En yaygın görülen ayak hastalıklarından birisi olan Hallkuks valgus, 1800'lü yıllarda Carl Hueter tarafından ortaya atıldı ve ayak baş (büyük) parmağının düzleminden sapması şeklinde tanımlanan bir ayak şekil bozukluğudur. Ayak baş parmağının şeklinin bozuk olması tüm ayağın yapısını etkiler.
Halluks valgus hakkında açıklamalarda bulunan Fizyoterapist Berkant Ketenci, Gün içerisinde çok fazla ayakta durmak, parmakları birbirine doğru gitmeye zorlayacak şekilde ucu sivri ayakkabılar tercih etmek gibi sebeplere bağlı olarak ayak baş parmağında şekil bozuklukları ortaya çıktığını bu şekil bozukluğu ise ayak-bilek-diz-kalça başta olmak üzere bir zincirin halkaları gibi diğer vücut bölümlerini de olumsuz etkileyip yemi travmalara yol açabileceğini belirterek “ileri vakalarda yürüme patentinde ortaya çıkan değişiklikler kaynaklı omurga sorunları da dikkat çekmektedir” dedi.
Fizyoterapist Berkant Ketenci, Halluks valgus hakkında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Ayaklarımız bütün vücudumuzun yükünü alan ve günlük işlerimizi gerçekleştirmemizde oldukça önemli rolleri olan vücut yapılarımızdır. Ayaklarımızda gün boyu maruz kaldığı travmalara bağlı olarak birçok problem ortaya çıkmaktadır. Bu problemlerden en yaygın olanı “Halluks Valgus“ diye aflandırılan, ayak baş parmağındaki sapmalardır.
Travmanın uzun süre oluşu kaynaklı bozulan eklem yapısı parmak çevresinde inflamasyon oluşturabileceği için şiddetli ağrı ve hareket kabiliyetinde azalma gibi sorunlar doğurmaktadır.
Ailevi etkenler kaynaklı ayak yapısında gözlemlenen şekil bozuklukları Halluks Valgus kategorisine dahil edilmezken kişinin Halluks Valgus tanısı alması için ayak baş parmağındaki belirgin yana sapma ve buna bağlı diğer parmaklarda nasırlaşma, iltihap ve şekil bozuklukları gözlenmesi öncelikli muayene bulguları arasında sayılır.
Tanı konma aşamasında çıplak ayağın gözlemi oldukça önemlidir. Bazı durumlarda röntgen gibi ileri tetkik yöntemlerine başvurmak gerekebilir. Röntgen görüntüsünde baş parmaktaki sapmanın açısı hesaplanarak net tanı konur. Baş parmakta ölçülen 8-10 derecelik sapma normal kabul edilebilirken 10 derecenin üzerindeki sapmalar “Halluks Valgus” olarak adlandırılır. 40 dereceyi geçen sapmalar ise “İleri Halluks Valgus” olarak sınıflandırılır ve çoğunlukla konzervatif tedavilerin yeterli olmayıp cerrahi işlem gerektiren Halluks Valgus kategorisine girer.
Tedavi noktasında hastalığın boyutu oldukça belirleyici bir etkendir. 40 dereceye kadar olan sapmalarda konzervatif tedaviler tercih edilirken 40 derece üzeri sapmalarda cerrahi yöntemler daha etkili sonuçlar vermektedir.
Konzervatif tedavileri açıklamak gerekirse; ayak şeklinin korunması esasına dayanan tedavi yöntemleri diyebiliriz. Bu yöntemler arasında baş parmağı pozisyonlayacak şekilde istirahat atelleri ve Halluks Valgus Ayakkabısı baş rolü oynamaktadır. Ayrıca eklemde meydana gelen sapmaya bağlı değişen ayak dinamiklerini revize edebilmek amacıyla Halluks Valgus Egzersizleri de oldukça önemlidir.
Böyle bir durum varlığında uzman hekime ve ardından mutlaka bir Fizyoterapiste danışmak süreç açısından son derece önemlidir.
Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.”
Ali Eray ÇELİK
