ARTVİN

Markalaşma Eğitimine Yoğun İlgi

Artvin Belediyesi ile Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) iş birliğinde, el emeğiyle üretim yapan girişimcilerin ürünlerini markalaştırarak ekonomik değere dönüştürmelerini amaçlayan kapsamlı bir eğitim programı başlatıldı.

Abone Ol

Artvin Belediyesi ile Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (DOKA) iş birliğiyle hayata geçirilen ve üreticilerin el emeğiyle ortaya koydukları ürünleri ekonomik değere dönüştürerek markalaşmalarını amaçlayan kapsamlı eğitim programı, 21 Nisan Pazartesi günü Artvin Belediyesi Nikâh Salonu’nda başladı. Büyük bir ilgiyle karşılanan program, yerel kalkınmayı desteklemeyi, geleneksel üretim yöntemleriyle ortaya konan ürünleri çağın ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden yorumlayarak pazarda yer edinmesini sağlamayı hedefliyor. Katılımcıların çoğunluğunu kadın üreticiler oluştururken, eğitimler tüm üreticilere açık olarak planlandı ve her yaştan girişimcinin ilgisini çekti.

Artvin Belediyesi Etüt Proje Müdürlüğü’nce hazırlanan ve DOKAP tarafından desteklenen “Artvin’de Üreten, İşleyen Eller El Emeği Ürünlerini Markalı Hale Getiriyor, Katma Değere Dönüştürüyor” adlı proje kapsamında gerçekleşen bu eğitim programı, kentteki üretici bireylerin bilgi, beceri ve vizyonlarını geliştirmeyi amaçlıyor. Eğitim içeriği son derece kapsamlı şekilde oluşturuldu. Pazarlama planı ve tekniklerinden etkili iletişim ve satış ilişkilerine, ambalaj tasarımından markalaşmaya, tüketici alışkanlıklarının analizinden satın alma psikolojisine kadar geniş bir yelpazede bilgi sunuluyor. Bu sayede katılımcıların yalnızca üretimle değil, ürünlerini sunma ve pazarlama becerileriyle de donatılmaları hedefleniyor.

Eğitimlerin eğitmenliğini üstlenen ve yaklaşık 20 yıldır kırsal kalkınma ile yerel kalkınma programlarında aktif olarak görev yapan Cüneyt Örkmez, programın hem Artvin’in hem de Karadeniz bölgesinin kalkınmasında önemli bir adım olduğunu vurguladı. Artvin’in doğal zenginlikleri, kültürel birikimi ve turizm altyapısıyla marka değerine sahip şehirlerden biri olduğunu söyleyen Örkmez, “Artvin, insanların özellikle ilk fırsatta görmek istedikleri şehirlerden biri. Bu projeyle hedeflenen şey, kenti ziyaret edenlerin sadece doğasını değil, el emeğiyle üretilmiş yöresel ürünleri de tanımasını sağlamak. Bu ürünlerin birer katma değerli ürüne dönüşmesi, kent ekonomisine de katkı sağlayacaktır” dedi.

Örkmez, kadın üreticilerin programa gösterdiği ilginin kendisini çok mutlu ettiğini dile getirerek, “Katılımcıların önemli bir kısmı uzun yıllardır geleneksel el sanatlarıyla uğraşan kadınlar. Ancak ürünlerini yalnızca üretmekle yetinmeyip pazarlamak, tanıtmak ve marka değeri oluşturmak istiyorlar. Bu eğitim, onların bu süreçteki bilgi ve özgüven eksikliğini gidermeyi amaçlıyor. Farklı fikirler, yaratıcı öneriler bu eğitimlerde ortaya çıkıyor. Bundan sonraki süreçte de ürün geliştirme ve pazarlama üzerine çalışmaları destekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Eğitim programına katılan katılımcılardan biri olan emekli öğretmen Melek İdeş, eğitime katılma amacını “Bir şeyler üretmeye başladım ve artık bu ürünlerin görünmesini istiyorum” sözleriyle özetledi. Keçe ve kabak gibi doğal malzemelerden el işi ürünler yapan İdeş, satış kaygısından ziyade eserlerinin beğenilmesini ve sergilenmesini arzuladığını dile getirdi. Ancak Artvin’de bu tür ürünlerin tanıtımı için yeterli alanların ve olanakların olmadığını vurgulayarak, “Kentte ürünlerimizi tanıtabileceğimiz, sergileyebileceğimiz ve kendimizi ifade edebileceğimiz alanlar eksik. Fuarlar düzenlenebilir, kamu kurumları aracılığıyla satış imkânları yaratılabilir. Ayrıca, kadınların sosyalleşme alanları büyük ölçüde daraltılmış durumda. Bu durumu yalnızca ekonomik değil, sosyal bir kayıp olarak görüyorum. Halk Eğitim Merkezlerindeki kursların yeniden açılması, daha erişilebilir ve yaygın hale gelmesi gerekiyor” dedi.

Eğitime katılan bir diğer katılımcı olan Selvi Koçak ise Artvin’e özgü bakır işçiliği üzerine bir atölye açma hedefinden söz etti. Bakır ürünlerin geleneksel olduğu kadar estetik ve değerli olduğunu vurgulayan Koçak, bu mirasın devamlılığını sağlamayı arzuladığını belirtti. Koçak, “Böylesi projeler, sadece bireysel olarak bizi değil, halkı da bilinçlendiriyor. Üretim atölyelerinin açılması ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu tür eğitimler bize hem yeni bilgiler kazandırıyor hem de cesaret veriyor. Artvin’de çok üretken insanlar var. Onların üretimlerini daha görünür hale getirmek, onları desteklemek gerekiyor. Bu eğitimler bunun için çok kıymetli bir başlangıç” dedi.

Eğitim süreci boyunca katılımcıların kendi ürünlerini analiz etmeleri, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmeleri, hedef kitle belirlemeleri ve özgünlüklerini koruyarak pazarda nasıl yer alabileceklerini öğrenmeleri sağlanıyor. Aynı zamanda ambalaj tasarımı ve sunum teknikleriyle birlikte, görsel iletişimde profesyonel bir duruş kazanmak da eğitimin hedefleri arasında yer alıyor. El emeği ürünlerin yalnızca duygusal değil ekonomik bir değer taşıdığını vurgulayan program yetkilileri, kadınların üretim sürecindeki rolünün güçlenmesini yerel kalkınmanın temel unsurlarından biri olarak değerlendiriyor.