ARTVİN

“Filistin İnsanlığın Vicdan Davasıdır"

AK Parti Artvin İl Başkanlığı, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının yıl dönümü dolayısıyla 81 ille eş zamanlı basın açıklaması yaptı.

Abone Ol

İl Başkanlığı toplantı salonunda gerçekleştirilen basın açıklamasına, AK Parti İl Başkanı Fatih Tahtalı ve bazı partililer katıldı.

Basın açıklamasını okuyan İl Başkanı Tahtalı, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık dışı saldırıda 1 yılın geride kaldığını söyledi.

Tahtalı, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında Filistinli savunmasız sivilleri hedef aldığını ve uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza attığını kaydederek, “Filistin halkının maruz kaldığı zulmü bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimizi ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi, tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz.” dedi.

“Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı! Süre giden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı!”

İşlediği soykırım suçunun üzerini, örtmek için de 7 Ekimi, bahane ettiğini vurgulayan Tahtalı, “Bu noktada çok önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim’i, meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak üzere 42 binden fazla masum Filistinli, sivil İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düştü.” ifadelerini kullandı.

“77 yıllık bir işgal, zulüm ve katliam”

77 yıllık bir işgalden, zulümden ve katliam tarihinden bahsettiklerinin altını çizen Tahtalı, “Topraklarından edilmiş; hakları ve malları gasp edilmiş; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. Diğer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık dışı durumun durdurulması için yeterli, çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı Batılı devletler maalesef ki İsrail’, kınama cesaret, bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır. İsrail, bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos kaynağı olmayı sürdürmektedir.” şeklinde konuştu.

“Netanyahu hesap vermelidir!”

İsrail’in kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çifte standardını, ikiyüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olduğunu kaydeden Tahtalı, “7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve sefaletini de göstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini, ciddi bir devlet olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır. İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi Almanyası gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanyası gibi saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının dünyanın başına açtığı dertler, tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi, ateşe atana kadar devam edecektir. Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır! Netanyahu hesap vermelidir! Diğer taraftan devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu durumdan da dersler çıkarmalıyız. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla değil, aynı zamanda insan, yardımlar ve kalkınma projelerle de Filistin halkının yanında olmuştur. Filistin’e yapılan insan, yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu insan, boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskin, tüm bölge ülkeler, gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız. Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenin, taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi, güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin karşılaşabileceği, uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz.” dedi.

Tahtalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği, “Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” şiarını bir ahitleşme olarak görüyoruz. Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem de insanlık için ne denli, hayat, olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz. Filistin, sadece bir coğrafi bölge ya da bir halkın mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin'in bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir. İsrail’in işgal politikalarına, Filistin halkına uyguladığı zulme ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam edecektir.”