Artvin'in Yusufeli ilçesinde esnaflar, büyük bir mülkiyet krizinin ortasında kaldı. Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen baraj nedeniyle eski yerleşim alanının sular altında kalmasının ardından yeni yerleşim bölgesine taşınan esnaflar, bu kez mülkiyet haklarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşıyor. Belediye tarafından kendilerine tahsis edilen dükkanların borç gerekçesiyle ihale yoluyla satışa çıkarılması, birçok esnafı belirsizlik içinde bıraktı. Mağduriyetlerini dile getiren esnaflar, bir an önce çözüm bulunmasını istiyor.
Yusufeli’nin eski yerleşim alanında faaliyet gösteren birçok esnaf, baraj projesi nedeniyle iş yerlerinden oldu. Dönemin Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, mağduriyeti gidermek amacıyla Recep Tayyip Erdoğan Caddesi’nde esnafa dükkan tahsis etti. Esnaflar, uzun vadeli kira sözleşmeleriyle işlerini sürdürmeye başladı. Ancak 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından yeni yönetimin göreve gelmesiyle birlikte tablo tamamen değişti.
Yeni Belediye Başkanı Barış Demirci, belediyenin borçlarını gerekçe göstererek söz konusu dükkanların ihale yoluyla satışına karar verdi. Bu karar, uzun yıllardır Yusufeli'nde esnaflık yapan birçok kişiyi mağdur etti. Kiracı olarak faaliyet gösteren esnaflar, sözleşmelerine rağmen iş yerlerinin satılmasının kendilerini büyük bir çıkmaza sürüklediğini belirtiyor. İş yapamaz hale gelen bazı esnaflar, ilçeyi terk etmek zorunda kaldıklarını dile getiriyor.
Yusufeli'nde yıllardır esnaflık yapan Azim Gözüaçık, sürecin başından itibaren yaşanan mağduriyeti şu sözlerle dile getirdi:
“Yeni yerleşim yerine geçmeden önce ‘Burada ticaret yapacak mısınız?’ diye sordular. Evet dedik. ‘Dükkanınız caddede mi yoksa iş merkezinde mi olsun?’ diye sordular. Caddede olsun dedik. Ancak kimse burada bir suiistimal olacağını düşünmedi. Çekiliş yapıldı ve eşimle birlikte bize çıkan dükkan öyle bir yerdeydi ki kuş uçmaz, kervan geçmez. 24 dükkan yapıldı ama çok kötü bir noktada konumlandırıldı. İş yapamadık ve elimizde iki dükkan dolusu malzeme kaldı.”
Yetkililere defalarca mağduriyetlerini anlattıklarını belirten Gözüaçık, çözüm bulunacağına dair sözler verilmesine rağmen sonucun daha büyük bir karmaşaya dönüştüğünü ifade ederek “Önce 15 sene burada kalacağımız söylendi, teşekkür ettik. Ancak sonra belediye başkanımız değişti. Belediyemizin borcu olduğu zaten biliniyordu. Ama borç var diye neden biz mağdur ediliyoruz? Yeni yönetim, bu dükkanları satma kararı aldı. Bizi toplantıya çağırdılar ama ben o sırada yoktum, kızım gitti. Başkan, ‘Alabilecek olan ihaleye girsin, dükkanları satacağım’ dedi ve satış süreci başladı. İhalede ben yoktum. Satın alan kişinin belediyeden alacağı olduğu söylendi. O kişi açısından da haksızlık yapılmaması gerektiğini anlıyorum ama burada temel bir yanlış var” dedi.
Esnaflar, yapılan satışların hukuki açıdan sorunlu olabileceğini düşünüyor. Çünkü dükkanların tapusu bulunmuyor. Bu nedenle satışların geçerliliği tartışmalı hale geliyor.
Gözüaçık, bu belirsizliğin herkesi zor durumda bıraktığını ifade ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bir kişiye 30 metrekare dükkan üzerinden 300 metrekare yer verirseniz, en az 10 kişiyi mağdur edersiniz. Biz burada ticaret yapamayacaksak neden duralım? İnsanlar zaten ekonomik zorluklarla boğuşuyor. Bu süreç daha fazla insanı göçe zorlayacak. Keşke hiç kimse mağdur edilmeden, herkes için adil bir çözüm bulunsaydı. Şu anda hem satan hem alan hem de biz kiracılar büyük bir belirsizlik içindeyiz.”
Yusufeli’ndeki esnaflar, yetkililerden adil bir çözüm bulunmasını istiyor. Satılan dükkanların tapusuz olması nedeniyle hukuki sürecin ne yönde ilerleyeceği merak konusu. Mağduriyetin büyümeden çözüme kavuşturulmasını isteyen esnaflar, belediyeden ve ilgili yetkililerden destek bekliyor.
Öte yandan, Yusufeli ilçesinde ticaretin giderek zayıfladığı, birçok esnafın ekonomik sıkıntılar nedeniyle iş yerlerini kapatma noktasına geldiği belirtiliyor. Yeni yerleşim yerinde işlerin yoluna girmesi için istikrarlı bir ekonomi ve adil bir mülkiyet düzenlemesi gerektiği vurgulanıyor. Yetkililerin bu konudaki adımları, ilçenin geleceği açısından kritik önem taşıyor.