Hükümetin uyguladığı “İşgücü Uyum Programı” (İUP), çeşitli alanlarda iş gücü azaltılmasına yol açarken, okullardaki temizlik personeli ihtiyacını da büyük ölçüde kısıtladı. Bu durum, okul ortamlarının hijyen standartlarının düşmesine ve eğitim gören çocukların sağlığını tehdit eden bir dizi sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Tepkiler, gün geçtikçe büyürken, konuyu TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda CHP Milletvekili Tahsin Ocaklı tekrar gündeme getirdi.
İşgücü Uyum Programı (İUP), devletin tasarruf tedbirleri çerçevesinde birçok kurumda personel sayısını azaltmayı hedefleyen bir düzenleme olarak uygulanmaya başladı. Ancak, bu tedbirler, kamu sektöründe hizmetlerin kalitesinin düşmesine ve kamu hizmetlerine duyulan ihtiyaçların karşılanamamasına yol açtı. Özellikle Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumdan en fazla etkilenen kurumlardan biri oldu. Okullarda temizlik personelinin sayısının azalması, temizlik hizmetlerinin yetersiz hale gelmesine ve hijyen sorunlarının artmasına neden oldu.
Okul idareleri, temizlik personeli eksikliği nedeniyle velilerden temizlik malzemesi talep etmek zorunda kaldı. Bazı okullarda ise, tuvaletler ve diğer ortak alanlar adeta kullanılmaz hale geldi. Velilerden alınan temizlik malzemeleri, öğretmenlerin ve okul personelinin düzenli olarak temizlik yapmasını zorlaştırdı. Öğrenciler için hijyenik bir ortam sağlanamaması, bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırırken, okul sağlığına yönelik ciddi endişeleri de beraberinde getirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki maddi sıkıntılara dikkat çekti. Ocaklı, hükümetin uyguladığı tasarruf tedbirlerinin sadece vatandaşları değil, kamu kurumlarını da “yoksulluğa sürüklediğini” belirterek, okullardaki temizlik personeli eksikliğini ve güvenlik görevlilerinin yokluğunu eleştirdi.
Ocaklı, konuşmasında şu şekilde dedi:
“Siz sadece insanları değil, kendi kurumlarımızı ve bakanlıklarınızı da yoksulluğa sürüklediniz. Onların içinde de sosyal yardıma muhtaç olanlar var. Milli Eğitim Bakanlığı bunların en bariz örneğinden bir tanesi. AKP’nin, Milli Eğitim Bakanlığını yoksullaştırdığı için bu yıl okulların büyük bölümünde güvenlik görevlisi ve temizlik görevlisi bulunmuyor. Kayıt döneminde temizlik malzemesini velilerden istediler. Okullar, tuvaletler ne yazık ki pislik içinde, verilerin temizlenmesi istendi. Yahut para toplayıp temizlik giderleri bulunsun deniliyor. Yani bakanlık öyle bir yoksul oldu ki Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara bir öğün yemek bile veremiyor. Demek ki siz Milli Eğitim Bakanına da aslında biraz sahip çıkmanız lazım. Onların yoksulluğuna da.”
Ocaklı’nın bu açıklamaları, hükümetin kamu sektöründe tasarruf tedbirlerini uygularken, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamada yaşanan aksaklıkları gözler önüne serdi. Okul temizlik personelinin eksikliği ve öğrencilerin hijyen ihtiyacının karşılanamaması, aynı zamanda öğretmenlerin de iş yükünü artırıyor. Bu durum, eğitim kalitesini düşürmekle kalmayıp, sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor.