Sinir sıkışması sonucu görülen belirtiler, etkilenen sinirin yerine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Sinir sıkışması, zamanında tanı ve doğru tedaviler uygulandığında genellikle iyileşebilen bir durumdur. Tedavi edilmediğinde veya ihmal edildiğinde ise sinir hasarı ve kronik semptomlara yol açabilir. Bu nedenle, belirtileriniz sinir sıkışmasını olduğunu düşündürüyorsa, bir sağlık uzmanına danışmanız önemlidir.
Fizyoterapist Berkant Ketenci www.gundemartvin.com İnternet Sitesine sinir sıkışması hakkında açıklamalarda bulundu.
Sinirler, vücudumuzdaki iletişim ağını oluşturan ve beyin ile diğer organlar arasında sinyallerin iletilmesini sağlayan yapılardır. Sinir sıkışması, sinirin bu normal işlevini yerine getirmesini engellediği için rahatsız edici semptomlara yol açabilir. Sinir sıkışması birçok farklı sebepten kaynaklanabileceği için boyun, el, kol gibi vücudun farklı bölümlerinde görülebilir. Sinir sıkışmasının tanı ve tedavisi için bir uzman görüşüne ihtiyaç olur.
Sinir sıkışmasının toplumun birçok kesiminde karşılaştığı bir durum olan Ketenci, sinir sıkışması dediğimiz tablo, travmalar, tümörler, anatomik varyasyonlar, ergonomik olmayan pozisyonlar gibi benzeri etkenlere bağlı olarak herhangi bir sinir hattı üzerinde sürekli baskı oluşması durumu olarak özetlenebileceğini söyledi.
Ketenci, sinir sıkışması hakkında şu ifadeleri kullandı;
“Bu durum beraberinde baskı altında kalan sinir hattında ağrı, uyuşukluk, kas spazmları ve kramplar, hissizlik gibi semptomlara yol açabilmektedir. Bu semptomlar sinir basısının miktarı ve süresine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Klinikte en çok “Karpal Tünel Sendromu” ve “ Siyatik Sinir Sıkışması” olarak karşımıza çıkmaktadır. Biraz daha açıklayıcı olmak gerekirse, bacak bacak üzerine attığınızda, uzun süre klozet gibi sert bir zeminde oturduğunuzda, tek bacak üzerine uzun süre oturduğunuzda, uzun süre telefon ile görüştüğünüzde, kolunuzun üzerine uzun süre yattığınızda gibi durumlar sonrası bu vücut bölgelerinizde hissettiğiniz durum sinir sıkışması ile oldukça benzerdir. Sinir sıkışmasında bu durum çok daha uzun süreli olmaktayken diğer durumlarda şikayetler çoğunlukla geçici olmaktadır.
Tablonun ağırlığı sinirin ne kadar süredir bası altında olduğu, ne derecede bası altında olduğu gibi etmenlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bu tablo ağırlaştıkça sinir ve uyarı gönderdiği saha beslenemediği için kalıcı hasarlar gelişebilmektedir.
Tedavi kısmı tablonun ağırlığına göre belirlenip yürütülmektedir. İleri vakalar cerrahi gerektirebilirken çoğu sinir sıkışması fizik tedavi, beslenme düzeni, medikal tedaviler, istirahat gibi yaklaşımlar ile düzelmektedir.
Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.”