Ali Nihat Gökyiğit Kongre Merkezi'nde, gerçekleştirilen konferansa, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alican konuşmacı olarak katıldı. Konferansta, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olan Malazgirt’in, bilinmeyen yönlerini keşfetmek amacıyla bölgede yürütülen çalışmaları aktardı.
Malazgirt'i konu edinen ilk ayrıntılı monografiyi 2013 yılında "Kıyametin ilk Günü Malazgirt 1071" adlı kitapla kendisinin yayınladığını ifade eden Alican, göreve başladıktan sonra Muş Alparslan Üniversitesi bünyesinde Selçuklu Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni kurarak bu merkez bünyesinde Selçuklu ve Malazgirt ile alakalı yüzey araştırmaları yapıp, sempozyumlar düzenleyip, yayınlar çıkartarak tarihin izin sürdüklerini kaydetti.
2020 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Prof. Dr. Adnan Çevik’in bilimsel danışmanlığında 'Malazgirt Savaş Alanının Tespiti Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırmaları' adlı bir çalışma başlattıklarını ifade eden Alican, proje kapsamındaki çalışmaların 5 yıldır devam ettiğini söyledi.
“Savaşın tam olarak yerini bile bilmiyoruz”
15 üniversiteden 150'ye yakın akademisyenin dönüşümlü olarak takip ettiği bir proje olduğunu hem savaşı hem Malazgirt'i araştırdıklarını aktardı. Malazgirt'in surlarla çevrili olduğunu kimsenin bilmediğini ifade eden Alican, “Malazgirt Savaşı Malazgirt Ovası'nda yapıldı dediğimiz zaman aklımızda canlanan şey nedir? Bir ova var iki ordu karşı karşıya gelmiş savaşmışlar. Selçuklular galip gelmiş. Yok böyle bir şey. 165 kilometre karelik geniş bir alandan bahsediyoruz. Türk tarihi için çok önemli bir savaşın tam olarak yerini bile bilmiyoruz." şeklinde konuştu.
“Malazgirt Savaşı ile ilgili birçok şey efsane”
Malazgirt Savaşı'nda bazı kaynaklara göre 200 bin Bizans, 50 bin Selçuklu askeri olduğu, bazı kaynaklarda da alanda 1 milyondan fazla askerin olduğundan bahsedilmesine rağmen savaşta karşı karşıya gelen orduların asker sayılarını da bilmediklerini kaydetti.
Alican, projede çalışırken alanın tamamını gezdiklerini ve alanda ne kadar askerin savaşabileceğini hesapladıklarını aktararak, “Malazgirt'te değil 1 milyon, değil 200 bin 100 bin kişilik askerin bile aynı anda bulunabileceği bir düzlük yok. Dolayısıyla Malazgirt Savaşı ile ilgili birçok şey efsane. Bir savaşa, bir tarihsel olaya kimliksel varoluşun temeli gibi bir önem atfediyorsanız, ona ilişkin dört başı mamur bilgilere de sahip olmanız lazım." ifadelerini kullandı.
“Çocuklarına Alparslan adını vermeye başladı”
2023 yılında erkek çocuklarına en çok verilen isimlerin başında Alparslan olduğunu belirterek, "2010'lu yıllardan itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız Malazgirt'e dönük atıflarıyla Malazgirt'i ön plana çıkardı. Her yıl kendisinin Malazgirt'e gelmesi, Malazgirt'e yatırımlar yapılması ve Malazgirt’in gerçek anlamda ihya ve inşa edilmeye çalışılmasıyla insanlar yeniden çocuklarına Alparslan adını vermeye başladı. Tarih anlatısı çocuklara verilecek isimlere kadar belirleyici oluyor. Bir yere verdiğiniz önemi o anlatı belirliyor. Bizimde Malazgirt'le ilgili çalışmalarımızın temelinde bu yatıyor" dedi.
“Malazgirt gerçekten de Anadolu'nun kapısı”
Selçuklu tarihçisi olmasına rağmen 2013 yılına kadar Malazgirt şehrinin çevresinin surlarla çevrili olduğunu bilmediğini belirten Alican, Roma İmparatorluğu’nun Sasaniler ile olan mücadelesinde Karadeniz'den Tarsus'a kadar uzanan bir sınır hattı oluşturduğunu, bu hatta onlarca kale yapıldığını bu kalelerden birinin de “Malazgirt Kalesi” olduğunun altını çizdi.
Bu ifade ile ilgili olarak, “Biraz retorik ifade, metafor gibi geliyor insana ama metafor değil. Savaştan hemen sonra Müslüman Türkler Anadolu'nun batısına kadar geliyor. 1075'te İznik'te Türkiye Selçuklu Devleti kuruluyor. İlk haçlı seferi çağrısının tarihi 1074'tür. Malazgirt Savaşı'nın ezberlerle baktığımızda anlayamadığımız derin anlamaları da var" şeklinde konuştu.
Konferansa; AÇÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, İl Jandarma Komutanı Mehmet Çelik, İl Milli Eğitim Müdürü Fahri Acar, bazı kurum müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
