"Gazeteciler Resepsiyonu" ve merhum gazeteci Tolga Gül’ü anma programının sunuculuğunu Turan Altunkaya üstlendi. Etkinlik, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Programın açılış konuşmasını Artvin Gazeteciler Cemiyeti (AGC) Başkanı Zeki Alkan yaptı. Alkan, mesleğin zorluklarına dikkat çekerek, gazeteciliğin sadece bir meslek değil, toplumları aydınlatan, hakikat peşinden giden ve halkın vicdanı olmaya çalışan bir uğraş olduğunu belirtti. Alkan, gazetecilerin yaşadıkları tehditlere ve engellere rağmen doğruyu bulma ve demokrasiyi koruma mücadelesini sürdürdüklerini vurguladı. 
"Bugün, Tolga Gül’ü anarak, onun mesleğine olan bağlılığını, dürüstlüğünü, cesaretini ve özverisini hatırlıyoruz" diyen Alkan, Tolga Gül’ün gazeteciliğe olan tutkusunun lise yıllarına dayandığını, onun bu mesleği daha genç yaşta benimseyen önemli bir gazeteci olduğunu dile getirdi. Alkan, Tolga Gül’ün meslek hayatının tüm gazeteciler için örnek teşkil ettiğini ve onu anmanın gazeteciliğin değerlerini gelecek nesillere taşımak adına önemli bir sorumluluk olduğuna değindi.
Programda Artvin Faal Gazeteciler Derneği Başkanı Yaşar Kars önemli bir konuşma yaptı. Kars, basının demokrasinin temel unsurlarından biri olan düşünceyi ifade özgürlüğünün önemli bir parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca, basın mensuplarının görevlerini baskı ve yıldırmaya uğramadan yapabilmelerinin ve halkın haber alma hakkının kısıtlanmadan kullanılmasının demokrasinin önemli unsurları arasında yer aldığını belirtti.
Kars, konuşmasına şu sözlerle devam etti; “Basın, demokrasinin en temel kavramı olan düşünceyi ifade özgürlüğünün en önemli unsurlarından bir tanesidir. Bunun yanında, basın mensuplarının baskı ve yıldırmaya uğramaksızın görevlerini ifası ile halkın haber alma hakkının hiçbir baskı ve sınırlama olmaksızın kullanılması da, demokrasinin en önemli unsurlarından biridir. Bu manada, basın yayın organları ve mensupları, demokrasinin güvencesi altında olmalıdır. Bu güvenceyi sağlayacak en yüksek güç ise demokrasiyi tam anlamıyla tesis etmek ve işletmekle yükümlü olan devlettir. Bu özel gün vesilesiyle bir kez daha diyoruz ki; “Toplumun ve üyelerinin kültürel gelişmesine, ekonomik ve sosyal refah düzeyinin yükseltilmesine; İnsan haklarının korunduğu, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi kurallarının işlediği, düşünce, iletişim ve basın özgürlüğünün, tam olarak gerçekleşmesine katkı sağlamak amacıyla kurulmuş Sivil Toplum Kuruluşları olarak, bu güvencenin ve iklimin çağdaş normlarda yaratılması ve hayata geçirilmesi en büyük arzumuzdur.” Bu meyanda, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun basın özgürlüğü ’nü konu alan 3. Maddesi olan; “Basın özgürdür.
Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir” ifadesini, kamuoyunun ilgililerin ve yetkililerin, bir kez daha dikkatlerine sunuyoruz.
Gazeteciliğin bir kamu görevi olduğu bilinciyle, haber ve yorum üreterek halkı ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla hareket etmek bizlerin asli görevidir. Gazeteci barışı savunur. Kamuoyunun serbestçe oluşması ve halkın haber alma hakkının hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanılabilmesi için her türlü sansür ve otosansürle mücadele eder, kamuoyunu bu yönde bilgilendirir. Bizler işte bunun için varız ve buradayız. Ve ne yazık ki her yıl, benzer cümlelerle rahatsızlıklarımızı dile getiriyoruz. Unutmamalıyız ki; Uygar ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak istiyorsak; Özgürlüklerin genişletilmesi, devletin eşitlikçi ve çoğulcu yasalarla yönetilmesi, adaletin, hoşgörünün ve saygının güçlenmesi, öncelikli hedeflerimiz; Demokrasi, İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, hesap verebilirlik ve şeffaf devlet anlayışının tam anlamıyla tesis edilmesi için çalışmak, ulusumuzun tüm fertlerinin en büyük amacı olmalıdır. Bu düşüncelerle; Yeni yılın ilk günlerini yaşadığımız bu günlerde, Umarız ve temenni ederiz ki 2025 yılı ve daha sonraki yıllar; Barış, kardeşlik, sağlık ve mutluluğun tam anlamıyla ülkemizde ve dünyada egemen olduğu, gazetecilerin hiçbir baskıya ve yıldırmaya uğramadığı, tutuklanmadığı, haklarının verildiği bir yıl olur. Bu özel günümüzde tüm basın şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken; tüm zorluklara rağmen emekten, demokrasiden ve haktan yana görevini yapan tüm basın emekçilerinin, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlar, mutlu ve huzurlu yarınlar dilerim.”
Artvin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Seçkin Kurt günün anlam ve önemine dair konuşma gerçekleştirerek gazetecilik mesleğinin kutsal olduğunu söyledi.
Etkinlik yılın en başarılı gazeteci ödülleri ile devam etti. Merhum gazeteci Tolga Gül adına verilen "Yılın En İyi Köşe Yazarı" ödülünü Tolga Gül’ün eşi Arzu Gül’e Artvin Valisi Dr. Turan Ergün taktim etti.
Ödül töreninin devamında; Yılın En İyi Genç Gazetecisi Ali Eray Çelik, Yılın En İyi Foto Muhabiri Adem Güngör, Yılın En İyi Editörü Ayşe Özder, Yılın En İyi Haberi Yusuf Okur, Yılın En İyi Çıkış Yapan Gazetecisi Hatice Diler, Yılın En İyi Başarılı Kadın Gazetecisi Ümran Kara, Yılın En İyi Program Yapımcısı Mustafa Ufuk Şişman aldı.
Program merhum Gazeteci Tolga Gül’ün anısına düzenlenen slayt gösterisi ile sona erdi.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, hem mesleğin zorluklarını hem de gazeteciliğin toplum için taşıdığı önemi bir kez daha gözler önüne serdi. Etkinlik, katılımcıların ve ödül sahiplerinin katkılarıyla anlamlı bir anma ve kutlama günü oldu.
