SOL Parti 3’üncü Olağan Konferansı Ankara’da yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Neşet Ertaş Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa Türkiye’nin dört bir yanından parti örgütleri ve üyeleri katıldı. Artvin İl Örgütü de konferansa güçlü bir katılım gösterdi.
Coşkulu bir atmosferde başlayan konferans, devrim mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından, ülkenin içinde bulunduğu siyasal, ekonomik ve toplumsal tabloya ilişkin tartışmalar yürütüldü.
Konferansta “Türkiye'nin yol ayrımında birleşik muhalefet, toplumsal muhalefet hareketleri, gençlik mücadelesi ve kadın mücadelesi” başlıkları üzerinden kapsamlı değerlendirmeler yapıldı. Ülkenin geleceği açısından belirleyici bir döneme girildiğinin vurgulandığı konuşmalarda, Türkiye’nin tarihinin en kritik kırılma noktalarından birinde olduğu ifade edildi. SOL Parti temsilcileri, Türkiye’nin Amerika’nın yeni Ortadoğu düzeni içinde konumlandırılmak istendiğini, bu durumun ülkeye dayatılan bir politik çerçeve haline geldiğini belirtti.
Konuşmalarda, Türkiye’deki mevcut rejimin siyasal İslamcılık temelinde inşa edilmiş, etnik ve mezhepsel ayrımları derinleştiren bir yapı olduğuna dikkat çekilerek, bu durumun ülkeyi gericiliğe ve otoriterliğe sürüklediği dile getirildi. SOL Parti sözcüleri, “Çöküşe sürüklenen AKP ve MHP iktidarı, emperyalist planları kendi kurtuluşu olarak görerek Trump’ın ipine sarılıyor. Türkiye, seçimlerin göstermelik hale geldiği, Cumhuriyet tarihinin sonunun ilan edilmek istendiği bir döneme sürükleniyor” ifadelerini kullandı.
Konferansta yapılan değerlendirmelerde, Türkiye’nin Büyük Ortadoğu bataklığına çekilmek istendiği, buna karşı durmanın tek yolunun ise bütün muhalefet güçlerinin birleşik bir mücadele hattı kurmasından geçtiği vurgulandı. Katılımcılar, bu birleşik mücadelenin sadece iktidara karşı bir direniş değil, aynı zamanda yeni bir toplumsal düzenin de habercisi olacağı görüşünde birleşti. “Toplumdaki direnme gücü daha eşit, daha özgür yarınların kurucusu olacaktır” ifadeleri konferansın ana temalarından biri olarak öne çıktı.
SOL Parti, konferans öncesinde eylül ayı itibarıyla Türkiye’nin farklı kentlerinde yürüyüşler düzenlemişti. “Tek adam rejimine son verme” çağrısıyla gerçekleşen bu yürüyüşler, Zonguldak ve Trabzon’dan başlayarak Ankara, Manisa, Kırklareli, İstanbul ve son olarak 1 Ekim’de Artvin’de gerçekleştirildi. Bu yürüyüşlerle SOL Parti, Türkiye’nin farklı bölgelerinde halkın ortak taleplerini ve özgürlük isteğini görünür kılmayı hedefledi.
Konferansta ayrıca, 19 Mart’tan bu yana sokakta yükselen halk mücadelesinin ileriye taşınması gerektiği ifade edildi. Parti yetkilileri, “Bu rejimle Saray etrafında kümelenen elitlerin gücü, halkın bu rejimden kurtulma iradesi kadar büyük değildir ve olmayacaktır. SOL Parti her yerde birleşik mücadele ve örgütlenmelerin çağrıcısı, bunun yaratıcısı olacak. Rejimin mezar kazıcısı olacak olan toplumdaki direnme gücüne inanıyoruz” sözleriyle kararlılık mesajı verdi.
SOL Parti’nin 3’üncü Olağan Konferansı, hem mevcut iktidar politikalarına karşı güçlü bir muhalefet hattı oluşturma hedefiyle hem de toplumsal dayanışmayı büyütme iradesiyle dikkat çekti. Partililer, konferansın Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinde yeni bir başlangıç olacağı görüşünü dile getirerek, ortak bir geleceğin halkın örgütlü gücüyle kurulacağı mesajını verdi.
