Derlenen bilgilere göre, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Önce Amerika" anlayışı doğrultusunda izlediği korumacı ticaret politikalarının küresel ekonomi üzerindeki etkileri giderek daha fazla hissediliyor.
ABD ile Çin arasındaki tarife restleşmeleri, küresel piyasalarda risk algısının yüksek seyretmesine neden olurken bu durum, ABD ekonomisinde durgunluk yaşanabileceğine yönelik endişeleri de artırıyor.
Bu gelişmelerin etkisiyle ABD dolarının avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi 99,014'e gerileyerek son 3 yılın en düşük seviyesini test etti.
Dolardaki değer kaybı, yatırımcıların Trump'ın korumacı politikalarına dolar varlıklarını satarak yanıt verdiğini ortaya koyarken gelişen süreç dolar endeksinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. Aynı dönemde avro/dolar paritesi 1,1474 ile Şubat 2022'den bu yana en yüksek seviyeyi test etti, ardından 1,1365 seviyesinde dengelendi.
Uzmanlar, paritedeki yükselişin Türkiye ihracatçısı açısından olumlu olduğunu değerlendirirken, bu etkinin gelecek dönemde dış ticaret verilerine de yansımasının beklendiğini bildirdi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye yılın ocak-mart döneminde 65 milyar 305,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatın yüzde 51'i Avrupa ülkelerine yapıldı. Buraya yapılan dış satım 33 milyar 70,8 milyon dolara ulaştı.
"Avro yatırımcıların güvenli limanı haline geliyor"
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bahçeşehir Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, ticaret savaşları gerginliği ve gümrük tarifelerinde restleşmelerin küresel piyasalarda türbülans yarattığını belirterek, her geçen dakika yeni bir gelişmeyle karşı karşıya kalan piyasaların yönünü belirlemekte zorlandığını söyledi.
ABD ekonomisinde durgunluk endişeleri, hisse senetleri ve tahvil piyasalarında yaşanan sert satışların, doların küresel ölçekte zayıflamasına yol açtığını ifade eden İncekara, "Yatırımcıların dolardan uzaklaşarak avro gibi alternatif para birimlerine yönelmesine neden oldu. Dolar, küresel risk algısıyla değer kaybederken, avro ise yatırımcıların güvenli limanı haline geliyor." dedi.
İncekara, girdilerini dolarla temin edip, ihracatını avro ile gerçekleştiren ihracatçı sektörlerin, son dönemde avro/dolar paritesindeki avro lehine seyir nedeniyle küresel görünümde olumlu tablonun etkisine girdiğini vurgulayarak, parite etkisinin ihracatın yüksek görünmesine neden olduğunu söyledi.
"Parite, artmaya devam ederse olumlu yansımalarını dış ticaret verilerimizde göreceğiz"
Öte yandan, Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik ihracatın avro bazında artış gösterirken, kayıtlar dolar olarak yayımlandığı için toplam ihracat rakamının yükseldiğini kaydeden İncekara, şunları ifade etti:
"Avronun değer kazanması, sattığımız birim başına daha fazla dolar karşılığı kazanıyoruz. Dolayısıyla 1 birim ihracat yaparken, 1 birim ithalatı karşılarken belki şimdi 1 ihracatla 1,15 ithalatı karşılıyor olabileceğiz. Dolayısıyla Türkiye açısından cari açığı biraz daha azaltabilecek bir durum söz konusu. Parite, artmaya devam ederse bunun olumlu yansımalarını dış ticaret verilerimizde daha somut bir şekilde göreceğiz."
Türkiye'nin ihracatında avronun payının daha yüksek olduğunu belirten İncekara, avronun dolar karşısında güçlenmesinin ihracatçılara döviz bazında olumlu bir katkı sağladığını söyledi.
"Avrodaki artış devam ettiği sürece ihracatımıza olumlu katkı sağlayacaktır"
Pariterium Danışmanlık Kurucusu İsmet Demirkol da Trump'ın gümrük tarifesi etkileri nedeniyle Çin'in rezervlerini altına çevirmesinin dolarda gevşemeye yol açtığını, bu durumun Türkiye açısından ham madde ithalatının dolarla gerçekleştirilmesi sebebiyle olumlu bir süreci beraberinde getirdiğini vurguladı.
Avronun değer kazanması ve ihracatın fazla olmasıyla olumlu etkiler yarattığını dile getiren Demirkol, bunun dış ticaret açığının dengelenmesine katkı sağlayacağının altını çizdi.
Demirkol, bu durumun Türk ihracatçısı için olumlu olacağını aktararak, şunları kaydetti:
"Avrupa'nın misillemeye karşılık vermesiyle ABD'nin de cevap vermesi sonucu Avrupa ekonomisinde yaşanacak daralma, Türkiye'nin Avrupa'ya olan ihracatında yavaşlamaya neden olacaktır. Dolayısıyla Avrupa ve ABD pazarlarını başka yönlere kaydırabilirse, avrodaki artış devam ettiği sürece ihracatımıza olumlu katkı sağlayacaktır. Tarife savaşları belli bir dengelenmeye geldiğinde ise dolar tekrar yükselecektir."