Halitpaşa Kavşağı Çok Katlı Otopark önünde düzenlenen programa sendika üyeleri, eğitim çalışanları ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Sinan Okan yaptı.
Okan, eğitim çalışanlarının artan hayat pahalılığı, yetersiz ücretler, güvencesiz istihdam biçimleri ve ağır iş yükü altında görevlerini büyük bir özveriyle sürdürdüklerini belirterek, mevcut ekonomik koşulların kamu çalışanları açısından sürdürülemez bir noktaya geldiğini ifade etti.
“MEB BÜTÇESİ MECLİSTE, EĞİTİM ÇALIŞANLARININ HAKLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR”
Sinan Okan konuşmasında, Temmuz–Aralık döneminde enflasyonun yüzde 12’ye, yıllık enflasyonun ise yüzde 32’ye ulaştığını hatırlatarak, memur ve emeklilere verilen yüzde 5’lik maaş artışının kısa sürede eridiğini söyledi.
Resmî verilere göre kamu çalışanlarının alım gücünün yalnızca üç ayda 7 puan düştüğünü vurgulayan Okan, maaş artışlarının artık gerçek bir zam olmaktan çıktığını, yalnızca kayıpları telafi etmeye çalışan bir düzeltmeye dönüştüğünü dile getirdi.
2026 yılı için açıklanan 1 trilyon 943 milyar liralık eğitim bütçesinin, eğitim çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu ifade eden Okan, Türkiye’de yaklaşık 18 milyon öğrenci bulunduğunu ve eğitimin ötelenemeyecek bir alan olduğunu söyledi.
ÖĞRETMEN AÇIĞI VE ATAMA TALEPLERİ
Eğitimde en acil sorunlardan birinin öğretmen açığı olduğunu belirten Okan, 2025–2026 eğitim-öğretim yılında Türkiye genelinde 100 bine yaklaşan ücretli öğretmenin görev yaptığını, bunun da yaklaşık aynı sayıda öğretmen açığı bulunduğunu gösterdiğini ifade etti. En az ücretli öğretmen sayısı kadar kadrolu öğretmen ataması yapılması gerektiğini vurguladı.
Bu kapsamda Türk Eğitim-Sen’in taleplerini sıralayan Okan,
· 2023 KPSS’de başarılı olduğu halde mülakatlarda elenen 1.611 öğretmene atama hakkı verilmesi,
· 2024 KPSS’de yüksek puan almasına rağmen kontenjan yetersizliği nedeniyle atanamayan öğretmenlere ek atama yapılması,
· 2025 Akademiye Giriş Sınavı için ayrılan 10 bin kontenjanın artırılması gerektiğini söyledi.
“EMEĞİN ÖLÇÜSÜ LİYAKATTİR”
Konuşmasında ekonomik ve özlük haklarına da geniş yer ayıran Okan, seyyanen zam uygulamasının genişletilmesi, ücret adaletsizliğinin giderilmesi ve refah payının zorunlu bir ihtiyaç olarak maaşlara yansıtılması gerektiğini ifade etti.
Öğretmenlerin ek ders ücretlerinin yetersizliğine dikkat çeken Okan, bu ücretlerin en az yüzde 100 oranında artırılmasını talep etti.
Vergi dilimi nedeniyle eğitim çalışanlarının yılın ikinci yarısında maaş kaybı yaşadığını belirten Okan, vergi oranının yüzde 15’te sabitlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, enflasyon farklarının gecikmeden ve aylık olarak ödenmesini, TÜİK verilerinin yanı sıra İstanbul Ticaret Odası gibi kurumların açıkladığı enflasyon oranlarının da dikkate alınmasını istedi.
ÜNİVERSİTE PERSONELİNİN TALEPLERİ DE GÜNDEME GELDİ
Basın açıklamasında üniversite çalışanlarının sorunlarına da değinen Okan, akademik ve idari personelin mali ve özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. İdari personel için tayin ve nakil yönetmeliği çıkarılması, keyfi görevlendirmelere yol açan 2547 sayılı Kanun’un 13/B-4 maddesinin kaldırılması, yükseköğretim tazminatının idari personele de verilmesi ve görevde yükselme sınavlarının düzenli hale getirilmesi taleplerini dile getirdi.
“SADAKA DEĞİL, REFAH PAYI İSTİYORUZ”
Türk Eğitim-Sen’in sendikal mücadelesini “Türkiye Sevdamız, ekmek için kavgamız” anlayışıyla sürdürdüğünü belirten Okan, sendikanın hiçbir zaman günübirlik ya da mevsimlik hesaplarla hareket etmediğini ifade etti.
Okan, eğitim ve öğretim alanında çözüm üreten, bilimsel çalışmalarla katkı sunan bir sendika olarak mücadeleye kararlılıkla devam edeceklerini söyledi.
Basın açıklaması, katılımcılara ve destek veren basın mensuplarına teşekkür edilmesiyle sona erdi.
