Arhavi'de 9 köyü ve Hopa'daki 1 köyü kapsayan madencilik faaliyetlerine ilişkin ihale iptali davasının duruşmaAnkara 21. İdare Mahkemesi'nde görüldü. Madencilik faaliyetlerinin durdurulması için hukuk mücadelesi veren Artvinli ve Arhavili vatandaşlar, köy muhtarları, çevreciler ve Artvin dernekleri duruşmayı yakından takip etti.

Mahkeme çıkışında yapılan açıklamalarda, ihale sürecindeki usulsüzlüklere dikkat çekildi ve hukuki sürecin şeffaflıktan uzak bir şekilde yürütüldüğü vurgulandı.

Davanın avukatlarından Ayşen Güler, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı:

"Arhavi ve Hopa'da belirlenen alanların maden sahası ilan edilmesi ve ardından gerçekleştirilen ihale sürecinin hukuka aykırılığını mahkemede ortaya koyduk. Arhavi bizim milli servetimizdir ve herhangi bir bilimsel çalışma yapılmadan keyfi bir şekilde maden sahası ilan edilmiştir. Ayrıca, ihale yalnızca iki şirketin katılımıyla yapılmış ve rekabet ilkelerine uygun olmamıştır. Hem ihale sahası hem de ihale süreci hukuka aykırıdır. Yargılama süreci tamamlandığında, hukuki kazançlarımızı kamuoyuyla paylaşacağız."

Artvin Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleşti Artvin Belediyesi Şubat Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleşti

Davanın bir diğer avukatı İsmail Hakkı Atal ise madencilik faaliyetlerini sert bir dille eleştirerek şunları söyledi:

"Bugün, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne karşı açtığımız davanın duruşması için buradaydık. Yapılan ihale, Cengiz Holding'in lehine sonuçlanmış bir rant ihalesidir. Cerattepe'de yaşananların bir benzerini burada da görüyoruz. Mehmet Cengiz, Nihat Özdemir, İbrahim Çeçen ve Kalyon Holding gibi şirketler için kanunlar işlemiyor. Ne yazık ki, burada açtığımız çoğu davayı kaybediyoruz. Ancak bu davaların iki önemli sonucu var: Birincisi, halkın anayasal haklarını savunmaya devam ediyoruz. İkincisi, kanunları uygulamayan valileri, kaymakamları, hakimleri ve savcıları gelecekte yargılanmaları için hukuki kayıt altına alıyoruz. Bu bir ulusal kurtuluş mücadelesidir ve tüm halkı bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum."

Duruşmanın ardından açıklama yapan Artvinli aktivistlerden Sercan Dede, Artvin ve Karadeniz bölgesindeki doğal alanların talan edilmesine karşı çıktıklarını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

"Bugün bir kez daha yaşam alanlarımızı korumak için mahkeme kapılarındayız. Arhavi ve Hopa sınırları içerisinde bulunan 10 köyün madencilik faaliyetleriyle yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Artvin, uzun yıllardır madencilik projeleri, HES'ler, taş ocakları ve barajlarla doğasını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Daha önce sahil yoluyla denizle bağlantımız kesildi, köylerimizde HES'lerle derelerimiz elimizden alındı, vadilerimiz taş ocaklarına dönüştü. Şimdi de maden ruhsatlarıyla dağlarımızı ve yaylalarımızı yok etmek istiyorlar. Bizim için bu mücadele, varlık ve yokluk mücadelesidir. Ne pahasına olursa olsun Artvinliler olarak doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkacağız."

Dava süreci devam ederken, Artvinliler ve çevreciler maden projelerinin doğaya vereceği zararlara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Mahkemeden çıkacak kararın bölge halkı için kritik bir karar olduğu ifade ediliyor.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK