Anne sütü ile beslenmenin yeni doğanın optimal büyüme ve gelişmesinin sağlanmasında önemli olduğunu ifade eden Diyetisyen Gizem Tekin, “Emziklilikte annenin beslenmesi önemlidir. Anne sütü aracılığıyla bütün besin öğeleri bebeğe geçer. Annenin beslenmesi ile süt verimi arasında tartışılmaz bir ilişki vardır” diye konuştu.
Doğumdan sonra gerçekleşen döneme denen Laktogenezis hakkında bilgiler veren Tekin, “Prolaktinhormonu (Süt yapımının uyarılmasını sağlar), süt sentezini sağlar, sütün alveolar bölgeye taşınmasına yardımcı olur, kazein sentezini regüle eder, süt proteinlerinden laktoalbuminin ve laktozun regülasyonunu sağlar” dedi.
Oksitosin hormonunun süt salınımının devamlılığını sağlayacağını söyleyen Tekin, “Emme ile reseptörler uyarılır. Prolaktinstimülasyonu ile süt yapılır. Emmenin devamı ile oksitosinin serbestleşmesi sonucu süt alveoliden kanallara hareket eder. Oksitosin salınımını etkileyen faktörler: bebeğin anne ile teması, güven duygusu, sevgi, emzirme isteği, üzüntü ve strestir” dedi.
Emziklilikte beslenmenin öneminden bahseden Diyetisyen Tekin, şunları söyledi:
“Annenin fizyolojik gereksinmelerini karşılamak, Süt salınımı ile harcanan enerji ve besin öğeleri yedeğini dengede tutmak, anne sütü verimliliğini arttırmak, yeni doğanın anne sütü ile büyüme ve gelişmesini sağlamak”
Anne sütü eğitiminden bahseden Diyetisyen Tekin, şunları söyledi:
“Doğum sonrası annenin her türlü rahatı sağlanmalıdır. Anne sütü alan çocuğa ek besinler 6.ayda başlanmalıdır. 6-9 aylık çocuk anne sütü dışında günde 3-4 öğün ek besin alabilir. Ek besin anne sütü ile birlikte verilmemelidir. Bebek ek besin alsa da anne sütüne devam edilmelidir. Şekerli su, hazır mama verilmemelidir. Ağladıkça emzirilmelidir. Yapay beslenme sadece emzirme olanağı olmayan annelere anlatılmalıdır. Özendirilmemelidir”
Emziren annenin bebeğine sütünün yetip yetmediğini nasıl anlayabileceğini anlatan Diyetisyen Tekin, “Bebek 20 günlük olduğunda 500 gr civarında ağırlık kazanmışsa süt yeterlidir. Sonraki aylarda her tartılışta bebeğin ağırlığı grafiğe işaretlenir. İki tartımda noktalar birleştirildiğinde çizgi aşağı doğru iniyorsa bebek iyi beslenemiyor, süt yeterli değil demektir. Bu denemeler yapılmadan 6 aydan önce anne sütü yetmiyor diye ek besin verilmesi önerilmemektedir” dedi.
Anne beslenmesi ve süt oluşumunda vitaminler konusunu anlatan Diyetisyen Tekin, “Annenin diyeti; sütün özellikle C, A, B6, B12 vitamini, tiamin, riboflavinmiktarını etkiler. Suda eriyen vitaminlerin miktarı, annenin günlük diyetinden, yağda eriyen vitaminler ise annenin depolarından etkilenir” dedi. Mineraller konusu hakkında ise “Annenin diyeti; sütün özellikle selenyum, iyot, manganez, floroid miktarını etkiler” dedi.
Günde 2-3 L sıvı tüketilmesi gerektiğini öneren Tekin, öğün sayısı ile ilgili olarak, “Azar azar, sık sık (6-8 öğün acıkmayı ve fazla yemeyi önler. Artan gereksinimlerin gün boyu tüketimini sağlar” dedi.
Supleman kullanımı gerekli olup olmadığını anlatan Tekin, “Yeterli ve dengeli beslenen kadınlarda gerekli değildir. Anne sütü yetersiz olan kadınların kendilerinde yetersizlik belirtisi görülmediği halde bebeklerinde D vitamini ve B12 vitamini yetersizliği saptanmıştır. Diyetle yeterli D vitamini alamayan ve güneşışınlarından yararlanamayan kadınlarda ve bebeklerinde yetersizlik görülmektedir. Vejetaryen kadınların bebeklerinde B12 vitamini yetersizliği görülmektedir. Sakınılması gerekenler; kafein, alkol, gazlı içecekler.
Bebek duyarlılıklarından bahseden Diyetisyen Tekin, “Lahana, karnabahar, kurubaklagillergibi gaz yapıcı besinler, uçucu yağ asitleri içeren sarımsak baharat vbanne sütüne geçerek lezzeti değiştirebilmekte, sarımsak, soğan, lahana, turp, brokoli, fasulye, kayısı ve erik bazı bebeklerde kolik tarzı ağrılara neden olabilmekte, fazla baharat ve yağ tüketiminden sakınılmalı” dedi.
Ayşe ÖZDER