Arhavi’deki maden ve hidroelektrik santrali (HES) projeleri hakkında konuşan Çelik, HES protestolarını eleştirerek kamuoyunda tartışma yarattı. Çelik’in sözleri, ulusal basında da yankı buldu. Faruk Çelik, maden projelerine yönelik tepkilere ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı. Özellikle protestoculara hitaben yaptığı konuşmada, yürüyüşlerin gereksiz olduğunu savunan Çelik, şunları söyledi:
"Arhavi’de maden 'haydi yürüyelim', Arhavi’de HES’ler 'yürüyelim', yürümeyin yazık ayakkabılarınıza diyoruz, yok yine yürüyorlar. Anlamıyorlar, nasıl bir iştir bu ya? Konuşmak varken, karşılıklı istişare varken, sorunlara birlikte çözüm bulmak varken nedir bu inat, ben anlamıyorum. İsyan etmek sizin mesleğiniz mi? Arhavi’de maden yok, olmayacak. 'Yine de yürüyeceğiz', yürü be kardeşim, ne diyeyim ben sana. Bu hastalık halini almış bunlar sizde."
Çelik, protestoların inat haline geldiğini ve bu durumun anlam verilemez bir hâl aldığını belirtti. Maden projeleriyle ilgili detaylara da değinen Çelik, Artvin’deki maden sahalarına dair yanlış bilgilerin dolaştığını ifade etti. Bu konuda şu açıklamaları yaptı:
"Artvin’de işletme ruhsatlı yani maden çıkarılan alan yüzde bir bile değil, binde iki. Arama ruhsatlı alan yüzde 22. Arama ruhsatlarından sadece 500 tanesinden bir tanesi işletmeye dönüyor. Keşke Türkiye’de madenler çok olsaydı da memleketin zenginlikleri gün yüzüne çıksaydı ama böyle bir şey yok. Afaki şekilde var olan bazı imkanları başka yerlere çekerek burada olmadık konuları başka yere taşıyorlar. Bu konuda başka şeyler de var, ama şimdi söylemiyorum. Yeri gelince söyleyeceğim."
Çelik, maden faaliyetlerinin bölge halkının ve doğanın zararına olmayacağını vurgularken, doğanın korunmasına yönelik hassasiyet taşıdıklarını belirtti:
"Doğa bizim üniversitemizdir, aromatik bitkiler üniversitesidir. Burayı biz organik olarak nasıl daha da güçlendiririz ve ülkenin gündemine taşırız? Biz burada burayı zehirleyecek bir işin içinde olur muyuz?"
Faruk Çelik, hidroelektrik santrali projelerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Köylülerin ve doğanın zarar görmediği durumlarda HES projelerinin değerlendirilebileceğini söyleyen Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi dediler ki 'HES var'. HES ile ilgili kararımız şu; eğer köylüye zararı varsa, bitkiye zararı varsa, köylü balkonunda oturduğunda su akarken suyu kesiliyorsa, o güzellikler yok oluyorsa, o balıklarımız yok oluyorsa, burada HES olmaz, arkadaş, mümkün değil. Peki, HES nerede olur? Bomboş dere, ne bahçe var, ne ev var. Orada suyun bir yerden bir yere taşınmasının hiçbir şeye zararı yoksa, oturalım, beraber değerlendirelim."
HES projelerinin doğru yerlerde uygulanması gerektiğini ifade eden Çelik, bu konuda ortak bir akılla hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi. Çelik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Doğru yerde ülke kaynaklarını doğru kullanalım, yanlışsa engel olalım diyoruz. Bunun muhalefeti iktidarı değil, herkese kapımız açık. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az."
Çelik, bazı grupların HES ve maden konularını siyaset malzemesi olarak kullandığını iddia etti. AK Parti’nin bu konularda dik bir duruş sergilediğini vurgulayan Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
"Dert ellerinde siyaset malzemesi yok, bir şey yakalayıp bunun üzerine siyaset yapmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanının dediği gibi, 'Başarılı olamayacaksınız çünkü AK kadrolar dimdik ayakta.'"
Faruk Çelik’in açıklamaları, bölgedeki maden ve HES projeleriyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Çelik’in “yürümeyin yazık ayakkabılarınıza” ve "İsyan etmek sizin mesleğiniz mi?" ifadeleri ise sosyal medyada geniş yankı buldu ve tartışmalara yol açtı.
