Yürüyüş, Patika Kitabevi Yürüyüş Kulübü ve Hopadost tarafından organize edilirken, Artvin Belediyesi, Borçka Belediyesi, Hopa Belediyesi, Kemalpaşa Belediyesi, Hopa Kültür ve Sanat Evi ve Hopa Eğitim Sen tarafından da desteklendi.
Metin Lokumcu Anma Yürüyüşü, çevre mücadelesine ve adalet arayışına vurgu yaparak, Hopa halkının dayanışma ruhunu yansıttı. Lokumcu’nun mirası, çevre ve doğa için verilen mücadelenin devam edeceğine dair güçlü bir mesaj olarak yankılandı. Bu anma etkinliği, hem Metin Lokumcu’nun anısını yaşatmak hem de çevre mücadelesini diri tutmak açısından büyük bir önem taşıyor.
Yürüyüş öncesinde, katılımcılar tarafından “Vazgeçmedik çiçekli patikaları düşleyip dikenli yolları arşınlamaktan” yazılı pankartlar açıldı. Patika Yürüyüş Kulübü Sorumlusu Hasan Yüksel, yürüyüş sırasında yaptığı konuşmada, 13 yıl önce Hopa sokaklarında “Çayda kotaya ve kontenjana son!” ve “Suyumuzu sattırmayacağız, derelerimize HES yapamayacaksınız!” sloganları ile haykırdıklarını belirtti. Metin Lokumcu'nun bu mücadelede önemli bir figür olduğunu vurgulayan Yüksel, onun doğaya ve çevreye olan sevgisini anlattı.
Metin Lokumcu, Hopa ve Kemalpaşa’nın doğasıyla özdeşleştirilerek, çevre mücadelesinin sembolik bir ismi olarak anıldı. Konuşmada, çevreye ve doğaya yönelik saldırılar karşısında halkın direnişinin süreceği ifade edildi. Gezi direnişi, Cerattepe ve İkizdere gibi birçok yerde yapılan çevre ve yaşam alanları savunmaları hatırlatılarak, bu direnişlerin Metin Lokumcu'nun mücadelesi ile bağlantısı kuruldu.
Yüksel, Metin Lokumcu’nun ölümünden sorumlu olanların hala adalet önüne çıkarılmadığına dikkat çekti. Yargılama sürecinin uzadığı ve sorumluların korunmaya devam ettiği vurgulanarak, 11 Haziran’da Trabzon Adliyesi’nde yeniden görülecek olan dava sürecine de değinildi. Yüksel, “Ne geçmiş tükendi ne de yarınlar tükenecek! Bizler nice bedeller ödeyerek bugüne taşıdığımız mücadele ruhu ile yaşam alanlarımız için direnişimizi omuz omuza sürdüreceğiz. Emeğimizi gasp edenler, doğamızı katledenler, geleceğimizi çalanlar bilsinler ki bu memleket bu halk sahipsiz değil. Demokratik, adil, özgür, eşit, insanca bir yaşam için ekmeğimize, emeğimize, doğamıza, onurumuza, yarınımıza sahip çıkmak için buradaydık, buradayız ve burada olacağız. Umut hala gezide, umut hala direnişte.” diyerek konuşmasını tamamladı.