Tıp dilinde “Herni/Herniasyon” olarak adlandırılan fıtık bir dokunun çevre dokularda sıkışmaya uğrayıp bulunduğu doğal yerinden taşma yapması durumudur. Çoğunlukla sürekli ağır yük kaldırmak, uzun süreli kabızlığa bağlı kaka yaparken ıkınıp zorlanmak, uzun süreli öksürük nöbetlerine bağlı göğüs çevresi kasların aktif olması, gebelik, çok fazla ayakta vakit geçirmek gibi durumlar sonrası zorlanmayı bağlı gelişirler. Bazen bu durumlar olmaksızın da fıtıklaşma gelişen vakalar kayıtlara geçmiştir.
Omurga fıtıkları ve iyileşme süreci hakkında merak edilenlere ışık tutan Fizyoterapist Berkant Ketenci, “Her iki onur kemiği arasında bulunan, omur kemiklerinin birbirine sürtüp aşınması engelleyici ve omurgamızın hareket kabiliyetini artırıcı görevlerini bulunan “disk” adını verdiğimiz yapıların, çoğunlukla zorlanmaya bağlı, dışarı doğru taşma yapması “Disk Hernisi/Herniasyonu” yani “Boyun-Sırt-Bel Fıtığı” olarak adlandırılır” dedi.
Bu durumun klinikte 4 seviye olarak incelendiğini ve fıtığın seviyesi ile kişinin klinik işyerleri doğrultusunda tedavi protokolü saptandığını belirten Ketenci, “Evre 1 disk dejenerasyonu ile beraber hafif taşma olarak bilinirken evre 4 e doğru gidildikçe taşma miktarı artmaktadır ve hatta evre 4te disk tamamen taşıp kopmuş ve omurilik kanalına inmiştir” dedi.
Ketenci yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Diskin dışarı doğru taşma yaptığı yer ve taşma miktarı kişinin şikayetlerini belirlemede oldukça önemlidir. Burada kastettiğimiz şey şudur; disk yeri ve taşma miktarına göre omurilikten çıkan sinirlen üzerine baskı kurmuş mu ? Şayet böyle bir durum söz konusu ise, fıtıklaşmasın olduğu seviyeye göre değişmekle beraber, uzuvlarda şiddetli uyuşma, hissizlik, kuvvet kaybı, idrar ve kaka tutamama gibi durumlardan bir veya bir kaçı gözlemlenebilmektedir. Tedavi süreci tamamen kişinin durumuna göre planlanmaktadır.
Kişinin şikayetleri doğrultusunda yapılan klinik testler fıtık varlığı hakkında bilgi verirken seviyesi, taşma yönü ve taşma miktarı gibi durumların tespiti MR ve BT(bilgisayarlı tomografi) gibi tetkik yöntemleri ile saptanmaktadır.
Yukarıda bahsettiğim bilgiler ışığında özellikle bahsetmek istediğim bir konu var. Yaklaşık 5-6 yıl önce fıtık ile alakalı herhangi bir belirti ve şikayeti olmayan kişiler MR çekimine alındı ve sonuçlar oldukça ilginçti çünkü hiç bir belirti ve şikayeti olmayan kişilerin yaklaşık %80inin MR sonucunda fıtık olduğu saptandı. Bu sonuca göre yayınlanan makalede özetle “Kişinin MR sonucunda fıtık saptanmış olması tedavi süreci açısından önemsizdir diyemeyiz fakat tedavi sürecini belirleyen esas etmen kişinin klinik şikayetlerinin düzeyi. “ yani özetle MR sonucunuzda fıtık saptanmış olabilir fakat tedavi sürecinizde esas belirleyici olan klinik olarak ne hissettiğiniz.
Tedavi süreci uzman hekim ve fizyoterapist tarafından kişinin durumu doğrultusunda planlanıp yürütülmektedir. Fıtıklarda tercih edilen iki tip tedavi göze çarpmaktadır; Fizik Tedavi ve Cerrahi. Genelde ileri seviye fıtıklarda daha çok gerektirmekle beraber seviye farketmeksizin kişinin şiddetli uyuşması, hissizliği, kuvvet kabı, iki uzvu arasında kalınlık farkı, idrar ve kaka tutamama gibi şikayetleri varsa vakit kaybetmeksizin cerrahi gerekirken diğer tüm fıtık vakalarında öncelikli tercih edilen yöntem fizik tedavi olmaktadır.
Fizik tedavide odak noktamız kişinin şikayetlerini azaltma ve fonksiyonelliğini artırma yönünde uygulamalar olmaktadır. Bu amaçla kişiye uygun manuel terapi teknikleri ve egzersiz programları ile süreç planlanmaktadır.
Fıtık iyileşebilir mi ?
Yazının esas cevap vereceği soruyu en sona saklama sebebim mekanizma iyice anlaşılırsa iyileşme sürecinin daha kolay idrak edilebileceğini düşünmemdi. Bu soruyu şöyle bir örnek ile açıklamak istiyorum; diyelim ki ekmek doğrarken parmağınızı kestiniz ama ekmek doğramaya devam etmeniz gerekiyor. Hemen parmağımızı yara bandı ile sarar ve o parmağımızı havada tutarak ekmeği kesmeye devam edersiniz. Buradaki mantığımız “Parmağımı sarıp korumaya almalıyım ve üzerine baskı gelmesini engelleyip travmanın büyümesini engellemeliyim.” olmaktadır ve gerçekten zamanla yaranızın kabul bağladığına ve iyileştiğine şahit olursunuz. Fıtık dokusunu da tıpkı bu yara dokusu gibi düşünebilirsiniz. Fıtıklı doku vücut tarafından normal olarak algılanmayıp temizlenmesi ve onarılmadı için süreç başlatılır. Dikkat etmemiz gereken şey vücudun bu dokuyu temizleyip onarması için gerekli imkanları sunmak olmalıdır. Fıtığın olduğu bölge üzerine binen yükü azaltıp katlanmasını artırırsak fıtık dokusunda gerileme elde etme olasılığımız oldukça yüksektir. Bunun için oradaki baskıyı almaya yönelik manuel terapi teknikleri ve egzersizler en güçlü silahımızdır. Ayrıca egzersizler o bölgenin kan dolaşımının artması açısından da oldukça önemlidir. Kan dolaşımı arttıkça vücut bağışıklık sistemi elemanları yaralı bölgeye hücum edecek ve orayı onaracaktır.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki süreç başında çekilen MR görüntüleri ile düzenli bir fizik tedaviyi takiben 2-3 aylık düzenli egzersiz programları sonrası çekilen MR görüntülerinde fıtık dokusunda gerileme saptanmaktadır. Ayrıca bu süreçte uyku düzeni ve beslenme de oldukça önemli olmaktadır.
Detaylı bilgi ve değerlendirme için ofisimi ziyaret edebilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.”
Ali Eray ÇELİK