Atan, şehrin son yıllarda karşı karşıya kaldığı ekonomik dar boğaz, turizm ve sanayi eksiklikleri, artan işsizlik oranları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca, emekli nüfusunun yoğunluğu nedeniyle Artvin'in bir "emekliler kenti" haline geldiğine dikkat çekti.
Yaptığı açıklamada Atan, şehrin demografik yapısındaki değişikliklere vurgu yaparak, "Artvin, son yıllarda ekonomik dar boğazın etkisiyle sanayinin olmaması, turizmin yeterince desteklenmemesi ve baraj inşaatlarının tamamlanmasının ardından artan işsizlik oranlarıyla tamamen emekliler kenti oldu. Yaşlı nüfusumuz oldukça fazla. Bu durum, emeklilerimizin düşük maaşları nedeniyle esnafımızı da zor durumda bırakıyor" dedi.
Atan, emeklilerin yaşadıkları ekonomik zorlukların zincirleme etkiler yaratarak pazar esnafını ve diğer işletmeleri ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Atan, "Pazar esnafımızın şikayetlerini dinliyoruz. 7-8 esnafımız, satışlarının %70-80 oranında azaldığını söylüyor. Pazarın önemli bir müşteri kitlesi emeklilerden oluşuyor. Ancak onların da alım gücü düşük" ifadelerini kullandı.
Atan, Artvin'deki yaşam maliyetlerinin özellikle kira fiyatları ve sigorta giderleri ile daha da zorlaştığını vurguladı. Şehirde ev kiralarının ortalama 20-25 bin TL seviyesine ulaştığını belirten Atan, "20 bin TL'nin altında oturulabilecek ev bulmak mümkün değil. Çalışan insanlarımız asgari ücret seviyesinde maaşlarla geçinmeye çalışıyor. Bu durum, hem vatandaşlarımızı hem de esnafımızı ciddi bir kıskaca sokuyor" dedi.
Sigorta maliyetlerinin de esnafı çıkmaza sürüklediğine dikkat çeken Atan, şu bilgileri paylaştı:
"Esnafın üzerindeki sigorta maliyetleri çok yüksek. Ortalama bir işçinin sigorta masrafı 8-8 bin 500 TL arasında. CHP Genel Başkanımız Özgür Özel, sigorta masraflarının belli bir kısmının devlet tarafından karşılanması yönünö bir öneride bulunmuştu. Bu özellikle Artvin gibi kırsal bölgelerde uygulanabilir."
Artvin'deki iş olanaklarının sınırlı olması, şehirden göçü artırıyor. Atan, bu konuda şu çarpıcı bilgiyi paylaştı:
"Son iki aydır her gün iş talebiyle gelen telefonların sayısı beş kat arttı. Sabah 8'den beri telefonlarımız durmuyor. Ancak Artvin'de istihdam yaratacak bir zemin yok. Gençlerimiz çaresizlik içinde büyükşehirlere gitmek istiyor."
Artvin'in doğal ve coğrafi özellikleriyle turizmde çok önemli bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Atan, şu ifadeleri kullandı:
"Artvin, 0 rakım ile 3 bin 200 rakım arasında dünyada ender rastlanan bir coğrafyaya sahip. Din, rafting, spor, doğa ve kış turizmi gibi birçok alanda gelişme kaydedilebilir. Ancak maalesef merkezi hükümet bu potansiyeli desteklemek yerine Artvin'in önünü kesiyor. Devlet destekli yatırım olmadan özel sektör de adım atmıyor. Bunun temel nedeni, Artvin'in yüzde 80'inin maden ruhsatlarıyla kaplı olması. Turizmi geliştirirseniz madenciliği devreye sokamazsınız."
Atan, Artvin'in coğrafyasını İsviçre'ye benzeterek, "Dünyanın herhangi bir yönetimi, İsviçre'nin dağlarını delik deşik eder mi? Bizim coğrafyamız maden çıkarılmasına müsait değil" dedi.
Atan, Türkiye'nin genel ekonomik durumuna da değinerek, "Merkezi hükümet şu anda Türkiye'yi yönetemiyor. Devletin her kademesinde bir çürümüşlük var. Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiğinde bu çürümüşlüğe son verecek ve ekonomik durumu düzeltecek" ifadelerini kullandı.
Artvin halkının sandığa gitmek istediğini belirten Atan, "Mevcut hükümete oy veren vatandaşlar bile artık değişim istiyor" diyerek sözlerini noktaladı.