3 Eylül’de Borçka Cankurtaran’da gerçekleşen olayların ardından köy sakinlerinden, aynı zamanda Halkevleri yöneticisi olan Dursun Ali Koyuncu, olayla bağlantılı olarak “Kamu görevlisine hakaret” ve “Kamu görevlisine mukavemet” suçlamalarıyla tutuklandı. Yerel basında çıkan haberlere göre, Koyuncu’nun köy kooperatifi adına ihaleye girip, mesire alanı projesini kazanamaması üzerine bu tutuklamanın gerçekleştiği öne sürüldü.

Bugün Hopa parkında gerçekleşen yaşam nöbetinde Çifteköprü Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Gökhan Genç, ilçede konuşulan ve yerel medyada çıkan haberlere ilişkin konuşma gerçekleştirdi.

“Din görevlilerimiz ziyaret eden değil ziyaret edilen olsun” “Din görevlilerimiz ziyaret eden değil ziyaret edilen olsun”

Çıkan haberlerin ve iddiaların yalan olduğunu söyleyen Genç, kooperatif adına kendisinin ihaleye katıldığını söyledi.

Genç, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; “Uzun zamandır Hopa’da olsun Borçka'da olsun bir dedikodudur geziyor. Dursun Ali bu ihaleye girmiş ve alamadığı için Muhammed ile kavga etmiş bu sebepten dolayı da bu olay yaşanmıştır diyorlar. Öncelikle bunu söyleyeyim bu bir yalandır, bu bir dedikodudur. Bölgenin orman ihalesi dahi yapılmamıştır orman bölgeden de sorabilirler böyle bir ihale söz konusu değil olmadı zaten. Hele ki Dursun Ali'nin böyle bir şeyle hiç işi olmaz. Bu sefer ihaleye Kooperatif başkanı girdi evet girdim bölgedeki olacak mesire alanı ihalesine girdim, delillerimiz hazır, belgelerimiz hazır daha önceden basın mensuplarına da verdik. Biz ihalenin içinde olalım süreci takip edelim diye ihaleye girdik ihalede taban fiyatın altında bir fiyat vererek ihalenin bize kalma şansı yoktu zaten ihale bize zaten kalmayacaktı ama ola ki kalsa bile ihale şartlarını oluşturmadığımız için ihalenin bize kalma şansı yoktu. Bu yüzden her yerde konuşuyorlar ihaleye kendileri alamadı. Biz o ihaleyi almak istemedik, biz cankurtaran'da o ihaleye karşı çıktık her yerde söyledik her kuruma gittik ve belediyeleri gezdik, kaymakamlıklara gittik, valiliklere gittik, orman bölgelere her yere gittik sadece ihalenin akıbetini takip edebilmek için ihaleye girdim. Kooperatif olarak değil şahsım adına girdim yönetimdeki bir kararımızdır. İhaleyi takip ettim ihaleye zaten malum firma almıştır biz sadece orada bulunduk olan biteni görelim diye. Bize kalma şansı yoktu tekrar ediyorum ihalede belirtilen taban fiyatının altında bir fiyat yatırdığımız için onlar 70 bin lira istediler biz 64 bin lira yatırdık ihale bize kalsa bile ki devlet bu ihaleyi zaten bize vermezdi amacımız orada bulunmaktı orada bulunduk. Süreci takip ettik ihaleyi alan firma 2 dosya ile geldi ikisi dosya da kendisine farklı firmalarına ait ihaleyi aldı gitti.

 Biz daha sonrasında bunun takibini yaptık her şey belgelidir belirlidir isteyen istediği yere sorabilir ne kadar yatırdığımız belli orman bölgeye de sorabilir Kaymakamlığa da sorabilir. Sadece üzerimizden kirli bir algı yaratmaya çalışıyorlar bilhassa Dursun Ali arkadaşım için. Yeter artık zaten bizden alacağımızı aldınız biz size bir tane canımızı verdik bizden alacak başka bir şeyiniz yok. Alamazsınız bu saatten sonra bir canımızı toprağa verdik bir tanesi cezaevinden diğer arkadaşlarımız cezaevinde. Ben savcıya da ifade verirken aynısını söyledim Savcı Bey de Dursun Ali'nin üzerine oynadı. Yalan yok ama biz bir tane canımızı toprağa verdik bizden ne istiyorsunuz hala biz zaten verdik vereceğimizi hala bizimle niye uğraşıyorsunuz. Adam elini kolunu sallıyor oturmuş çayını içiyor akşam evinde çoluk çocuğuyla oturuyor ama Dursun Ali cezaevinde yatıyor neymiş hakaret etmiş. Bu işin sonunda böyle olmaz bizim de bir sabrımız var bizimle çok oynuyorlar bizimle uğraşıyorlar istiyorlar ki delirelim istiyorlar ki bir taşkınlık yapsınlar.”

Editör: AYŞE ÖZDER