HOPA

Hopalı 3 kadının azim hikayesi

Hopa’da yaşayan 3 arkadaş deniz kenarından ve ormandan topladıkları malzemeler ile yaptıkları hediyelik eşyaları satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyorlar

Abone Ol

Hopa Belediyesine ait olan ve 2018 yılına kadar aktif olan dokuma ve el sanatları  atölyesinde çalışan kadınlar, atölye kapanınca işsiz kalmamak için güçlerini birleştirdi.

Yaklaşık 40 yıldır el sanatları ustası olarak görev yapan Serpil Karamahmutoğlu öncülüğünde kadın üretimine dayalı “Kadın Emek Evi” kuruldu.

Dokuma atölyesindeki kursiyerleri ile birlikte el sanatlarına dayalı üretimler yapmak için kiraladıkları dükkanda 5 yıldır çalışan Serpil Karamahmutoğlu, Yasemin Bekar ve Nimet Altınsoy burada hem ekonomik gelir elde ediyor hem de sosyalleşiyorlar.

Kapanan atölyede 10 yıl çalışan ve el sanatlarını öğrettiği kadınların yeniden evlerinde boş oturmasını istemediği için yeni bir iş yeri kurmak istediklerini söyleyen Serpil Karamahmutoğlu, “Kurucularından olduğum dokuma atölyesinde 10 yıl el sanatları ustası olarak görev yaptım. Burada çoğunluğu ev hanımı olan kadınlara zanaat öğrettim ve burada üretime dayalı işler yaptık. Hopa Belediye Başkanı burayı kapatmak isteyince buradaki kadınlar işsiz kaldı. Arkadaşlarımın zor durumda kalmalarına gönlüm razı gelmedi ve ‘Kadın Emek Evi’ni kurduk. O dönem yaklaşık 20 kadın burada çalışıyorduk fakat araya pandemi girmesi nedeniyle grubumuzda kopmalar oldu. şuan 3 arkadaş olarak yolumuza devam ediyoruz.” dedi.

Çay tohumu, söğüt ağacı, çam kozalağı gibi ürünlerin yanı sıra deniz kıyılarında lodosun etkisiyle kıyıya vuran odun parçaları ve midyeleri toplayarak bunlardan hediyelik ürünler elde ettiklerini kaydeden Karamahmutoğlu, atölyelerinde geri dönüşüm dışında ürün kullanmadıklarını ifade etti.

Kadının gücünü ön plana çıkarmak için çalışmalara devam edeceğini kaydeden Karamahmutoğlu, daha fazla kadını istihdam etmek için projeler geliştirdiğini dile getirdi.

Kursiyer olarak başladığı işin gelir kapısı olduğunu aktaran Yasemin Bekar da ev hanımlığından işletme sahipliğine terfi ettiğini vurguladı.

Kendi kurdukları atölyede önce örgü bebek daha sonra çay tohumları ve boyama taşlardan Hopa’yı yansıtan magnetler yaparak adım adım işletmedeki ürün yelpazelerini geliştirdiklerini belirten Bekar, “Söğüt ağacından lambader yapıyoruz, doğadan topladığımız ağaç parçaları, deniz kabuğu, çeşitli şekillerdeki taşlar ile kapı süsü, dekoratif ayna, anahtarlık gibi akla gelebilecek birçok ürün yapabiliyoruz. Hayal gücümüzün sınırı yok bu konuda. Hatta bazen vatandaşlar doğada buldukları ilginç şekilli odunları, kozalakları bize getiriyorlar sizler bundan yeni bir ürün çıkarırsınız diyorlar. Bu bizim hoşumuza gidiyor.” diye konuştu.

Buradan elde ettiği gelirle aile ekonomisine katkısının yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinin yanı sıra yurt dışına da geziye gittiğini kaydeden Bekar, “Kimseye muhtaç olmadan yaşamak çok güzel bir duyguymuş. Öncesinde ev hanımıydım bir gelirim yoktu şimdi sigortamı kendim ödüyorum. Kazandığımı kendim harcıyorum. Kadın her şeyi yapabilir. İş yerinin ismini de boşuna ‘Kadın Emek Evi’ koymadığımızı kanıtladık” ifadelerini kullandı.

Atölye üretim günleri dışında deniz kenarı ve ormanlarda doğanın verdiği atıkları topladıklarını söyleyen Nimet Altınsoy ise, “Doğaya zarar vermek yerine doğanın bize verdiklerinden yeni ürünler elde ediyoruz. Bunun ekonomik olarak getirisi var. Doğaya veya insan sağlığına zararlı olan maddelere para harcamıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yetkililerden destek beklediklerini de ifade eden Altınsoy, şöyle konuştu: “Biz maddi olarak kendimize yetiyoruz fakat devlet büyüklerimizin manevi desteğini de talep ediyoruz. Ayrıca hobi olarak başladığım bu iş mesleğim oldu. ev hanımıydım, üretim beni mutlu ediyor ve tüm ev hanımlarını da üretime davet ediyorum. Yapamayız demesinler bir adım atsınlar. Daha mutlu olduklarını görecekler.”

Hikmet BAŞAR