuruluşunun gerçekleştirildiği TMMOB 1. Genel Kurulu 68. Yılında. TMMOB 1. Genel Kurulu 'nun 68. yıldönümü ve Mühendislik, Mimarlık Haftası nedeniyle TMMOB Artvin Temsilcisi Hakan Yavuz, yaptığı açıklamada “69. yılında daha da güçlenerek ve büyüyerek: Yaşasın TMMOB, Yaşasın Mücadelemiz” ifadelerini kullandı.
Yavuz, uzun yıllardır devam eden ve her yıl daha da derinleşen ekonomik krizin, tüm halkın olduğu gibi mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırdığına vurgu yaptı ve kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğin sistematik olarak değersizleştirildiğine dikkat çekti.
“69. Yılımızda mesleğimizin ve ülkemizin geleceği için yaşasın TMMBOB, yaşasın mücadelemiz” ifadelerini kullanan Yavuz, “4 Şubat 1954 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 6235 Sayılı Kanun’la kurulan TMMOB’nin ilk Genel Kurulu, 18-21 Ekim 1954 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Farklı mühendislik ve mimarlık disiplinlerinden temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilen ilk genel kurulumuzda, TMMOB tüzüğü kabul edilmiş ve birlik bünyesinde 10 meslek odası kurulmuştur. TMMOB’nin örgütsel hayatının fiilen başlangıcı olan ilk genel kurulumuzun yapıldığı 18-21 Ekim günleri her yıl Mühendislik-Mimarlık Haftası olarak kutlanmaktadır” dedi.
Yavuz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“1954 yılından bu yana aradan geçen 69 yıl içerisinde Türkiye’nin teknik gücünü oluşturan mimar, mühendis ve şehir plancılarının sayısı artmış, meslek disiplinleri çeşitlenmiştir. Bugün Birliğimiz bünyesinde 24 Oda, bu Odalara bağlı 225 şube ve 53 İl/İlçe Koordinasyon Kurulu bulunmaktadır. TMMOB, 100’den fazla mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı disiplininden 700bin civarı üyesiyle, Türkiye’nin en büyük mesleki kitle örgütlerinden biridir.
69 yıl önce genel kurul salonunda başlayan örgütlü mücadelemizin, yıllar içerisinde emek ve demokrasi mücadelesi ile kaynaşmasıyla birlikte, Birliğimizin bugün taşıdığı kurumsal kimliği ortaya çıkmıştır. Bu kimlik, ülkemizin kalkınma ve sanayileşmesinde bilim ve teknoloji politikalarının önemine vurgu yapan, kamu yararı ve hakça paylaşımdan yana, yurtsever, devrimci, ilerici ve toplumcu geleneğimizdir.
Birliğimiz ve bağlı odalarımız, 69 yıldır, sanayiden planlamaya, kentleşmeden enerjiye, gıda güvenliğinden ormanlara, çevre politikalarından yapı denetime, işçi sağlığından madenciliğe, ulaşımdan iletişime kadar insana ve topluma dair her alanda mesleki bilgi ve birikimimizi emekten, halktan, ülkemizden, meslek-meslektaş çıkarlarından yana kullanmaktadır. Mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarını, ülkemiz çıkarları temelinde koruyup geliştirirken, mesleki birikimlerimizin toplum yararına kullanılmasının zeminini yaratmak TMMOB’nin mücadele diyalektiğidir.
İçinde bulunduğumuz derin ekonomik kriz, halkımızı ve meslek alanlarımızı doğrudan etkilemekte; tüm halkımızın olduğu gibi emeğiyle geçinen mühendis, mimar ve şehir plancılarının da hayatlarını zorlaştırmaktadır. Kamusal yatırımların ortadan kalkması, kamu çıkarlarının göz ardı edilerek sermayenin çıkarlarının gözetilmesi, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, zenginlerin ihtiyaçlarının yoksulların ihtiyaçlarının önünde tutulması ile halkımızın refahı, çıkarları; meslektaşlarımızın da mesleki yetki ve sorumlulukları giderek geriletilmektedir.
Ülkemizde emeğiyle geçinenlerin gündemleri ise neredeyse hiç değişmemiştir. İşsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının öncelikli sorunları olmaya devam etmektedir. İktidarın ekonomi politikaları, özelleştirme uygulamaları, sosyal devlet anlayışının terkedilmesi ve uluslararası sermaye çevrelerinin artan etkinlikleri nedeniyle teknik elemanların ekonomik ve sosyal durumları giderek daha da kötüleşmektedir.
Siyasal iktidarın karar ve uygulamaları, meslektaşlarımızı olduğu kadar meslek alanımızı ve mesleki faaliyetlerimizden faydalanan halkımızı da olumsuz etkilemektedir. Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan etkilenmiştir. Kamuda çalışan meslektaşlarımız ise düşük ve eşitsiz ücret, sözleşmeli istihdam, özlük hakkı kayıpları ve teknik personel ataması yapılmaması gibi sorunlarla yüz yüzedir.
Kriz, tüm meslektaşlarımızın emeğinin değersizleşmesine, gelirlerinin düşmesine ve borçlarının artmasına neden olmaktadır.İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar tüm meslektaşlarımızı tehdit etmektedir. Birliğimiz ile SGK arasındaki yapılan asgari ücret protokolünün SGK tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi, meslektaşlarımızın düşük ücretlerle sınırsız biçimde sömürülmesine zemin hazırlamaktadır.
Birliğimiz, Cumhuriyet’in 100. Yılına yaklaştığımız bu tarihi günlerde, bir asır önce ülkemizin kuruluşunda emeği geçen tüm meslektaşlarımız gibi bugün de, 69 yıllık mücadele tarihimizden aldığı sorumlulukla, bu gidişata’dur’ diyerek, hem mesleğimizin hem halkımızın geleceği için tüm meşru zeminlerde sesini yükselterek soruyor; ‘Boşuna mı okuduk?’
Biliyoruz ki; mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki hak ve çıkarlarını korumak aslında tüm toplumun geleceğini korumak demektir. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır.
Biliyoruz ki; bizler asla boşuna okumadık! Bizi yetiştiren bu topraklara, halkımıza, çocuklarımıza borcumuz var. Bir asır önce bu ülke kurulurken, hiçbir çıkar gözetmeden taşın altına elini koyan meslektaşlarımıza borcumuz var.
Üreten sanayileşen ve hakça bölüşen bir ülkeyi, geçmişimizin ayak izlerini takip ederek, ortak mücadelemizle hep birlikte kuracağız. Bizler bu anlayışla, mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkarken, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de sahip çıkıyoruz.
Meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve ülkemizin geleceğini hedef alan hiç bir saldırı karşısında sessiz kalmayacağız. Bizler mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yanan kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu çıkarını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz.
Unutulmaz Başkanımız Teoman Öztürk’ün dediği gibi, dün olduğu gibi bugün de, “Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği; baskı, zulüm ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde; bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, halkımızın hizmetine sunmak için her çabayı güçlendirerek sürdürme yolunda inançlı ve kararlıyız.”
Tüm meslektaşlarımızın mühendislik mimarlık haftası kutlu olsun!
69. yılında daha da güçlenerek ve büyüyerek: Yaşasın TMMOB, Yaşasın Mücadelemiz!”
Ali Eray ÇELİK