Açıklamaya göre, önceki dönem SOL Parti Artvin Milletvekili Adayı Özlem Akyürek, İl Başkanı Yusuf Aslan Yenigül ve Deniz Coşkun Çoruh, partinin Artvin’deki yeni sözcüleri oldu. Açıklamalarda bulunan sözcüler, Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik krizi değerlendirdi; gençlerin, kadınların ve emekçilerin mücadelesinin önemine dikkat çekti. Yapılan konuşmalarda toplumsal muhalefetin güçlendirilmesi, laiklik ve özgürlük mücadelesi ile üniversiteli gençlerin karşılaştığı baskılara karşı ortak duruş çağrısı öne çıktı.
SOL Parti Artvin İl Sözcüsü Deniz Coşkun Çoruh, üniversiteli gençlerin son dönemdeki mücadelelerine değinerek, “Gençler ve üniversiteliler Türkiye’nin her yerinde hak arama mücadelesi veriyor. Bu mücadele sonucunda birçok genç tutuklandı, tutsak edildi. Buradan tutuklu arkadaşımıza selam gönderiyoruz; onları geri alacağız ve mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali sürecinden sonra başlayan öğrenci protestolarını hatırlatan Çoruh, gençlerin geleceksizlik, baskılar ve ekonomik kriz karşısında seslerini sokaklarda yükselttiğini söyledi. Çoruh, “Beyazıt ve ODTÜ’de başlayan öğrenci direnişi, kısa sürede tüm Türkiye’ye yayıldı. Sokak eylemleri, boykotlar, forumlar ve gençlik buluşmalarıyla bu hareket büyüdü” diyen Çoruh, baskı ve gözaltılara rağmen gençlerin geri adım atmadığını vurguladı.
SOL Parti Sözcüsü Özlem Akyürek ise konuşmasında laiklik, kadın hakları ve seküler yaşam tarzına yönelik tehditlere dikkat çekti. Akyürek, “Laiklik ve Cumhuriyet gibi değerlerimize sahip çıkarak gericiliğe karşı mücadele edeceğiz. Çevremizi, yaşam alanlarımızı, haklarımızı hep birlikte savunacağız” dedi.
Kadınların toplumsal hayattaki görünmezliğine ve uğradıkları baskılara değinen Akyürek, “Bu ülkede kadınlar yıllarca iğneyle kuyu kazarak elde ettikleri haklarını son 20 yılda kaybetti. Şiddet gördüler, katledildiler, yoksulluğun en ağır yükünü omuzladılar. Ancak hiç yılmadılar” ifadelerini kullandı.
Akyürek, 8 Mart ve 25 Kasım gibi özel günlerde kadınların sokaklara çıkarak iktidarın yasaklarına karşı direndiklerini belirterek, “Artık kampüslerden çıkan kadınlar meydanları dolduruyor. Mahallelerde yürüyüşlere katılıyor, işsiz kadınlar, emekli kadınlar omuz omuza mücadele ediyor” dedi.
Kadınların yaşam tarzlarına, kıyafetlerine ve hatta evlerine dönüş saatine kadar karışılmak istendiğini ifade eden Akyürek, tarikat ve cemaatlerin baskılarının kadınları hedef aldığını belirtti. Akyürek, “Kadınlar laikliğe sahip çıkarak iktidarın gerici kuşatmasına karşı isyan dalgasını büyütüyor” şeklinde konuştu.
Partinin bir diğer sözcüsü olan Yusuf Aslan Yenigül ise konuşmasında ekonomik kriz, gençlerin umutsuzluğu ve iktidarın baskıcı politikalarına sert eleştiriler yöneltti. Yenigül, toplumsal muhalefetin büyütülmesi gerektiğini ifade ederek, “Sokaklarda yanıp sönen ışıklar altında henüz 20 yaşına basmamış gençlerin gözlerindeki umut, bastonlarıyla direnen yaşlılarımızın kararlılığı bize şunu gösteriyor: Bu memleket asla ama asla karanlığa hapsedilemez” dedi.
İktidarın "ebedi saltanat" hayallerine karşı halkın büyük bir direniş içerisinde olduğunu söyleyen Yenigül, neoliberal sömürü düzeniyle iç içe geçmiş bu sistemin, emekçileri derin bir yoksulluğa sürüklediğini ifade etti. Yenigül, “İşsizlik, açlık, sefalet artık sadece ekonomik bir kriz değil; zenginden yoksula yapılan büyük bir servet transferidir” diye konuştu.
İktidarın Türkiye'deki siyasal krizi aşmak için “yeni bir iktidar oyunu” kurguladığını söyleyen Yenigül, bu oyunun amacının Erdoğan’a ömür boyu başkanlık yolunu açmak olduğunu belirtti. CHP’ye yönelik kayyum atamaları, hizipleşmelerin teşviki, Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı operasyonları ve DEM Parti’ye dönük baskılar da bu planın parçaları arasında yer aldığını belirtti.
Yenigül, konuşmasının devamında eylemli halk muhalefetinin önemine vurgu yaparak, “Toplumun büyük bir kesimi bu rejimi meşru görmüyor. İmamoğlu’na yönelik operasyonlara karşı oluşan tepki, rejime karşı topyekûn bir itirazın ifadesi haline geldi” dedi.
Parlamenter muhalefetin yetersizliğini de eleştiren Yenigül, gençlerin ve emekçilerin artık köhnemiş siyasetin dışına çıkarak yeni bir mücadele hattı ördüğünü ifade etti. “Bu, gençlerin barikatı yıktığı yerden başlayan yeni bir başlangıçtır” diyen Yenigül, herkesi kampüslerde, mahallelerde ve işyerlerinde birleşik halk mücadelesine davet etti.
