Sendika, kadınlara yönelik şiddetin köklü bir sistem sorunu olduğunu ve erkek egemen kapitalist düzenin bu şiddeti beslediğini vurguladı. Basın açıklamasını, Eğitim-Sen Artvin Şubesi Kadın Sekreteri Funda Yılmaz Sarı okudu.

Funda Yılmaz Sarı, konuşmasında 25 Kasım'ın tarihsel arka planını hatırlatarak başladı. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatörlüğe karşı mücadele eden Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerin rejim güçleri tarafından tecavüze uğrayarak katledildiğini belirten Sarı, "Bugün dünyanın dört bir yanında kadınlar Mirabel kardeşlerden aldıkları güçle ve öfkeyle hakları ve hayatları için alanlara çıkıyor" dedi.

Sarı, otoriter, faşist ve muhafazakâr yönetimlerin kadınların yıllar içinde kazandıkları hakları yok etmeye çalıştığını söyledi. Bu durumun yalnızca Orta Doğu’da değil, Batı’da da artış gösterdiğine dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi;
"Kadın bedeni üzerinden yürütülen saldırılar arttıkça kadınların mücadeleleri de artıyor. Bugün buradan dünyanın neresinde direnen bir kadın varsa selamlıyoruz. Filistin’de savaş suçlarının mağduru kadınlar ve çocuklar için adalet talep ediyoruz."

Sarı, Afganistan, İran ve Türkiye gibi ülkelerde kadın bedenine tahakkümün arttığını ifade ederek, İran’da eril devlete karşı ölümü göze alan kadınlarla dayanışma içinde olduklarını söyledi.

Türkiye’de her gün en az dört kadının erkekler tarafından katledildiğini söyleyen Sarı, 2024 yılının başından bu yana 327 kadının öldürüldüğünü, 240 kadının ölümünün ise “şüpheli” olarak kaydedildiğini ifade etti. İktidarın kadın cinayetlerini “münferit” göstermeye çalıştığını belirten Sarı, kadın cinayetlerinin politik bir sorun olduğunu şu sözlerle vurguladı:
"Şiddetin meşrulaştırılması ve erkek egemen sistemin yarattığı erkek şiddetini besleyen politikalarınızdır. İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek, 6284’ü etkin uygulamayarak kadınların güvenli yaşamasına yönelik adımlar atmıyorsunuz."

Sarı ayrıca, kadınların kendilerini savunduklarında ağır cezalara çarptırıldığını, buna karşılık şiddet faillerinin iyi hal indirimleriyle serbest bırakıldığını belirtti.

Kadına Şiddete Karşı Sahaya İndiler Kadına Şiddete Karşı Sahaya İndiler

Konuşmasında ekonomik eşitsizliklere de değinen Sarı, kadınların iş gücünden uzaklaştırılarak yoksullaştırıldığını söyledi. Kadınların sendikasız ve güvencesiz çalışmaya mahkûm bırakıldığını belirterek şu talepleri dile getirdi:

Her kadına güvenceli iş,

Her iş yerine kreş,

Eşit işe eşit ücret,

Sendikal haklara saygı.

Funda Yılmaz Sarı, kadın haklarına yönelik saldırılara karşı mücadelelerinin süreceğini belirterek, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının geri çekilmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkin uygulanması için mücadele ettiklerini söyledi. Ayrıca, çocuklara yönelik şiddeti önlemek adına Lanzarote Sözleşmesi’nin gereğinin yerine getirilmesini ve çalışma hayatındaki şiddet ve tacizin önlenmesi için ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi’nin onaylanmasını talep etti.

Eğitim Sen’den Kadın Dayanışması Çağrısı

Son olarak, kadınların emeği, bedeni ve kimliği üzerindeki sömürüye karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayan Sarı, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
"Bizler dünyanın dört bir yanındaki kadınlar; işyerlerimizde, evlerimizde, sokaklarda ve yaşamın her alanında savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı haklarımız ve hayatlarımız için mücadelede birleşeceğiz! Taleplerimizde ısrarcı ve omuz omuza olduğumuz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması! Kadın, yaşam, özgürlük!"

Eğitim-Sen Artvin Şubesi'nin açıklaması, kadın hakları mücadelesinin yalnızca kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak meselesi olduğuna işaret etti.

Editör: ALİ ERAY ÇELİK