Hemipleji, vücudun bir yarısındaki kasların felç olması durumudur. Genellikle beyin hasarı, inme veya sinir sistemi bozuklukları sonucunda meydana gelir ve vücudun sağ veya sol tarafında güçsüzlük ya da hareket kaybına neden olur.

Genellikle inme (felç), travmatik beyin hasarı, tümörler veya enfeksiyonlar gibi nedenlerle oluşur. Beynin bir yarısında meydana gelen hasar, karşı taraftaki kasları etkiler. Örneğin, beynin sağ tarafında bir hasar oluşursa vücudun sol tarafında hemipleji gelişir.

Hemipleji, kas gücü kaybı, koordinasyon bozukluğu, his kaybı ve bazen de konuşma ve bilişsel yeteneklerde bozulmaya yol açabilir. Tedavi genellikle fizik tedavi, mesleki terapi ve bazen ilaçlarla desteklenir.

Peki Hemiplejide fizyoterapistlerin rolü nedir? Fizyoterapist Berkant Ketenci bu soruya gundemartvin.com İnternet Haber Sitesinde değindi.

Fizyoterapist Berkant Ketenci, hemiplejinin tedavisinde fizyoterapistlerin önemine dikkat çektiği açıklamalarında, hemiplejiyi, beynin bir yarısında meydana gelen hasarın vücudun karşı tarafında kas gücü kaybı ve motor fonksiyon bozukluğuna yol açan bir durum olarak tanımladı.

Havadaki Partikül Madde Kirliliği Göz Kliniklerine Başvuruları Artırıyor Havadaki Partikül Madde Kirliliği Göz Kliniklerine Başvuruları Artırıyor

Hemipleji, bireylerin günlük yaşam aktivitelerini önemli ölçüde etkileyen bir durumdur. Bu noktada fizyoterapistlerin rolü hayati bir önem taşıdığını belirten Ketenci, emiplejinin genellikle inme, travmatik beyin yaralanmaları veya nörolojik hastalıklar sonucu ortaya çıktığını belirtti. Fizyoterapistler, hemiplejili bireylerin tedavi sürecinin her aşamasında aktif bir şekilde rol alarak, hastaların hareket kabiliyetlerini ve bağımsızlıklarını artırmayı hedefler.

Ketenci, hemiplejili bireylerin rehabilitasyon sürecinde fizyoterapistlerin attığı ilk adımın hastanın motor becerileri, denge, koordinasyon ve kas gücü açısından kapsamlı bir değerlendirme olduğunu vurguladı. Bu değerlendirme sonucunda hastaya özel bir tedavi planı oluşturulur. Planın ana unsurları, bireyin kısa ve uzun vadeli hedeflerine göre belirlenir.

Tedavi yöntemleri arasında manuel terapi, egzersiz terapisi, denge ve koordinasyon çalışmaları gibi çeşitli yaklaşımlar yer alır. Ayrıca, kas gücünü artırmak için dirençli egzersizler, esnekliği sağlamak için germe egzersizleri, dengeyi geliştirmek için özel çalışmalar uygulanır.

Ketenci, fizyoterapistlerin, hemiplejili bireylerin günlük yaşam aktivitelerine katılımını yeniden kazandırmaya odaklandığını ifade etti. Yürüme, oturma, kalkma gibi temel hareketlerin rehabilitasyonunun yanı sıra, hastaların bağımsız hareket edebilmesi için yardımcı cihaz kullanımı konusunda da eğitim verildiğini belirtti.

Son olarak, ailelerin ve bakım verenlerin de sürece dahil edilmesinin önemine değinen Ketenci, “Ailelerin hastaya destek olabilmesi, motivasyonlarını artırarak tedavi sürecine olumlu bir katkı sağlar” dedi.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK