Serebral palsi, doğum öncesi, doğum sırasında veya doğum sonrasında meydana gelen beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan bir grup hareket bozukluğudur.

Serebral Palsi (SP), doğum sırasında ya da doğumdan kısa bir süre sonra meydana gelen beyin hasarına bağlı olarak ortaya çıkan, kas kontrolü ve hareket bozuklukları ile karakterize bir nörolojik durumdur.

Bu durum, beynin kas hareketlerini koordine eden bölümlerini etkileyerek duruş, denge ve motor becerilerde güçlükler yaratır. Genellikle kalıcıdır, ancak tedavi ve terapiyle semptomlar iyileştirilebilir.

Antibiyotik direncine bağlı ölümlerin oranı 2050'ye kadar yüzde 70 artabilir Antibiyotik direncine bağlı ölümlerin oranı 2050'ye kadar yüzde 70 artabilir

Fizyoterapist Berkant Ketenci serabral palside fizyoterapistlerin rolü hakkında açıklamalarda bulundu.

Ketenci yaptığı açıklamada, serebral palsinin kas tonusu, hareket yeteneği ve genel fiziksel işlevleri etkileyebileceğini ve belirtilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebileceğini söyleyerek “Serebral palside belirtiler hafif ya da ağır olabilir. Bu nedenle tedavi süreçleri kişiye özel olmalıdır” dedi.

Ketenci, fizyoterapistlerin bireylerin motor becerilerini geliştirmelerine, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık kazanmalarına ve genel yaşam kalitelerini artırmalarına yardımcı olduklarını belirtti. Ayrıca, fizyoterapinin temel hedeflerini şu şekilde sıraladı:

Kas gücünü artırma: Özel egzersiz programları ile zayıf kas grupları hedef alınarak güçlendiriliyor.

Denge ve koordinasyon geliştirme: Bireylerin düşme riskini azaltmaya yönelik denge ve koordinasyon egzersizleri uygulanıyor.

Eklem hareketliliğini artırma: Esneklik egzersizleri ve germe teknikleri ile bireylerin hareket kabiliyeti geliştiriliyor.

Günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık: Bireylerin yemek yeme, giyinme, yürüme gibi günlük aktivitelerini bağımsız şekilde yapabilmeleri için beceriler geliştiriliyor.

Aile eğitimi: Fizyoterapistler, aile üyelerine de eğitim vererek evde uygulanabilecek egzersizler konusunda bilgi sağlıyor. Bu sayede aileler de tedavi sürecine aktif katılım gösterebiliyor.

Ketenci, fizyoterapistlerin serebral palsi tedavisinde çok yönlü bir role sahip olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:

"Tedavi planları bireyin yaşına, yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilir. Tedavi süresince bireyin gelişimi düzenli olarak izlenir ve gerekirse tedavi planı güncellenir."

Fizyoterapistlerin diğer sağlık profesyonelleriyle de iş birliği içinde çalıştığını söyleyen Ketenci, "Doktorlar, ergoterapistler ve konuşma terapistleri ile birlikte bütüncül bir tedavi süreci sunuyoruz" dedi.

Fizyoterapist Berkant Ketenci, serebral palsinin bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen karmaşık bir durum olduğunu belirterek fizyoterapinin bu süreçteki vazgeçilmez rolünü bir kez daha vurgulayarak "Fizyoterapistler, serebral palsi ile yaşayan bireylerin motor becerilerini geliştirmelerine, bağımsızlık kazanmalarına ve günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor. Fizyoterapi, serebral palsi tedavisinin en kritik unsurlarından biridir" dedi.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK