Çoruh Nehri üzerine inşa edilen baraj nedeniyle eski yerleşim alanının sular altında kalmasının ardından esnaflar, yeni yerleşim bölgesine taşındı. Ancak burada da mülkiyet haklarıyla ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Belediye tarafından daha önce tahsis edilen dükkanların borç gerekçesiyle ihale yoluyla satılması, esnafları büyük bir belirsizliğe sürükledi.
Yusufeli’nin eski yerleşim alanında faaliyet gösteren birçok esnaf, baraj projesi nedeniyle iş yerlerinden oldu. Dönemin Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, mağduriyeti gidermek amacıyla Recep Tayyip Erdoğan Caddesi’nde esnafa dükkan tahsis etti. Esnaflar, uzun vadeli kira sözleşmeleri ile işlerini sürdürürken, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından yeni yönetimin göreve gelmesiyle durum tamamen değişti. Yeni Belediye Başkanı Barış Demirci, belediyenin borçlarını gerekçe göstererek bu dükkanların ihale yoluyla satışına karar verdi.
Sözleşmeleri olmasına rağmen dükkanları satılan esnaflar, bu kararın kendilerini büyük bir çıkmaza sürüklediğini söylüyor. Birçoğu iş yapamaz hale gelirken, bazıları ilçeyi terk etmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Hukuki sürecin devam ettiğini ifade eden esnaflar, belediyenin mülkiyet haklarını göz ardı ettiğini savunuyor.
Yusufeli’nde uzun yıllardır esnaflık yapan İbrahim Sağlam, yaşanan süreçle ilgili şunları söylüyor:
“1999’dan beri ailecek esnafız. Yeni yerleşim yerine taşındığımızda ne ev çıktı ne iş yeri. Belediye bize dükkanları verdi ama şimdi satıldı. Yeni sahipleri sürekli çıkmamız için ihbarname gönderiyor. Biz çaresiz kaldık.”
Önceki belediye döneminde esnaflara 3 yıllık sözleşme yapıldığı, daha sonra bunun 15 yıla çıkarıldığı belirtiliyor. Ancak yeni yönetimin aldığı satış kararıyla, esnaflar için belirsizlik daha da büyüdü. Sağlam, yaptığı yatırımlardan bahsederek mağduriyetini şöyle dile getiriyor:
“İstanbul’dan raflar yaptırdım, 250 bin TL masraf ettim. Caddede iş yaparım diye düşündüm, temiz ve düzenli bir dükkan olsun istedim. Ama şimdi dükkanı alan kişi kazanırsa mahkemede ben buradan gitmek zorunda kalacağım. Gidecek başka bir yerim yok, büyük ihtimalle Gebze’ye taşınacağım.”
Sağlam, Yusufeli’nde giderek artan göç dalgasına da dikkat çekiyor:
“Bir ay içinde belki 400-500 kişi gitti. Yeni yerleşim yerinde sorunlar çözülmüyor. Burası, Murgul’un Damar bölgesi gibi olacak, zamanla belde statüsüne düşecek.”
Esnaflar, belediyenin bu satış kararına karşı dava açtı. Ancak en büyük sorunun tapusuz olan dükkanların nasıl satıldığı konusu olduğunu belirtiyorlar.
“Mahkemede en büyük sıkıntımız şu: Tapusu olmayan yer nasıl satıldı?” diyen Sağlam, hukuki sürecin belirsizliğine dikkat çekiyor.
Esnaflar, uzun vadeli sözleşmelerinin olmasına rağmen, ihaleye giren yeni alıcıların hak sahibi gibi gösterildiğini ifade ediyor. Bu durum, Yusufeli'nde ekonomik hayatı büyük ölçüde olumsuz etkiliyor. Artan kira fiyatları, geçim sıkıntısı ve iş kayıpları, ilçede göçün hızlanmasına neden oluyor.
Esnaflar, bu süreçte adil bir çözüm talep ediyor. Satış işlemlerinin iptal edilmesini, sözleşmelerine sadık kalınmasını ve Yusufeli’nde yaşamaya devam edebilmeleri için bir çözüm bulunmasını istiyorlar.
Yeni yerleşim alanında mülkiyet haklarına dair belirsizlikler devam ederken, birçok esnafın ilçeyi terk etmeye hazırlandığı belirtiliyor. Yusufeli’nin geleceği, bu hukuki sürecin nasıl sonuçlanacağına bağlı olarak şekillenecek gibi görünüyor.