Etkinlik, üniversite öğretim üyesi Kemal Sağlam öncülüğünde gerçekleştirilen kortej yürüyüşü ile başladı. Vatandaşlar, Filistin halkına desteklerini göstermek için bir araya gelerek, Arhavi sokaklarında yürüdü. Yürüyüş, Merkez Camii önünde sona erdi.
Eğitime Destek Platformu İlçe Başkanı Nasir Önder tarafından yapılan basın açıklaması ile program devam etti. Önder, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Açıklamasında, barışın ve adaletin sağlanması için acil eylem çağrısında bulundu.
Önder, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi "Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre Gazze’de hastanelere ulaşabilen şehitlerimizin sayısı 45 bini aşmış durumda. Gazze’de su yok, elektrik yok, gıda yok, ilaç yok. Yaşayan her canlı kanla susturuluyor. Bu katliamı anlatabilecek ne bir rakam ne bir görüntü ne de bir kelime kaldı. Günler geçiyor, zaman akıyor… ama acılarımız hiç dinmiyor. Her gün annesinin kuzusu, babasının biricik yavrusu, dedesinin torunu olan canlar, hayatını kaybetmeye devam ediyor."
İsrail'in askeri operasyonlarının Uluslararası Adalet Divanı kararlarını tanımaksızın devam ettiğini belirterek, uluslararası kurumların sessizliğine dikkat çeken Önder, “Sözlerimin henüz başındayken; Serden geçeriz ama yurttan asla geçmeyiz diyerek vatanı canı pahasına koruyan aziz kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Zulmün karşısında zafere ulaşan kardeş Suriye halkını ve hürriyet mücadelesi devam eden cesur Filistin halkını tüm benliğimle selamlıyorum. Bugün, burada 20 ye yakın sivil toplum kuruluşumuz ile Milli İrade Platformu olarak; Çok önemli bir başkaldırının çağrısı için toplandık. Öyle anlar vardır ki; Tarihin akışında tüm bunlar yaşanırken “siz neden bir şey yapmadınız?” sorusunun cevabı olur. İşte bu nedenle bizlerin bir araya gelmesi, İnsanlık İttifakı’nın oluşması; Şarttır-zaruridir-elzemdir. Bizler; vicdanların sınandığı büyük bir sınavın ortasındayız. Gazze Şeridi'ndeki katliam 15 aydır devam ediyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk bilfiil yok ediliyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı verilerine göre Gazze’de hastanelere ulaşabilen şehitlerimizin sayısı 45 bini aşmış durumda. Gazze’de su yok, elektrik yok, gıda yok, ilaç yok. Yaşayan her canlı kanla susturuluyor. Bu katliamı anlatabilecek ne bir rakam ne bir görüntü ne de bir kelime kaldı. Günler geçiyor, zaman akıyor… ama acılarımız hiç dinmiyor. Her gün annesinin kuzusu, babasının biricik yavrusu, dedesinin torunu olan canlar, hayatını kaybetmeye devam ediyor. İsrail'in askeri operasyonları, Uluslararası Adalet Divanı kararlarını tanımaksızın devam ederken; Filistin’de katliamı durduracak güce sahip uluslararası kurumlar, masum bir halkın öldürülmesini seyrediyor. Bu acımasız zulme sessiz kalmak insanlık onuruna aykırıdır. Filistin sadece bir ırk ya da dinin değil tüm insanlığın meselesi olmalıdır. İnsanlık, Filistin’deki insanların yaşam hakkı için ayağa kalkmalıdır. Vicdanların uyanışı ve bir çağrının yükselişi gerekmektedir. Ve artık görüyoruz ki; İsrail tarafından 56 yıl boyunca sistematik bir şekilde yapılmakta olan zulüm, 57. Yılında soykırıma dönüşmüş durumdadır. Ortada çok açık bir işgal girişimi, çok net bir soykırım vardır. Batılı devletler tarafından ortaya atılan kurum, kuruluş, karar veya kavramların hiçbir geçerliliği kalmamıştır. Uluslararası sistem sınıfta kalmış, yeryüzünde değer yargısı olan ne varsa, bu süreçte yerle yeksan olmuştur. Fakat kukla yönetimlerin aksine bütün dünya milletleri sokaklara dökülmüş, ülkesinde mahkûm edilen Filistin bayrağı, tüm dünyada dalgalanmıştır” dedi.
“Özgürlük Mücadelesinin Yanındayız”
Önder tüm insanlığa seslenerek vicdanların uyanışını ve Filistin'deki insanların yaşam hakkı için ayağa kalkılması gerektiğini vurgulayarak “Gazze Şeridi'nde kadınlara, çocuklara, mazlum ve savunmasız insanlara uygulanan amansız vahşete karşı başlatılan sivil toplum mücadelesi Filistin davasının geleceği açısından tarihi bir adımdır. İnsanlığın tarafında durmak için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Gazze’deki masumların, Filistin’in özgürlük mücadelesinin yanındayız. Tarihin doğru tarafında olmanın çabasındayız. Din, dil, ırk, fark etmeksizin tüm dünya halklarının temel yaşam hakkı başta olmak üzere eşit haklara sahip olduğunu, Gazze’de yaşanan katliamın özünde insani bir mesele olduğunun altını çiziyoruz. Maruf olan her çabayı, kıymetli buluyoruz. Meşru olan her eylemi, anlamlı karşılıyoruz. Özelde ülkemizin, genelde tüm insanlığın ortak dertlerini kendi derdimiz olarak kabul ediyoruz. Bu bilinç, bu tavır ve bu ruhla; Duman rengine mahkûm edilmiş, “is” kokmuş bu dünyaya; “iz” bırakmak için baş kaldırıyoruz. Bu medeniyet coğrafyasının, bu zengin toprakların, yoksul çocukları olmayı kabul etmiyoruz. Zulüm ile tutsak edilmeye çalışılan tüm şehirler, halklar, çocuklar ve kadınlar özgürlüğüne kavuşana kadar durmuyoruz. Mürekkebin akması gerekirken, kanların aktığı şu yüzyılda sözde medeni, özde barbar olan tüm güç odaklarına baş kaldırıyor, insanlık ittifakını başlatıyoruz! Yeni yılın ilk gününde Arhavi meydanında Şehitlerimize dualar edecek, kortejler eşliğinde Arhavi sokaklarında yürüyeceğiz. Ben, sen, o demeden bütün farklılıklarımızla, kalbi ve aklı selim tüm vatandaşlarımızı, Dünya’nın en güçlü eylemine imza atmak için hepinizi yürüyüşe bekliyoruz! Tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında dimdik durmuş bir medeniyetin mensupları olarak sesimizi yükseltiyor, yılın ilk sabahında dünyayı biz uyandırıyoruz. Sen de bir sevdiğini uyandır, dünya uyansın! Ey Yüreği Güzel Kardeşim; Heyecanımız tam, İnancımız yüksek. Nasıl ki; Dün Ayasofya’da zincirler kırıldı. Bugün Emevi esaretten kurtuldu. Elbet yarın da Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacak. Artık bir güneş doğuyor. Bu hakikati tüm dünya duyacak! Bizi artık kimse susturamayacaktır. Yeter bu kadar zulüm ve vahşet. Yeter artık sende ayağa kalk ey insanoğlu.”
Arhavi Belediye Başkanı Turgay Ataselim, Filistin halkının yanında olduklarını belirttiği bir konuşma yaptı. Ataselim, Filistin'deki insanların yaşadığı zorluklara değinerek, bu tür toplumsal olayların daha fazla gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
Program, İlçe Müftüsü Dr. Yusuf Çakır’ın duası ile sona erdi.