İçişleri Bakanlığı İstanbul’da farklı noktalarda toplam 217 kişinin, ülke genelinde ise 226 kişinin gözaltına alındığını açıklarken 49 kişi tutuklandı. Artvin Demokrasi Platformu, gerçekleştirdiği basın açıklamasında “1 Mayıs Tutuklanmaları Siyasidir” dedi.
Artvin Demokrasi Platformu, 9 Mayıs Perşembe günü saat 12.30’da Artvin Kapalı Otopark Önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında yapılan tutuklanmaların son bulmasını ve tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Artvin Demokrasi Platformu adına basın metnini okuyan Uğur Karakuş, “Emek düşmanı AKP iktidarının 1 Mayıs günü Taksim’e çıkmak isteyenlere yönelik saldırıları yetmezmiş gibi 2 Mayıs sabahı polis operasyonu ile 217 kişiyi gözaltına alınmış gece yarısı verilen mahkemenin siyasi kararı ile 49 kişi tutuklanmıştır” dedi.
1 Mayıs’tan aylar önce Taksim Meydanı’nn kullanımı için resmi başvurular yapıldığını gerekli izinler verildiğini aktaran Karakuş, “Meydanda işçilerin, kadınların gençlerin coşkulu bir şekilde miting yapması iktidar tarafından engellenmiş, Üstelik İçişleri Bakanı’nın Taksim Meydanı’nı kapatmak için haklı hiçbir gerekçesi yokken tarihsel anlamı olan meydan 1 Mayıs için kapatılmış durumda” ifadelerini kullandı.
İktidarın gözaltı ve tutuklamalarla Taksim taleplerini suçlu göstermeye çalıştığını belirten Karakuş, “İktidar, bütün engellemelere, gözaltılara, şiddete, kara propagandaya rağmen binlerce insanın Taksim’e yürüme iradesini kıramadı” dedi.
“Onlarca insanın sabah saatlerinde evleri basıldı. Gözaltına alınanlar polis şiddetine ve kötü muameleye maruz bırakıldı. Bu ülkenin İçişleri Bakanı resmi hesaplardan polis şiddetini ve kötü muameleyi meşru gösteren paylaşımlar yaptı. İkametlerinden gözaltına alınanlar hakkında ‘kaçarken yakalanmış’ gibi açıklamalar yapıldı. İktidarın her defasında mücadele ettiğini söylediği FETÖ’nün tarzını aratmayan bu İçişleri Bakanlığı operasyonu medya eliyle taçlandırıldı. Taksim iradesi suçlu ilan edilerek, Taksime yürüyenler suçlandı. Ortada bir suç varsa o da iktidardır. SuçluTaksim’i yasaklayanlar, her sokağa polis barikatı dikenlerdir. Suçlu halkı taksime çıkarmayanlardır.
Evet ortada bir suç vardır ve bu suç Türkiye işçi sınıfının tarihsel kazanımlarına ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Taksim’in 1 Mayıs’ta emekçilere kapatılmasıdır. Suçlu ülkenin en büyük kentinde emekçiler sesini yükseltemesin diye kentte hayatı felç edenlerdir. Milyonlarca emekçinin sesini yükseltmemesi için kendi haklına savaş açan bir iktidardan başka türlü davranması beklenemez. Halk vergilerini ödemediğinde haciz, icra yolunu deneyen iktidar; sermayenin, patronların vergi borçlarını bir kalemde silebiliyor. Uyguladıkları ekonomik modelle yoksulu daha yoksul zengini daha zengin edenler istiyorlar ki sesimizi hiç çıkarmayalım
“1 MAYIS TUTKUKLAMALARI SİYASİDİR”
İnsanların haklı talebini faşizmle bastırmaya çalışıyorlar. Bu bir korkudur. Bu korku zamlar altında beli bükülen halka, ayağa kalkarsan tepene binerim; sefalet ücretler ve maaşlar ile yaşamaya çalışan işçiye, emekliye karşı sesini çıkarırsan tutuklarım mesajını vermeye çalışmaktır. Mızrak çuvala sığmıyor. Özgürlüklerin kısıtlandığı, emekçinin cebindeki üç kuruşa göz dikildiği bu dönemde halkın sesini kısamazsınız.
Halka, emeğe, doğaya yaşama savaş açmış bir iktidar; insanca yaşam mücadelesi verenlere gözdağı vermek istemektedir
Eşitlik özgürlük ve adalet mücadelenizden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu hukuksuzluğa bir an önce son verilsin tutuklamalar son bulsun, arkadaşlarımız serbest bırakılsın.”