Karpal Tünel Sendromuna sıklıkla Romatoid Artrit, bilek çevresi anatomik yapı veya deformasyonlar, tendon kalınlaşması gibi faktörler sebep olmaktadır. Avuç içinde ve ön kola yayılan uyuşma, hissizlik, karıncalanma, bilek çevresinde ödem, özellikle gece istirahat ağrısı gibi semptomlar varlığında mutlaka bir hekime başvurmak gerekir.

uA UNI Artvin’den Çocuklara Anlamlı Hediye uA UNI Artvin’den Çocuklara Anlamlı Hediye

Karpal Tünel Sendromu hakkında bilgiler veren Ketenci şu ifadeleri kullandı

El-El bileği bölgesi, eklem yapısı ve eklem yapan kemiklerin şekli itibariyle vücudumuz kas-iskelet sisteminin en karmaşık bölgelerinden biridir. Buna bağlı olarak mesleki deformasyonlar, direkt travma ve sinir sıkışması gibi bir çok durum el-el bileği çevresinde problemlere yol açabilmektedir.

Karpal kemikler olarak adlandırılan ve bilek eklemine katılan 8 adet kemik, dizilimi itibariyle 4er kemikten 2 sıra halindedir. Bu iki sıranın ortasından yer alan medyan sinir, başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının yarısının iç taraflarını ve bunlara ait tırnak bölgesini sarmalar. Alttan karpal kemikler ile korunan median sinirin üzerini fleksör retinakulum dediğimiz bağ doku katmanı örtmektedir. Bu durumda karpal kemikler ve fleksör retinakulum arasında kalan oluk şekli karpal tünel bölgesi olarak tanımlanmaktadır. Bu bölgenin içinden median sinire ek olarak kas kirişleri de geçmektedir. Tüm bu yapılarda meydana gelen değişiklikler sonucu, tünelin daralmasına bağlı median sinirin baskı altında kalması durumu “Karpal Tünel Sendromu” olarak adlandırılmaktadır.

Karpal Tünel Sendromuna sıklıkla Romatoid Artrit, bilek çevresi anatomik yapı veya deformasyonlar, tendon kalınlaşması gibi faktörler sebep olmaktadır.

Avuç içinde ve ön kola yayılan uyuşma, hissizlik, karıncalanma, bilek çevresinde ödem, özellikle gece istirahat ağrısı gibi semptomlar varlığında mutlaka bir hekime başvurmak gerekir. Tanı aşamasında fiziki muayeneye ek olarak sinir iletim hızını belirlemek amacıyla EMG testi, sinir sıkışmasını belirlemek amacıyla MR gibi tetkik yöntemlerinden de faydalanılmaktadır.

İlerlemiş vakalarda sinir üzerindeki baskıyı almak amacıyla cerrahi müdahaleler uygulanabilirken genelde fizik tedavi yöntemleri öncelikli olarak tercih edilmektedir. Fizik tedavi yöntemleri olarak kişiye özgü planlanmış manuel terapi uygulamaları ve egzersiz uygulamaları ağrının ve uyuşmanın giderilip sinir iletim hızının artırılmasında oldukça etkin bulunmuştur. Sinir glide egzersizleri, tendon glide egzersizleri başlıca uygulanan teknikler arasındadır. Ayrıca gerekli durumlarda istirahat ateli kullanımı da son derece önemlidir.

  Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz, sağlıklı günler dilerim.

Ayla ALKAN

Editör: Haber Masası