23 yıldır Suzan Gelinlik ve Abiye sektörünün içinde olan Suzan Koç Güner, bu sektöre Artvin’de ilk kez kız kardeşi Ayşe Koç Saraç ile beraber girdiklerini belirterek “hem eğitime hem yandan çalışmaya hem de el sanatımızı devam ettirmeye çalıştık” dedi.
Bu sene gelinlik ve abiye sezonunu değerlendiren Suzan Koç Güner, sezona istikrarlı bir şekilde girdiklerini ifade etti. Piyasada fiyatların uçuk olmasından tedirgin olduklarını vurgulayan Güner, ellerinden geldiğince fiyatları minimum tutarak ellerinde olan gelinlikleri nakite çevirdiklerini kaydetti. Güner, bu şekilde yaptıkları için rahat bir nefes aldıklarını ifade ederek, “Daha sonra 6-7 ay dükkana hiç mal sokmadık. Çünkü önümüzü göremiyorduk neye gideceğimizi de bilmiyorduk yol ayrımında gibiydik ama şu anda gerçekten istikrarlı bir şekilde yolumuzu alıyoruz. İleriye dönük daha güzel planlar yapıyoruz” dedi.
Bu sene gelinliğe çok girmedikleri için şanslı olduklarını düşünen Güner, insanların dışarıya gidip gelinlik almasını baz aldıklarını gelinlikte ellerinde olanları değerlendirip fiyatları düşük tutarak istikrarlı bir şekilde ilerlemeye devam ettiklerini kaydetti.
Serbest piyasadan söz eden Güner şöyle anlattı, “Artvin’in tek özelliğinin ‘desinler’ için yani aynı gelinliği ben 12 Bin’e verdiğim gelinliği gitti dışarıdan 20 Bin TL’ye 25 Bin TL’ye aldı. Bendeki fiyatlar duyuldukça dönüş bana oldu. Artvin’de üç tane gelinlikçimiz var. Ben ara bir yerdeyim. İşimi iyi yapmasam bu noktada olamayız. Hepsini geziyor ondan sonra bana geliyor ve fiyat analizi yapıyor. Fiyatlarda şeffaf olmak zorundayız. Sene başında kışın çok durgun olduğumuz için 8 Bine de gelinlik sattım. -Parasını ödemişim müşteri o anda bana para getirdiği için benim nefes almam için paraya ihtiyacım vardı.- Ben bunu 15’e de satabilirdim ama 8’e sattım. Geldi bana nakit ödedi ben en azından o anki ortamı geçiştirdim. Çünkü piyasa çok kötü. Ekonomik krizle beraber insanlarında kararsızlığı çok fazla hep dışarıda daha iyi bir şey olduğunu düşünüyorlar. Aynı firma gidiyor Trabzon’a da, Samsun’a da aynı gelinliği veriyor ama fiyat farklılıkları çıkıyor. Burada diyelim ki 12 Bin’e verdiğimiz gelinliği dışarıdan 25 Bin’e alabiliyorlar. Bu da serbest piyasa…”
“GENELDE DE ‘ÇOK PAHALI’ DİYE BİLİNİRİZ”
Genelde ‘çok pahalı’ diye bilindiklerini ve o yargıyı silemediklerini belirterek piyasaya göre hareket etmeye çalıştıklarını açıklayan Güner, “Piyasaya göre hareket etmeye çalışıyoruz ama ne kadar ben firma sahipleriyle mücadele edemem, sayıyla ürün alıyoruz. Ben de tabii ki karımı koyacağım” dedi.
Konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “En çokta kaygımız abiye satıyoruz ya abiyede diyelim ki internet fiyatıyla bizimki tutmuyor. Bu da bir gerçek çünkü ben sayıyla ürün alıyorum. Biz firmalarla da görüşüyoruz. Diyor ki; “ben bayilere dağıtarak karımı elde ediyorum kalan ürünü de piyasaya sunuyorum” Şimdi bende de aynı durum var. Şu kısımda 100’den başlıyor elbiseler 450’ye kadar var. Ama o tarafta 850’ye, 2500’e,e 3000’e de var. Piyasaya göre hareket etmeye çalışıyoruz ama ne kadar ben firma sahipleriyle mücadele edemem, sayıyla ürün alıyoruz. Ben de tabii ki karımı koyacağım. Bir de iş yeri kendimizin olduğu için çok fazla tabi yansıtmıyoruz ürünlere ama genelde de ‘çok pahalı’ diye biliniriz. O ayrı bir konu. O yargıyı silemiyoruz. Kadının biri geldi “abla sizin fiyatlarınızın çok uçuk olduğunu düşünüyordum. Sorana kadar...” dedi. Gerçekten o kadar değil… Ben de piyasaya göre hareket etmeye çalışıyorum. Buraya gelen bir öğrenci olsa diyelim ki 2 Bin TL elbise yeri gelir nakitte 1500’e de düşüyorum. O malı ben ödemişsem fiyatını orada saklamam. Ticaret böyle bir şey. Birinden kar edersin birini kar etmesen de elinden geldiğince o rafta saklamayacaksın ki yeni bir ürün koyasın. Benim mantığım o ticari mantık”
Ayla ALKAN